Sheepshead Bay'de oturuyor ama hep geç kalır, o yüzden... | Open Subtitles | آوه,يعيش في خليج شيبشياد لكنه يتأخر دائماً لذا تذوق هذا |
Bazılarımız burada yaşamıyor ya da yataktan mükkemel görünerek kalkmıyor. | Open Subtitles | بعضنا لا يعيش هنا أو ينهض من السرير بشكلٍ رائع. |
Sonsuza dek yaşamak istediği için, kendisini kendi çevresine yükler. | TED | هذا الشخص أراد أن يعيش للأبد، وحمل نفسه في بيئته |
Yoksa her zaman dahinin gölgesinde yaşıyormuş gibi mi hissedesin? | Open Subtitles | أم أنك من يشعر دائماً أنه يعيش في ظلال العبقري؟ |
Kral hala yaşıyordu, fakat Buttercup' in kabusları gittikçe daha da kötüye gidiyordu. | Open Subtitles | الملك لا يزال يعيش.. لكن باتركوب فى كابوس ينمو تدريجيا للأسوأ أترى ؟ |
Başkaları Yaşasın diye benim ölmem gerek. Güzellik Yaşasın diye. | Open Subtitles | انا يجب ان اموت ليعيش الاخرين, وكذلك يعيش هذا الجمال. |
Dale Arden, Majesteleri. yaşa ve yaşat, felsefem budur. | Open Subtitles | دايا اردينسموك عش و دع غيرك يعيش هذا هو شعارى |
Ama bir şekilde, 300 milyon insan bu acımasız topraklarda hayatta kalıyor. | Open Subtitles | ولكن, بطريقةما ,في هذهالارضالوحشية، بصورة ٍ مُدهِشة يعيش 300 مليون شخص فيها. |
Eğer konuşmalarında Tippin, araştırmadan vazgeçtiğini söylerse, bence, evet, yaşamasına izin vermeliyiz. | Open Subtitles | لو اتتضح أن تيبين ترك التحقيق حسنا,نعم أنا أفكر فى تركه يعيش |
Joe, kimin yaşayıp kimin öleceğine sadece Tanrı karar verir. | Open Subtitles | جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت |
Zamanı durdurup oğlumun o anı sonsuza dek yaşamasını isterdim. | Open Subtitles | أردت إيقاف الزمن و ترك ابني يعيش بتلك اللحظة للأبد |
- Esrar falan arıyorsan Rasta Ron koridorun sonunda oturuyor. | Open Subtitles | عن شخص ليحسن درجتك، راستا رون يعيش في نهاية الردهه |
Veya hiç dert çıkarmayan oğul milyonlarca kilometre uzakta oturuyor. | Open Subtitles | اعرف, لدي الإبن الأروع وهو يعيش على بعد مليون ميل |
Canım, bu evde gölgeler, gıcırtılar, iniltilerden başka hiçbir şey yaşamıyor. | Open Subtitles | كل ما يعيش في هذا البيت هو الظلال والصراصيف و الهمهمات |
Asıl nokta, hiç bir insanın ölü bölge yakınların yaşamıyor olması gerektiği. | TED | وبالتالي في هذة النقطة لا ينبغي أن يعيش اي كائن بشري في أي مكان قرب تلك المنطقة الميتة. |
Bir kez daha o geceyi başkalarının yaşamak zorunda kalmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يعيش أحد من خلال تلك الليلة مرّة أخرى |
Sanki askeri kullara bağlı yaşıyormuş gibi saygılı bir tavrı vardı. | Open Subtitles | كان يملك المصداقية، كمن يعيش وفقًا لقواعد مهنيّة، عسكرية بلا شك. |
Vermont'un kırsal kesiminde yaşıyordu, hala da orada yaşıyor. | TED | كان يعيش ،ولا يزال، في فيرمونت الريفية. |
Dünyayı bir mahalle olarak düşünün, en yoksullar bir kısmında, en zenginler de diğer kısmında olsun, dünyadaki diğer herkes de bu mahallede Yaşasın. | TED | لذا، تخيلوا العالم كأنه شارع، يعيش فيه الفقير في زاوية والغني في زاوية أخرى، الكل يعيش هنا على السواء. |
Benimle dön. Bir süre bizimle yaşa. | Open Subtitles | لذلك، أعود معي، يعيش في المنزل بعض الوقت. |
Eh maalesef bir polis memurunun neye katlanıp katlanamayacağı olayların genel akışı göz önünce alınınca biraz önemsiz kalıyor. | Open Subtitles | حسنا، لحسن الحظ، ما المخبر كونستابلي يمكن أو لا يمكن أن يعيش مع هو مسألة حساب صغير نوعا ما |
Kendimi suçlamıyorum. ama yabancı bir çocuğun bu evde yaşamasına nasıl izin verebilirim? | Open Subtitles | لن الوم نفسي , ولكن كيف اسمح بان يعيش طفل غريب في المنزل؟ |
Caddede yaşayıp, mayonez ve tuzlu krakerle beslenen tuhaf çocuk gibisin. | Open Subtitles | طفل غريب يعيش بالشارع ولا يأكل شيء سوى المقرمشات المُملحة بالمايونيز |
Burada gördüğünüz hiç kimsenin aşırı yoksulluk içinde yaşamasını istemediğiz nokta. | TED | فهنا على سبيل المثال، هذا هو التاريخ الذي نعتقد أنّه لن يكون بحلوله أيّ شخص يعيش في فقر مُدقع. |
Evet. Orada oturan çocuk okula gelmiyor bu yüzden size geldim. | Open Subtitles | نعم ، الطفل الذ ي يعيش هناك لا يـحضر الى المدرسة |
Bu cehennemde hayatta kalabilmeyi ve dehşetinin tadını çıkarmayı bile öğrendi. | Open Subtitles | بسبب تعلمه أن يعيش في هذا الجحيم و أن يذوق رعبه |
Her adam yüzünün bu kadar bozulduğunu görebilecek kadar yaşayabilir mi sizce? | Open Subtitles | هل يمكن أن يعيش كل رجل ليرى وجهه على هذه الهيئة المشوهة |
Michael burada yaşamaya karar verdi... babasının hazırlattığı broşürde görünen bu model evde. | Open Subtitles | لاثبات اخلاصه لعمل الاسره قرر مايكل ان يعيش هنا فى هذه الوحده النموذجيه |