Eğer buna inanırsak öğretme her zaman siyasi bir eylem olacaktır. | TED | إذا كنا نعتقد ذلك، عندها سيكون التدريس دائماً عملاً سياسياً. |
Yazılı belgeler ve deneyerek öğretme metodolojisi de açık kaynaklı ve Creative Commons ile paylaşıldı. | TED | الوثائق ووسائل التدريس العملي هي أيضاَ مفتوحة المصدر و مرخصة تحت ترخيص المشاع الإبداعي. |
diyebilirsiniz. Ama eğer kimse bir şey öğrenmiyorsa öğretme göreviyle meşgul olabilir, ama gerçekte onu yerine getirmiyordur. | TED | ولكن إذا كان لا أحد يتعلم أي شيء، فهي ربما منهمكة في مهمة التدريس ولكنها في الواقع لا تُحقق ذلك. |
Bana işi öğretme. Eğer ticaret yapmak istersen, üye ol. | Open Subtitles | لا تعلمني العمل إذا أردت أن تتاجر كن عضواً |
Ve benim pişirdiğim bok bombadır, bana öğretme bunları. | Open Subtitles | واذا كنت سأطبخ قنبله. رجاءا لا تعلمني كيف. |
Budizm'i batıda öğretme cesareti. | Open Subtitles | محاولة شجاعة لتدريس البوذيه في الغرب |
Ve onlarla konuştuğunuzda, öğretme konusunda son derece liyakatli oldukları fark ediliyordu. | TED | وعندما تتحدث إليهم، تدرك أنهم كانوا مؤهلين بشكل ممتاز لتعليم الصفوف المتوسطة. |
Hayır. Bu kadar yeter. Ona şu küfürleri öğretme. | Open Subtitles | ذلك يكفى، لا تعليمية ذراع الخوف هذا مثل الكلمات السباب |
Bence, problemin bir kısmı şu ki baskın eğitim kültürü öğretme ve öğrenmeye odaklanmalı ama ölçmeye değil. | TED | وجزء من المشكلة، حسب اعتقادي، أن الثقافة المهيمنة في التعليم تركّز ليس على التدريس والتعلم، بل على الاختبار. |
öğretme becerilerine sahip olan ve seyirciyi olaya dahil edebilen kişiler öğretmenlik lisansının ne olduğunu bile bilmiyorlar. | TED | من لديهم مهارات التدريس وإشراك الجمهور لا يعرفون ما تعنيه شهادة مدرّس حتى. |
Bu bahanelerin her birini zorunlu profesyonel gelişim yoluyla ele aldık, böylece öğretme ve öğrenmeye yoğun bir şekilde odaklanmanın yolunu açtık. | TED | قمنا بمعالجة كل عذر من هذه الأعذار من خلال التطوير المحترف الضروري، لتعبيد الطريق للتركيز الحاد على التدريس والتعلَُم. |
Sınıfa bir müfettiş geldiğinde, sadece tuvaletlerin inşaasını kontrol etmiyor, ayrıca öğretme kalitesine de bakıyor. | TED | عندما يأتي مشرف ما لزيارة الفصول الدراسية، فإنه لا يراقب بناء المرحاض فقط ولكن أيضاً ما هي جودة التدريس. |
Bak, şu öğretme işini tekrar gözden geçirmeni isterdim. | Open Subtitles | اتمنى لو اهتممت بوظيفة التدريس كأهتمامك بهذا المنظور |
Sanırım fotoğrafçı desem daha doğru olur, ...ama öğretme kısmı zamanımın çoğunu alıyor. | Open Subtitles | اعتقد اني يجب ان اقول اني مصوره لكن التدريس ياخذ معظم وقتي |
öğretme yetenekleriyle ilgisi yok. | Open Subtitles | يعترف ؟ أن هذا ليس بخصوص قدرته على التدريس أنهجيدفى ذلك. |
Mart 1989'da talihsiz bir şekilde metin olmayı denediğimden bu yana ilk kez öğretme işinde başarısız olduğumun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركين أن التدريس هو أول شيء قد فشلت به منذ محاولتي المشؤومة لإكمال رفع رأسي فوق الأثقال المثبتة بشهر مارس 1989 |
Bana zenginleri öğretme. | Open Subtitles | و الآن تريد أن تعلمني كيف أفضل الأغنياء |
Bana neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretme. | Open Subtitles | انت تريد ان تعلمني الصح والخطأ |
Bana işimi öğretme. | Open Subtitles | لن تعلمني كيف أقوم لعملي |
Bugün birine öğretme planın var mı? | Open Subtitles | أنت تخطط لتدريس أحد ما اليوم؟ |
Hergün birine öğretme planı yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أخطط لتدريس أحد ما كل يوم |
Akademik kurumları insanlara yeniden yemek yapmayı öğretme yolları hakkında düşünmeye başlatmalıyız, çünkü kuşkusuz ki yapmıyorlar! çünkü bu işlenmiş gıdalar okullarda ve kurumlarda çok uzun zamandır var. | TED | يجب أن نحصل على مؤسسة أكاديمية لنبدأ التفكير بطرق لتعليم الناس كيف يطهوا مجدداً لأنهم بالطبع لا يطهون لأنه لدينا هذا الطعام المعالج في المدارس والمؤسسات منذ وقت طويل. |
TV öğretme tekniklerimden sadece birisi tabiki diğer multimedya tekniklerinide kullanıyorum | Open Subtitles | أستخدم الأفلام كأداة ولكنني أستخدم أدوات تعليمية أخرى |
Max, artık bana pişirmeyi öğretme vakti geldi. | Open Subtitles | ماكس، لقد حان الوقت لتعلميني كيفية الخبز |