Bu, dün gece Skinner'ın arabasını çalıp, karısını öldürmeye çalışan adam. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي سرق سيارة سكيننير ليلة أمس ومجرّب لقتل زوجته. |
Başladıktan sonra, öldürmeye ve daha fazla ölüme hazır olmanız gerek. | Open Subtitles | إذا بدأت يجب أن تكون مستعد للقتل و المزيد من القتل |
Bu seni öldürmeye çalışan adama yardımsever gibi görünmekten daha sağlıklı olur. | Open Subtitles | إنه صحي أكثر من تظاهرك بفعل الخير مع الرجل الذي حاول قتلك |
Eee, Lancey'in donu, amcan nerede, bizi öldürmeye çalışmayacak mı? | Open Subtitles | اذن يا لانس ,اين عمك الذي لم يحاول قتلنا ؟ |
Asoka'yı bilmezsin sen. 11 kez öldürmeye yeltendim ben onu. | Open Subtitles | أنت لا تعرف اسوكا. لقد حاولت قتله أحد عشر مرة. |
Suçlarından sorumlu tutulamayacak bir adamı öldürmeye kimsenin hakkı yok! | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يقتل رجل ليس مسؤلاً عن أعماله |
Şimdi de onun adına seni masum insanları öldürmeye zorluyor. | Open Subtitles | يقنعك بأن تقتل أناس أبرياء بإسمها أنا أعلم ماذا أفعل |
Eğer bu çizgiyi geçersen beni öldürmeye hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | إن تخطيت هذا الخط .. فمن الأفضل أن تكون مستعدا لقتلي |
Kardeşinin, annenin ölümünden sorumlu kişiyi öldürmeye yemin ettiğini hatırlatmama gerek yok herhalde. | Open Subtitles | أنا لا يلزم أن أذكّرك بأنّ أختك أقسمت لقتل الرجل مسؤول لموت أمّك. |
- Onun içinde bir gorillayı öldürmeye yetecek kadar ilaç var. | Open Subtitles | تشارلي هناك دواء للكحة يكفي لقتل غوريلا في في هذا الكعك. |
Başının arkasından darbe almış. Onun yaşındaki bir kadını öldürmeye yeter. | Open Subtitles | إصابة على مؤخرة الرأس كانت كافية لقتل إمرأة في مثل سنّها |
Zaten iki defa öldürdüğünü ve bir daha öldürmeye tereddüt etmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه قتل مرتين من قبل, وانه لن يتردد فى القتل ثانية |
Ryuji onları öldürdü ve ben gitmezsem öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | لقد قتلهم ريوجي و سيستمر في القتل حتى أذهب إليه |
O kadar üzülme canım. Geçen sene kız arkadaşını öldürmeye kalkmıştı. | Open Subtitles | حاول ألا تشعر بالسوء جداً فقد حاولت قتلك وحبيبتك العام الماضي |
Birisini seni gerçekten öldürmeye çalışıyorsa paranoyak sayılmazsın. Selam Tony! | Open Subtitles | لست مُرتاباً حقاً لو كان هناك شخص يُحاول قتلك فعلاً. |
Çünkü kulübede yaşayan adamın, bizi öldürmeye çalışanlarla nasıl başa çıkacağımızı söyleyeceğini umuyorum. | Open Subtitles | لأن الرجل الذي يسكن بالكوخ يستطيع إخبارنا ماذا نفعل حيال من يريدون قتلنا |
Yani programda onu eğiterek yıllarını, milyonları harcadılar onu neden öldürmeye çalışsınlar? | Open Subtitles | ظلوا سنوات يدربوه وصرفوا ملايين على هذا المشروع لماذا يحاولون قتله ؟ |
Marriott'u öldürmeye karar vermişse O'nu korursun. Hiç olmamış bir şey değil. | Open Subtitles | ولو قرر ان يقتل ماريوت, فسوف تساعديه لقد حدث هذا من قبل |
Kendini öldürmeye çalıştı, erkeklerin dinlenme odasında arbede çıkardı... | Open Subtitles | خلال 24 ساعة ،حاولت أن تقتل نفسها و حرضت غرفة الرجال على الشغب |
Telsizden biri seslendi ve kızkardeşimi öldüren kişilerin beni öldürmeye geldiklerini söyledi. | Open Subtitles | أحدهم ظهر على راديو اللآسلكي, قال أن الذين قتلوا شقيقتي قادمون لقتلي. |
Kendini onu öldürmeye ikna edemiyorsan bunda utanılacak veya yargılanacak bir şey yok. | Open Subtitles | إذا لم تتمكني من قتلها ليس هناك عار ، وأنا لا أحكم عليكِ |
Sana kazaydı diyorum. Bu ahmak beni öldürmeye kalkıştı. | Open Subtitles | صدّقيني ، تلك كانت حادثة ذلك الحقير حاول أن يقتلني |
Çocukların bir arkadaşı diyelim, ve buraya seni öldürmeye geldim. | Open Subtitles | دعينا نقول انني صديق الي هؤلاء الرفاق وانا هنا لقتلك |
Eve gidemem o adamın neden beni öldürmeye çalıştığını öğrenene kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده للمنزل حتى أعرف لماذا حاول ذلك الرجل قتلى |
ben seninle yatmaya, ya da seni öldürmeye karar veririm. | Open Subtitles | أنا فقط أقرّر سواء أريد الممارسة الجنس مع أو يقتلك. |
Eddie aracı her nereye götürdüyse, birisi onu öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | أينما قاد إدي أن سيارة أجرة، حاول شخص ما لقتله. |