ويكيبيديا

    "ağrı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ألم
        
    • المسكنات
        
    • بألم
        
    • المسكّنات
        
    • آلام
        
    • الالم
        
    • الألم
        
    • تؤلمني
        
    • المهدئات
        
    • بالصداع
        
    • الصداع
        
    • صداع
        
    • للالم
        
    • بالألم
        
    • ألما
        
    Haplar... ağrı... bu sânki bilmemem gereken bir şeyi biliyormuşum gibi bir duygu. Open Subtitles ليمون ، ألم ، ليمون أشعر اني أعلم شيء لا يجب ان اعرفه
    İnşallah omzundaki ağrı... sivri dişli bir canavar gibi seni çiğner ve kemirir. Open Subtitles أدعو الرب بأن يكون ألم كتفيك شديداً كأن وحشاً حاد الأسنان يقضمهما ويمضغهما
    Aldığı ağrı kesiciler yüzünden rahip şu anda kendisinde değil. Open Subtitles مع كل المسكنات التي يتعاطاها لن يكون القس على طبيعته
    Size verdiğim ağrı kesicileri alın ve antibiyotiğe devam edin. Open Subtitles لا، فقط إلتزمي بتناول. المسكنات و المضادات التي صرفتها لك.
    Eğer hastanın karın ağrısı başlarsa ağrı geçmeden arkasına tüpü yerleştirin ve karın ağrısı olan diğer herkesi test edin. Open Subtitles إن شعرت بألم في بطنها فأدخلوا أنبوباً في مؤخرتها قبل أن يختفي وافحصوا كل الآخرين الذين يشكون من آلام بطنية
    Yapmam gereken, ateşini kontrol etmek, ağrı kesici vermek, çişe çıkarmak, temizlemek... Open Subtitles سآخذ درجة الحرارة وأعطيه المسكّنات وأساعده على التبول وأنظفه
    Yolcunun bacak ve kollarında ağrılar var, sürücünün göğsünde ağrı var. Open Subtitles الراكب لديه ألم في الساق والذراع السائق عنده ألم في الصدر
    Sol kolunuzda uyuşukluk var mı ya da ağzınızda bir ağrı? Open Subtitles أتشعر بأي خدر في ذراعك اليسرى أو أي ألم في فكك؟
    ağrı davranışını size göstermeyeceğim ama şu an bir ağrımın olmadığını söyleyebilirim. TED أنا لن أمثل سلوك الألم، لكن يمكنني أن أقول لكم أنني لا أشعر بأي ألم حالياً
    Tabi kol yok olunca bonus olarak ağrı da yok oluyor çünkü bedenimizden ayrı boşlukta yüzen bir ağrımız olamaz. TED وعندما تختفي الذراع، المكافأة أن الألم يختفي لأنك لا تستطيع أن يكون لديك ألم من غير جسد عائم هناك، في الفضاء.
    Bu nedenle ilyak kanadı kültürüne oranla çok çok az ağrı olur. TED وبالتالي فإن احتمال حدوث ألم بعد العملية سيكون منخفضاً للغاية مقارنة مع عملية قطف العرف الحرقفي.
    İlk nokta şudur: Opioidler her zaman ağrı tedavisinde çok önemli oldular ve olmaya da devam edecekler. TED الأولى هي أن المسكنات الأفيونية ما تزال وستبقى مسكنات ألم مهمة.
    Doktor o ağrı kesicilerle beni öyle aptallaştırdı ki sanki hiç olmamış gibi. Open Subtitles الاطباء يعتمدون كثيراً على تلك المسكنات انه كما لو ان شيئا لم يحدث
    Sakatlığının acısını yönetmek, ağrı kesici erzağımızı bir haftada tüketir. Open Subtitles لنتحكم في الم اصابتك لكن سوف تستنزف مخزوننا من المسكنات
    Markalı olan ağrı kesiciler markasız olanlara göre çok daha etkilidirler. TED المسكنات التي تم توصف اكثر فاعلية في تخفيف الالم عن المسكنات التي لاتوصف
    38 yaşındaki eski denizci, sırtındaki ağrı yüzünden acile başvurmuş. Open Subtitles بحريّ سابق يبلغ 38 عاماً قدم للطوارىء بألم في الظهر
    Şimdilik onun için yapabileceğiniz en iyi şey, ona ağrı kesicileri vermeye devam etmek, Open Subtitles أفضل شيء بوسعكِ القيام بهِ لهُ الآن , أن تستمرّي في منحهِ المسكّنات
    - Biraz ağrı kesici verdik ama epeyce sarsılmış. Open Subtitles لقد أعطيناه مسكنات آلام ولكن الأمر كان صادمًا
    Şimdi söyle bana, var olmayan bir kadın ne çeşit bir ağrı çekebilir? Open Subtitles الان , اي نوع من الالم يمكن لامراه غير موجوده ان تشعر به؟
    Elimi üzerine doğru koydum, kan yoktu ve ağrı biraz hafiflemişti. Open Subtitles وضعت يدي لأسفل لا يوجد دماء عليها و قل الألم قليلا
    Tabii, işlemin sonunda kolumda ağrı ve elimde nasır oluşuyor. Kalçası, şundan daha beter olan, İsviçre peyniri gibi delik deşik olan Bob'dan bahsetmiyorum bile! TED وفي نهاية ذلك تؤلمني ذراعي، ولدي دعوات في يدي هذا غير بوب الذي تبدو مؤخرته شيئا كهذا مثل الجبن السويسري
    Daniel, ağrı kesici almayı kabul etme, bakalım kendini nasıl hissedeceksin. Open Subtitles تعلم دانييل من المحتمل انك تترك المهدئات وترى بماذا تشعر
    Neden... sadece meraklandım, bundan konuşuyoruz, çünkü başıma ağrı girdi. Open Subtitles و لماذا, انا اشعر بالفضول, نحن نتحدث عن هذا؟ لأنه يصيبني بالصداع.
    Başıma ağrı girene kadar bunu düşündüm. Aklıma hiçbir şey gelmemişti. TED وفكرت فيه حتى أصابني الصداع. ولم أستطع تأليف شيء.
    Anlaşıldı ki, erkenden kalkıp akşamdan kalma başağrısı yüzünden ağrı kesici almış. Open Subtitles كما أتضح, أنها استيقت مبكراً وأخذت مسكناً بسبب صداع متعلق بشرب الكحوليات
    Eğer ağrı yönetimi hakkında konuşmak gerekiyor , palyatif bakım . Open Subtitles ,انت فى حاجه لكى تتحدث عن ادارة الالم العنايه المخففه للالم
    Bu da kolundaki ve boynundaki ağrı ve tutulmaları açıklıyor. Open Subtitles ولهذا كانت تشعر بالألم عندما تتثاؤب و تصلّب في الرقبة
    Sırtımıza ve bacaklarımıza ağrı saplanmıştı. Open Subtitles لدرجة أن ذلك شكل ألما قاتلا على ظهورنا و سيقاننا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد