Ve adını her yıldızın üzerine yazacağım, ve böylece dünya çok uzak görünmeyecek. | TED | وسأكتب اسمك على كل نجمة، وبتلك الطريقة فإن العالم لن يبدو بعيدًا جدًا. |
Seni kılıçtan geçirmeden önce adını öğrenme şerefine nail olabilir miyim? | Open Subtitles | و هل اتشرف بمعرفه اسمك قبل ان تهرب من هنا ؟ |
Öncelikle beni seçmiş olan bir adamın adını seçmek, inanılmaz özgür hissettiriyor. | TED | وقد كانت حريةً لا تصدق أن أختار اسم الرجل الذي اختارني أولاً. |
Her projeye büyük bir karton kutu veriyor, kutunun üzerine projenin adını yazıyor. | TED | إنها تعطي كل مشروع صندوق كرتون كبير، تكتب اسم المشروع على جانب الصندوق، |
Den Bosch'da doğdum, ressam Hieronymus Bosch'un adını aldığı yerde. | TED | ولدت في دن بوس، حيث أخذ الرسام هيرونيموس بوس اسمه. |
Bu yüzden o yüzyıllar önce hapsedildi, kimse onun adını bilmiyor | Open Subtitles | لأنه كان مسجوناً لقرون لا أحد يعلم ما إسم هذا المشعوذ |
Yaptıkların için tanrı seni cezalandıracaktır ve halkın ,adını bile anmayacak. | Open Subtitles | إن الرب سوف يعذبك فى التراب و سوف يمتدح شعبه إسمه |
Sana elimden geleni yapacağımı söyledim. - adını yarışmacı listesine soktum. | Open Subtitles | أخبرتك بأنّني سأبذل جهدي، وقد فعلت قمت بوضع اسمك في القائمة |
Çünkü senin adını duyar duymaz birden heyecanlanıverdi. Ne yani? | Open Subtitles | لأنه عندما سمع اسمك.اصبح متشوقا للمكاسب التي سيجنيها من وراءك |
Diyorlar ki, Afganistan'da Sovyetler... senin adını duyunca tanklarıyla kaçıyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | لقد قالوا إن في أفغانستان عندما سمع السوفيت اسمك هربوا من دبابتهم |
Elder'ların adını kirlettiğime göre artık benimle beraber olmak istemezsin. | Open Subtitles | انت لن تتبعني بعد الآن بعد ان لطخت اسم العائلة |
Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. | Open Subtitles | كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل |
Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. | Open Subtitles | كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل |
Elbette hepiniz onun adını almış olan bilgisayar dilini biliyorsunuz. | TED | وطبعا كلكم على علم أن هناك لغة برمجة تحمل اسمه |
Onun adını araştırmak için beni göndermeden bu yakışıklı adamı karşılayabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك مقابلة هذا الشاب الوسيم دون إرسالي للتحري من اسمه |
Seninle evlenecek olan sağır, aptal ve kör adamın adını bilip bilmediğini sordum. | Open Subtitles | كنت أسألها إذا كانت تعرف إسم ..الشخص الأصم ، الأبكم والأعمى الذى سيتزوجكِ |
"Canlı renkleri vardır, adını bir Vivien Leigh tiplemesinden alır." | Open Subtitles | ألوانه رهراهة و إسمه أعطي لشخصية مثلتها الفنانة فيفين لي |
Ben olsam adını koluma kazımak için bir kaç hafta beklerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لإنتظر بضعة أسابيع قبل وشم إسمها على ذراعى |
Her yerde senin adını görüyorum bir kitapta, çapraz bulmacada, gazetede. | Open Subtitles | أري إسمك في كل مكان، في الكتاب، الكلمات المتقاطعة، في الصحيفة. |
Marion Lawler olduğuna yemin ederim. Marion Lawler. Çocukluğumdan beri adını bile duymadım. | Open Subtitles | ـ هذه ماريون لاولر ـ اخر مرة سمعت هذا الاسم كنت صغيرا وقتها |
Bu gün seninle konuşamadım bay Robie. Yeni adını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أستطع التكلم معك اليوم مستر روبيه لاأعلم أسمك الجديد. |
"Yolunu bulmak için sokaklarda koşturan her aşağılık sürüngen, Verbal Kint adını bilecek." | Open Subtitles | كل لص و محتال يعمل في الشارع لكي يعيش يعرف أسم فيربال كنت |
Onun gerçek adı ne? Çocuklar onun gerçek adını biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذن أنت لم تذهب إلى الكلية ماذا كان أسمه الحقيقي؟ |
Pencereye doğru yaklaşıp belki seni eve döndürür diye adını sesleniyordum. | Open Subtitles | فأخرجه من النافذة و أنادي باسمك من خلاله لأعيدك إلى البيت |
Arkadaşlarının adını vermediği takdirde onu ihbar etmekle tehdit etti. | Open Subtitles | هدد بالإبلاغ عنها إذا لم تقر له عن أسماء أصدقائها |
Ailem Yankee Stadına vardığında senin adını mı verecekler benim adımı mı? | Open Subtitles | عندما تأتي عائلتي الى ملعب اليانكي هل التذاكر ستكون بإسمك او بإسمي؟ |
Yalnız, konuşmaya başlamadan önce adını ve tarihi söylemeyi unutma. | Open Subtitles | وفقط تذكري أن تُسجلي اسمكِ وتاريخ اليوم، قبل أن تبدأين |