ويكيبيديا

    "antik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القديمة
        
    • القديم
        
    • القدماء
        
    • العتيقة
        
    • قديم
        
    • عتيقة
        
    • القديمه
        
    • عتيق
        
    • القدامى
        
    • الأثرية
        
    • العتيق
        
    • قدماء
        
    • أثرية
        
    • العتيقه
        
    • الإغريق
        
    Demokrasi ve tiyatronun Antik Yunan ile aynı zamanda ortaya çıkması tesadüf değil. TED ليس هنالك مصادفة بأن الديموقراطية والمسرح ظهروا في نفس الوقت في أثينا القديمة.
    Yani modern Danimarka'dan çok, Antik Çin'e benzerdi belki de. TED لذا قد تكون أشبه بالصين القديمة منها من الدنمارك الحديثة
    Öğleden sonrası için şehrin Antik kısmına bir tur ayarlamıştık, Open Subtitles لقد دبرنا الذهاب في جولة إلى المدينة القديمة لهذة الظهيرة
    Doğa, Antik zamanların iklim kayıtlarını bu çekirdeklerin içinde tutuyordu. Open Subtitles تاريخ المناخ القديم الذي كان جزءا لا يتجزأ من القَلْب.
    Antik Yunanlar bir sabah uyanıp gökyüzünün mavi olduğunu fark etmediler. TED لم يستيقظ اليونانيون القدماء يوماً ما ليكتشفوا أن لون السماء أزرق.
    Antik Mısır'dan, Roma'dan Küçük Asya'ya, Doğu Hindistan'a ve Orta Afrika'ya kadar. Open Subtitles من مصر القديمة.. روما في كافة أنحاء آسيا الصغرى جزر الهند الشرقية..
    Ve onun Antik Çağ'daki öğretilerini günümüze uyarlamaya karar verdim. Open Subtitles لذا صممت على تطبيق تعليمات العصور القديمة ..على عصرنا الحالي
    Ulusal Müze, Babil ve Mezopotamya'nın en büyük Antik hazinelerine ev sahipliği yapmıştır. Open Subtitles المتحف الوطني كان منزلاَ لأعظم الكنوز من حضارة بابل القديمة وما بين النهرين
    Antik firavun inciri. alkınız bunu çeşni olsun diye kullanıyor, değil mi? Open Subtitles أجل الفاكهة الشائكة القديمة أعتقد أنكم تستخدموها كطعام عند ادائكم أي طقوس
    Antik ayinler, kurbanların ruhları huzur bulabilsin diye bölgeyi iyileştirir. Open Subtitles الطقوس القديمة تشفي الأرضَ لتتمكن ارواح الضحايا من إيجاد الراحة
    Ruh Gözyaşı Buz Yığını Dünya Ağacı Çiğ Tanesi Yıldıztozu Kumu Antik Meyve Open Subtitles دمعة الروح قطعة جليدية قطر الندى لشجرة العالم رمل الغبار النجميّ الفاكهة القديمة
    Onlarda senin gibi Antik mitler ve zaman yolculuğula ilgilenirlerdi. Open Subtitles انهم مهتمون في الأساطير القديمة و مسافرين عبر الزمن مثلك.
    Antik Mezopotamya'da süslü bir hafta ardından da Mars'a ne dersin? Open Subtitles أسبوع رائع في بلاد الرافدين القديمة.. متبوعة بـ كوكب المريخ المستقبلي؟
    Antik çağlarda, düşman topraklarına sızmak için büyük ordulara hizmet etti. Open Subtitles في العصور القديمة خدم في جيوش عظيمة بالتسلل إلى أراضي العدو
    Haklısın. Antik bir dünyadan olan mitolojik bir yaratıkla savaşmaya gidiyorum. Open Subtitles بالواقع سآخذ هذه الشوكة لمعركة مع مخلوقة أسطوريّة من العالم القديم.
    Fakat rastgele seçimin Antik kullanımından daha ilginç olan onun çağdaş oluşumudur. TED ولكن الأكثر إثارة للاهتمام من الاستخدام القديم للاختيار العشوائي هو انبعاثه من جديد.
    Her toplumun, Antik çağlara dayanan rüyalarla ilgili teorileri vardır. Open Subtitles كل مجتمع يعود إلى القدماء كان عنده النظريات بخصوص الأحلام
    Ve bu belki de Los Angeles'ta sahip olduğumuz en iyi dünya dışı Antik mimari örneğidir. TED وهو ربما أفضل مثال لدينا في لوس انجليس على الهندسة المعمارية العتيقة من خارج الأرض.
    Gyotaku, günümüz kameralarının öncesinde yakalanan önemli avların kaydını tutmak için Japonya'da ortaya çıkmış Antik bir balık baskı sanatıdır. TED القيوتاكو هو فن قديم لطباعة الأسماك نشأ في اليابان كطريقة لتوثيق وحفظ غنائم الصيد قبل وجود الكاميرات الحديثة.
    Antik bir tılsımı, gelişmiş bir yapay zekaya bağlamak mı istiyor? Open Subtitles تحاول توصيل تميمة عتيقة في شبكة عمل مع ذكاء اصطناعي متقدم؟
    Adını, Antik kent Crocodilopolis'ten alıyor. Open Subtitles سمعت بإله المدينه القديمه , قطعة التمساح ليس بالنسبه لي , شكر جزيلا
    Dur tahmin edeyim: hayatlarımızı ve bildiğimiz dünyayı mahvedecek Antik, dokunaçlı bir şeytan. Open Subtitles دعني أحزر، إنّه شرّ عتيق ذو مجسّات سيدمر العالم الذي نحيا فيه ونعرفه.
    Müzeden aldım. Antik Mısırlıların hediyelik eşya dedikleri bir şey. Open Subtitles حصلت عليه من المتحف، هذا ما يسميه المصريين القدامى ..
    Burası Pompeii Antik kenti. TED هذه هي المدينة الأثرية الإيطالية بومبي.
    Çok yüksek sıcaklıklarda çalışarak Antik metalin gücünü serbest bırakıyorlar. Open Subtitles بالعمل في حرارة أعلى، يمكنهم إطلاق طاقة هذا المعدن العتيق.
    Antik tarihçiler Amazonların ana vatanını Kara Deniz'den Orta Asya'nın bozkırlarına kadar uzanan geniş alana yayılmış İskit olarak belirlediler. TED ذكر مؤرخون قدماء أن أنسيثيا هي موطنهن، وهي المنطقة الشاسعة الممتدة من البحر الأسود إلى سهول آسيا الوسطى.
    Ağ noktalarının Antik alanlara denk geldiğini söyledin. Open Subtitles لقد قلت بأن نقاط شبكتك تقع على المواقع الأثرية أنا لا أعرف أي مواقع أثرية هناك في ولاية ماين
    Kutsal Toprak Tanrıçası'nın ruhu orada ki Antik mezar şeklinde inşa edilip defnedilmiş. Open Subtitles إنها مبنيةٌ مكان المقبره العتيقه حيث مكثت الروح المقدسه لإله الأرض
    Antik çağlarda, Zeus'un cezasından çekinen birçok Yunanlı beladan uzak durmuştur. Open Subtitles في الماضي الخوف من زيوس هو الذي حفظ الإغريق من المتاعب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد