İkinci el dükkânlarında bitmek bilmeyen kıyafetler arasında aranırken aklıma bir soru takıldı, almadığım diğer kıyafetlere ne oluyordu? | TED | وبينما كنت أفتش بين الرفوف اللامتناهية في متاجر الملابس المستعملة بدأت أتسآل: ماذا يحدث لكل الملابس التي لا أشتريها؟ |
Sahip olduklarımız bir buluta dönüştükçe, bulanık bir çizgi ortaya çıkıyor, benim olan ile senin olan arasında ve bizim olan arasında. | TED | الأن كما هو الحال ممتلكاتنا تختفي في السحاب، هنالك خط ضبابي يظهر بين ما هو لي وما هو لكم، وما هو لنا. |
İnsanlar arasında çok daha yüksek bir eşitsizlik evresinin başlangıcıydı. | TED | لقد كانت تلك الحقبة بداية لبزوغ الاستقطاب الاجتماعي بين الافراد |
Tüm insanların eşit olup insanlar arasında sınıf farkı olmaması fikrinden hoşlanmadınız. | Open Subtitles | لم تعجبك فكر أننا كلنا متساويين وأنه لا توجد تفرقة طبقية بيننا |
Satıcılar ile alıcılar arasında aracılık eden bir ofis görevlisini atadılar | TED | لقد عينوا مراقب كان يقوم بدور الوسيط بين البائع و المشتري |
Kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. | TED | وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية. |
Eğer geçen haftalar içerisinde diplomatik haberleri takip ettiyseniz, Çin ve A.B.D. arasında Amerikalı şirket Google'a karşı yapılan | TED | إذا كنتم قد تابعتم الانباء الدبلوماسية في الأسابيع الماضية ، ربما سمعتم عن نوع الأزمات بين الصين والولايات المتحدة |
Ancak bu aynı bongo çok hızlı bir şekilde müzikten yok oluyor ve halk arasında hızlıca geleneksel tür popülerliğini kaybediyor. | TED | ومع ذلك هذا الطبل نفسه يختفي بسرعة جدًا من المشهد الموسيقي ومن الأسلوب التقليدي أنه يخسر شعبيته بسرعة جدًا بين الناس |
Burada planktonlar arasında, besin ağı o kadar dolaşık ve karışıktır ki, bilim insanları bile kimin kimle beslendiğini bilmezler. | TED | هنا بين كل العوالق تعد الشبكة الغذائية شديدة التعقيد و الإبهام والتشابك حتى العلماء ذاتهم لايمكنهم تحديد من يفترس من |
Biz bu iki değişken arasında herhangi bir şekilde hiçbir bağlantı bulmadık. | TED | لم نجد قطعا أي صلة، وأي تأثير أيا كان، بين هذان المتغيران. |
Bu çekişmeden çok etkilendim, bir elde gizlilik diğerinde açık bir radyo, spektrum ihtiyacı arasında ki belli belirsiz bir anlaşmazlık. | TED | لذا أن مفتون بهذا التعارض ، تعارض غامض بين الخصوصية من ناحية وبين الحاجه إلى مجال إشارات نظيف من ناحية إخرى. |
Halen, sanal olan ile fiziksel olan arasında büyük bir kopukluk var. | TED | ولا يزال هناك قطع اتصال كبير في الوقت الراهن بين الإفتراضية والمادية. |
Tuhaflığımı özümsemek, kendimin bütün istisnai parçaları arasında köprü kurmak demek. | TED | إن توطين غرابتي يعني الربط بين الجوانب العديدة والمميزة من نفسي. |
Onları öldürmek istemiyorum... yoksa bizimle çete arasında bir savaş başlar. | Open Subtitles | لا أُريدُ قَتلَهُم أو سيكونُ هُناكَ حربٌ بيننا و بينَ الزنوج |
Seks sen ve seks yaptığın kişi arasında bir şeydir. | Open Subtitles | الجنس هو امر شخصي بينك وبين الشخص الذي تفعله به |
O nedenle yüz naklini, tedavi araçlarımız arasında bulundurmak çok değerli. | TED | لذا انها قيمة جدا أن نملك هذه الاداة ضمن عدة ممارستنا. |
Tekrar geri, derine, altına... arasında, içinden geçerek... içinde olmak ve ötesinde..." | Open Subtitles | ولقد عدت من جديد على بعد من الإثنين، بينهم فيهم و أعلاهم |
Bunu iki gün kadar önce hazırlamıştı, senle arasında bunlar olmadan önce. | Open Subtitles | لقد رتبت ذلك منذ يومين تقريباً قبل أن يحدث كل ذلك بينكما |
Hayır, bu sadece ikimizin arasında. Elimize kanıt geçerse diğerlerine anlatırız. | Open Subtitles | لا , هذا بينى وبينك , نحصل على دليل ونخبر الأخرين |
Sabah 6.15 ile 6.18 saatleri arasında kumsalın kuzeyinden geçiyor. | Open Subtitles | تتجه إلى الشمال عند الرصيف مابين الساعه6: 15 و 6: |
İslam'ın eşcinselliği yasakladığını öğrendiğimden beri ikisinin arasında bir engel hissettim. | Open Subtitles | حينما سمعت بأن الإسلام يحرم المثلية الجنسية شعرت بالعائق الذى بينهما |
Gelmene gerek yok demiştim. Bu ben ve Dexter arasında. | Open Subtitles | قلت لك لست مظطرا لمرافقتي هذا شيء بيني وبين دكستر |
Doğal güzellik veya sanatın tatı kültürler arasında kolayca gezinebilir. | TED | ذوق الجمال الطبيعي و الفني يتنقل عبر الثقافات بسهولة كبيرة. |
Belki de ikinizin arasında işler bu yüzden düzgün yürümedi. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب الأمور لا تسير على ما يرام بينكم |
İkimiz arasında seçim yapacaklardı ve beni seçtiler. Nasıl buldunuz bunu? | Open Subtitles | اختاروا بينى و بينه و اختارونى ، هل أعجبك ذلك ؟ |
Ama dışarıya kâğıt ve öteberi atmıştım, onların arasında olabilir. | Open Subtitles | كان هناك بعض الورق وأشياء أخرى رميتها ربما كانت بينها |
Sue Sylvester kayıt yapan ilk 700 artist arasında, millet! | Open Subtitles | سو سلفستر على قائمة الـ700 أغنية الأكثر تحميلا يا ناس |