Art Aron, Lucy Brown ve diğer iş arkadaşlarımla birlikte 37 sırılsıklam âşık insanın beyinlerinin fonksiyonel MR görüntülerini çektik. | TED | أنا و زملائي ارت آرون و لوسي براون وغيرهم ، وضعنا 37 شخصا والذين هم في حالة حب مجنون في جهاز المسح بالرنين المغناطيسي. |
O senin arkadaşın, değil mi? Benim adım Art. | Open Subtitles | انها صديقتك , حسنا اسمي ارت انا صديقك ايضا |
Şimdi ikinci görüntü, Hapis Departmanı'nda Art ve Dash'inki. | Open Subtitles | الآن الصوره الثانية هذه التي في السجلات هذا ما رآه أرت و داش |
8 yıl boyunca sürekli red cevapları aldım. New York'da Percent for Art programının komisyona ilk girdiğimde çok heyecanlanmıştım. | TED | وبعد ثماني سنوات سعدت لتفويضي بأول مهمة مع "بيرسنت فور أرت" في نيويورك |
1920'lerden kalma 80 odalı bir Art Deco stilli oteldi. | TED | هو عبارة عن80 غرفة على طراز فن الزخرفة من العشرينيات. |
Bu, New York ve Pekin'deki Museum of Modern Art (Modern Sanat Müzesi)'daki serginin bir parçasıydı. | TED | كان هذا جزءا من معرض تابع لمتحف الفن الحديث في كُلٍ من نيويورك وبكين. |
Ama o ve Virginia, işi birlikte yapmanın her daim bir yolunu buluyorlar, bu yüzden Art ve ben hep dışlanıyoruz. | Open Subtitles | ولكنّه هو وفرجينيا دائماً ما يجدان وسيلة... ليعودا ليعملا معاً، لذلك يتم استبعادنا أنا وآرت دائماً. |
Sen de onun Art niyetli veya her neyse ondan olmadığına inanıyorsunuz. | Open Subtitles | وأنت تعتقد أن ليس لديها نوايا خفية أو ما شابه؟ |
Tom, aşağıda Art Jeffries'i görmek isteyen bir kadın var. | Open Subtitles | توم , هنالك امرأة في الاسفل تريد رؤية ارت |
- Yukarı getir. - Art dışında kimseyle konuşmayacakmış. | Open Subtitles | احضريها تريد التكلم مع اي احد ما عدا ارت |
- Bizimle burada Art buluşacak sanıyordum. - Planlarda bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | كان من المفرون ان يكون ارت هنا لقد تغيرت الخطة |
Art Monero'ya karşılık Bobby Z. Sadece Bobby Z. | Open Subtitles | ارت مارينو مقابل بوبي زي لكن فقط بوبي زي |
Ben Art Bell ve bunlar da zihinin gizemleri. | Open Subtitles | انا ارت بيل ,و هذه هي الامور الغامضة في العقل |
Ben Art Bell ve bunlar da zihinin gizemleri. | Open Subtitles | انا ارت بيل ,و هذه هي الامور الغامضة في العقل |
Benim ve Art'ın buradaki konumumuzu biliyorsun. Çok kötü bir zamanda geldik. | Open Subtitles | أنت تعرف موقفي أنا و"أرت" جئنا في توقيت سيء |
"Hayat tekmeyle başlar." derdi Art. | Open Subtitles | "الحياة تبدأ مع صافرة البداية.." أرت إعتاد قول هذا.. |
"Hayat tekmeyle başlar." derdi Art. | Open Subtitles | "الحياة تبدأ مع صافرة البداية.." أرت إعتاد قول هذا.. -هذا آرتي |
İki kehanetimiz var. Art'ın gördüğü ve Dash'in gördüğü. | Open Subtitles | عندنا رؤيتين فقط رؤية أرت و رؤية داش |
"Goodbye Art"ın (Güle Güle Sanat) başlangıcında zorla yok etmeye odaklandım, örneğin bunun gibi: Jimi Hendrix'in 7000 kibrit çöpü ile yapılmış resmi. | TED | في بداية مشروع "فن الوداع"، ركّزت على التدمير القسري مثل هذه الصورة لجيمي هندريكس التي صنعت بواسطة 7000 عود ثقاب. |
Menajerim Bernard, Art in America'da yazan bir kadınla geliyor. | Open Subtitles | وكيلي برنارد سيحضر صحفية تكتب في مجلة "الفن في أمريكا". |
Benim adım Art Benjamin, ve ben bir "matematik sihirbazı"yım. | TED | اسمي آرثر بينجامين، وأنا "ساحر في الرياضيات" |
Çünka Art'a olanların sana da olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لأنني لا أريد أن يحصل لك ماحصل لآرت |
Bu korkutu bir şekilde içten hale geldi ve bu da sadece Art niyet anlamına gelir. | Open Subtitles | حسناً، هذا أصبح مخيف بصدق و الذي يمكن أن يعني فقط أن وراءه دافع خفي |
Burada hiçbir Art niyet yok, değil mi Doug? | Open Subtitles | ليست لديك أي دوافع خفيّة لهذا، أليس كذلك يا دوغ؟ |
Zaten sırf kadınların giyinişine bakan, Art niyetli erkeklerden hiç hoşlanmam. | Open Subtitles | الرجل الذي يتعرف على المرأه من اجل ملابسها فقط لديه دوافع خفيه لهذا |
-- Benim cevabım da Art Nouveau veya deco veya Victorian yazı tipi veya tamamen Helvetica'yla alakasız şeyler oldu. | TED | وما أعجبني كان الخط الطباعي آرت نوفو أو ديكو أو الفكتوري أو الأشياء التي لم تكن مصممة بالكامل بالخط هيلفيتيكا |
Art'la hiç anlaşamazdık. O kendi çıkarını gözettiği zaman başımın belada olduğunu bildiğim için ortadan kayboldum. | Open Subtitles | أنا والسيد (ئارت) لم يسبق لنا الالتقاء بعضنا البعض وسمعت بأنه أختفى |
Sadece en yetenekli pukalemun yan yana sıralanmış gösterişli ve modern binalardaki gibi klasikleşmiş Beaux Art tarzında şaheserler tasarlayabilirdi. | Open Subtitles | و فقط الحرباء الأكثر موهبة تستطيع تصميم هاته التحف الكلاسيكية الجميلة و الى جانب ذلك حدود ملساء و حديثة |
Kilise öğretisi "bir düğün gerçekleşmeden önce anlaşmalı şahısların isimleri alenen Art arda üç kez duyurulmalıdır" diyor. | Open Subtitles | عقيدة الكنيسة تنص أنه قبل حصول أي زواج تنص على أن اسمي طرفي الزواج يجب ان تعلن للملأ ثلاث مرات ...على ثلاث مناسبات |