ويكيبيديا

    "başına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حدث
        
    • لوحدك
        
    • لكل
        
    • بمفردك
        
    • لوحده
        
    • رأسك
        
    • بمفرده
        
    • وحدك
        
    • بنفسك
        
    • رأسه
        
    • حصل
        
    • تحدث
        
    • لوحدها
        
    • بمفردها
        
    • رأس
        
    Sonuçta bu yaşananlar dünyanın başına 4 milyar yılda bir kere geldi. TED في النهاية، الأمر قد حدث على الأرض مرة في 4 مليارات سنة.
    başına gelen onca şeyden sonra, aradığın huzuru bu duvarların ardında bulamazsın. Open Subtitles بعد كل ما حدث لك الامان الذى تريديه ليس خلف هذه الاسوار
    Bak, evlat tek... tek... tek başına gitmen gerektiyse, bıçak taşımalıydın. Open Subtitles انظر إن كان عليك ان تذهب لوحدك عليك ان تحمل شفرة
    Burada kadın başına çok bebek sayısına sahip ülkeler oldukça düşük gelire sahipler. TED البلدان التي لديها العديد من الأطفال لكل امرأة هنا، لديها دخل منخفض جداً.
    Sorun şu ki, sigara içemediğinizde eğer tek başına pencereden dışarıyı seyrediyorsanız asosyal, arkadaşı olmayan bir ahmak oluyorsunuz. TED المشكلة هي عندما لا تستطيع التدخين. إن وقفت وحدقت خارج النافذة بمفردك فإنك أبله غير اجتماعي لا أصدقاء له.
    Neyse, fark etmez. Tek başına pek bir şey yapamaz. Open Subtitles لن يفرق شيئا, مهما كان لن يستطيع فعل شيئا لوحده
    İlk olarak başına baktırsan iyi olur. İçine ve dışına. Open Subtitles اول شئ تفعله هو ان تُصلح رأسك داخليا و خارجيا
    Belki Cross'u tek başına öldürebilirsin, yine de buna izin vermezdim.. Open Subtitles ربما امكنك قتل كروس بمفرده ولو اننى لا اراهن على ذلك
    Geçen sene Ağustos'un 21 'inde... akşam başına neler geldi? Open Subtitles ماذا حدث لك فى ليلة 21 أغسطس العام الماضى ؟
    Geçen sene Ağustos'un 21 'inde... akşam başına neler geldi? Open Subtitles ماذا حدث لك فى ليلة 21 أغسطس العام الماضى ؟
    Ama köyümüzün başına yüzyıllardır geldiği gibi hayatlarımızı yeniden kurduk. Open Subtitles ولكن ، كما حدث لقريتنا لقرون عديدة اعادنا بناء حياتنا
    Ama hiçbiri kızımın başına tam olarak ne geldiğini açıklayamadı. Open Subtitles ولم يستطع أحد منهم أن يخبرني ماذا حدث بالضبط لإبنتي
    Harvey, anlamak zorundasın sana buradan kendi başına gitme izni vermeye yetkim yok. Open Subtitles هارفي، يجب عليك أن تفهم ليس لدي الحق لتركك ترحل من هنا لوحدك
    Ölüm oranına gelirsek - tutuklanan, hapse gönderilen, yaralananların oranlarından hiç bahsetmezsek -- bizim örneğimizde kişi başına yılda yüzde yediydi. TED فمعدل الوفيات، بدون ذكر معدل الاعتقالات، الذهاب إلى السجن، أو معدل الجروح، فمعدل الوفاة في عينتنا هو ٧ بالمئة لكل سنة.
    Bu işi orada tek başına halledebilecek misin dersin patron? Open Subtitles أتعتقد انه يمكنك القيام بهذا العمل بمفردك, يا زعيم ؟
    Tek başına ülkemizdeki organize suç ile iş çevrelerinin bağlantılarını araştırdı. Open Subtitles لوحده تحدى الذين ربطوا بين الجريمة المنظمة والأعمال القانونية عبر ولايتنا.
    Yaşlı ve mutsuz olmakla başına bir tabanca dayamak arasında büyük fark var. Open Subtitles فرق كبير بين أن تكون عجوز وحزين وبين أن تضع مسدس على رأسك
    - Tanrım. Yalnız başına yapmadığı bir şey var mı? Open Subtitles يا آلهي هل يفعل أي شيء عندما لا يكون بمفرده
    Bunu yapman aptalca idi, Açık arazide tek başına gitmen. Open Subtitles لقد كان شيئآ احمقآ ان تعبر فى هذا الخلاء وحدك
    Ve bu madenlerden kendi başına kaçmana yetmeyen güçlere sahip. Open Subtitles و من الواضح ليست كافية للهروب من هذه المناجم بنفسك
    Guy Banister'ın başına vurduğu gece neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أحتاج توضيحا عن اليلة التى ضربك على رأسه المدعو نابستر
    Çok kötü şeyler geldi başına, ama bak hala buradasın. Open Subtitles اسمعي ، أسوأ مايمكن أن يحصل لك قد حصل فعلاً
    Kötü şeylerin çoğu bu adamın başına geliyormuş gibi gözüküyor. Open Subtitles من الواضح ان الاشياء السيئه تحدث كلها لهذا الرجل المسكين
    Başka birini işe alman lazım. Stella Teyze yerleri tek başına temizleyemiyor. Open Subtitles يجب أن يكون شخص هناك لا يمكن لأستل ان تفعل هذا لوحدها
    İlk kez tanıştığın bir kız, yalnız başına, evine geliyor. Open Subtitles المرة الأولى التى تقابل فتاه جاءت إلي بيتك الفارغ بمفردها
    Bu Dr. Lene Harbort, John Morton'un başına elektrodlar bağlarken görünüyor. TED الآن، هذا هو الدكتورلين هاربوت يضع أقطاب في رأس جون مورتون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد