ويكيبيديا

    "bilinci" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوعي
        
    • وعيه
        
    • وعي
        
    • للوعي
        
    • وعيها
        
    • واعية
        
    • الوعى
        
    • الإدراك
        
    • واعي
        
    • واعياً
        
    • واعيا
        
    • لوعيه
        
    • الوعيّ
        
    • مغمى
        
    • وعى
        
    Derin uykudaki birinin bilinci, bedeni koruyan ile aynı hafızada saklanır. Open Subtitles الوعي للثابتين مَخْزُنُ في نفس الذاكرةِ التي تَبقي على أجسامَ الثابتين
    Aslında, bilinci gittikçe kapandığı için öldüğünün bile farkına varamaz. Open Subtitles وفي الحقيقة، لن يعلم بأنه يموت بسبب انخفاض مستوى الوعي
    Bu duruma dair tarihsel bilinci artırmak için, hükumet bölgeye dut ağaçları dikti. TED وبغية زيادة الوعي التاريخي لهذه الحقيقة، قامت الحكومة بزرع أشجار التوت.
    kimse onunla ilgilenemedi. Bir dakika sonra bilinci yerine gelen Kyle Steiner, ölümden dönmüşcesine, yattığı yerden doğruldu. TED لم يقدر أحد على أن يتعامل معه، بعدها بدقيقة، نهض كايل ستاينر من الموت، إن جاز التعبير، لأنه عاد مرة أخرى إلى وعيه.
    Ve sizin bilincinizle bir başkasının bilinci arasında gerçek bir ayrılık yoktur. TED ولا يوجد اي فرق حقيقي بين وعيك الشخصي عن وعي الشخص الآخر
    Yardımcı pilotunuzun durumundan iyidir. Onun hâlâ bilinci kapalı. Open Subtitles هذا أفضل من مساعد الطيار مازال فاقداً للوعي
    16 yaşında bir kız vardı, beyin ameliyatı geçirmişti ve bilinci yerindeydi, çünkü cerrahlar onunla konuşmak istemişti. TED كان هناك فتاة لديها 16 عاما، أجرت جراحة دماغية، وكانت فى وعيها لأن الجراحين كانوا فى حاجة للتحدث معها.
    Bir gün içinde bilinci açılır, üç günde ayağa kalkar, bir hafta yüzmesin. Open Subtitles سوف تكون واعية في يوم واحد وصعوداً لثلاثة أيام لا سباحة لمدة اسبوع
    İnsanlar her zaman bilinci tanımlamanın ne kadar zor olduğunu söylerler. TED يقول الناس دائما أن الوعي جداً صعب التعريف
    Bu gerçekten beynimizde çalışan dijital bir bilgisayar programı ve bilinci yaratmak için yapmamız gereken tek şey doğru programı edinmek. TED هو بالحقيقة برنامج كمبيوتر رقمي يعمل في دماغك و هذا ما نحتاج أن نفعله لخلق الوعي أن نحضر البرنامج الصحيح
    Her sistemin belli bir derece bilinci olması muhtemel. TED كل نظام يمكن أن يكون له بعض درجات من الوعي.
    bilinci anlayabilmek, öyle sanıyorum ki, evreni ve de kendimizi anlayabilmemizi sağlayacak en önemli anahtar. TED فهم الوعي هو المفتاح الحقيقي، كما أعتقد، لفهم الكون وفهم أنفسنا، على حد سواء.
    bilinci arzuyla değiştirmek belki arzu gibi temeldir. Yemek, arkadaşlık ve seks gibi. TED إن رغبتنا في التحول عن حالة الوعي قد تكون مطلباً أساسياً شأنها شأن غيرها كالطعام والصحبة والجنس.
    Çünkü bilinci değiştirmenin ve çevrenizdeki dünyayı değiştirmenin tek yolu kendinizle başlamak. TED لأن الطريقة الوحيدة لتغيير الوعي وتغيير العالم حولنا، هي البدء بنفسك.
    Daha deneyimli hale geldikçe fiziksel kontrol bilinci eriyip gider. TED وكلما زادة خبرة الشخص يذوب وعيه بالواقع
    Hastanede, tehlikeyi atlatmışken ve bilinci yerine geldiğinde babasının öldüğü kendisine söylendiği zaman.. Open Subtitles فى المستشفى ، حين استعاد وعيه و زال الخطر و حين أخبروه بموت ابيه
    Son ayinlerini yapmasını istedim, hala bilinci yerindeyken. Open Subtitles أريده أن يسمع الطقوس الأخيرة وهو لا يزال في وعيه
    Sonuç olarak, bilinci bütün bir grup olarak, gezegenmiş gibi ele alan sorular sorabilirsiniz. TED أخيرًا، قد تسأل عن وعي الجماعات كلها، هذا الكوكب.
    İçeri girdiğinde muhtemelen ölüydü veya bilinci yerinde değildi. Open Subtitles وكان ربما مات أو فاقدا للوعي عندما ذهب في.
    Ve bilinci yerine geldikten hemen sonra beni boşadı. Open Subtitles وسرعانما طلقتني بعد أن استعادت وعيها مباشرة
    "ve bunu yaptığınızda muhtemelen bilinci yerinde olmayacak." Open Subtitles أو دقيقتين على الأكثر و ستكون على الأغلب غير واعية عندما تفعل ذلك
    Barışçıl bir şekilde Nestene bilinci ile görüşme yapmak istiyorum. Open Subtitles أطلب مخاطبة الوعى النيستينى طبقاً لبنود معاهدة السلام
    Bu, ben bilinci açıklamaya çalıştığımda birçok insanın tatmin olmamış ve şüpheci kalması anlamına gelir. TED هذا يعني أن الكثير من الناس فقط تركوا غير راضين تماما و بميولي للشك عندما أحاول تفسير الإدراك
    Başına büyük darbeler almış. Soluk alıyor, sersemlemiş ama bilinci yerinde. Muhtemelen şokta. Open Subtitles لدية جروح قطعية في الرأس ، وهو يتنفس ، ومذهول ، ولكنه واعي ، وربما مصدوم
    Önce Jim vefat etti. Son anına kadar bilinci yerindeydi, fakat son gününde konuşamıyordu. TED جيم توفي أولاً. لقد كان واعياً حتى النهاية، ولكن في آخر يوم له لم يستطع أن يتحدث.
    O sırada bu zavallıcığın bilinci yerindeydi ve maalesef konuşamıyordu. Open Subtitles ما أعنيه أن هذا الشخص المسكين قد كان واعيا بشكل كامل و قادرا على التحدث
    Efendim, hastaneden aradılar... o zanlının bilinci açılmış... Open Subtitles ..سيدي، إتصالٌ من المستشفى ..عاد المجرم لوعيه
    Gerçekten bilinci yerinde değilse aşağı düşüp ölecek. Open Subtitles لو هو فاقد الوعيّ فعلاً، فسيقط ميّتاً.
    Karımın şu an bilinci yerinde değil ve çocuğumun da bir tümörü var bu yüzden, şu anda riske giremem. Open Subtitles زوجتي مغمى عليها وطفلتي مصابه بورم لذا أنا لن أخاطر ابداً الآن
    Canlı bir bilinci alıp başkasının beynine tıkıyoruz. Open Subtitles نحن نقوم بأخذ وعى الشخص الحى ونحقنه بدماغ الشخص الآخر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد