ويكيبيديا

    "binlerce" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ألف
        
    • آلاف
        
    • الآلاف من
        
    • الاف
        
    • الالاف
        
    • بآلاف
        
    • الف
        
    • الألاف
        
    • ألاف
        
    • بالآلاف
        
    • لآلاف
        
    • بألف
        
    • الألف
        
    • مليون
        
    • آلالاف
        
    Metro cebe sığacak boyutta bu haritadan binlerce bastırıp test yaptı. TED قام المترو بإجراء اختبار من ألف من هذه الخرائط، بحجم الجيب.
    Yüz binlerce anonim sıradışıyı, bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. TED هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك.
    Ve Dove, güzelliğe karşı tavırlar konulu küresel raporu için gerçekten 10 farklı ülkeden binlerce kadınla anket yaptı. TED والتقرير العالمي لدوف حول السلوك المرتبط بالجمال قام في الواقع بإجراء مسحٍ مع آلاف النساء في 10 دولٍ مختلفة.
    Bunu izleyen aylarda, Batı Afrika, Ebola virüsü hastalığından binlerce kişiyi kaybedecekti. TED خلال الأشهر التالية ستفقد إفريقيا الغربية الآلاف من الناس بسبب فيروس إيبولا.
    Bütün bu mumlar -- insanlar hürmet etmek için binlerce mum yakmışlar. TED كل هذه الشموع، عدة الاف من الشموع التي اوقدها الناس وقدمها لهذه.
    Farkına bile varamadan bize yüz binlerce dolarlık telif ücreti borçlandı. Open Subtitles وقبل ان نعلم ذلك, هو يدين لنا بمئات الالاف من الدولارات.
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. TED وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس.
    Bilimde buna dair size binlerce örnek verebilirim fakat aralarında birini çok seviyorum. TED وأستطيعُ إعطاءكم ألف مثال عن ذلك في العلم، ولكن هناك مثالٌ أحبه حقًا.
    Efendim, koca bir ormanın içindeyiz, her yerden binlerce kilometre uzakta. Open Subtitles سيدى , لقد ضللنا فى الأدغال ألف ميل من لا مكان
    Demek istiyorum ki, insanların bu işlerle başa çıkabilmeleri için binlerce yol var. Open Subtitles أقصد أن هناك ألف طريقة يستطيع الناس فيها أن يتعاملوا مع هذه الأشياء
    binlerce yıl önce onlar bütün zamanların en iyi savaşçılarıydılar. Open Subtitles منذ ألف ، ألف قمر مضى هؤلاء كانوا أعظم المحاربين
    Vadiler, binlerce vadi buluyoruz; hepsi de Büyük Kanyon'dan büyük, geniş ve derin. TED ونجد الأودية، آلاف الأودية أكبر وأكثر اتساعاً وأكثر عمقاً من غراند كان كانيون
    ve bana bir kadeh kırmızı şarap koyuyorlar ve küvette banyo yapmamı öneriyorlar ve böyle binlerce gecem oldu. TED وهم يصبون لي كاسا من النبيذ الأحمر وتقترح لي ان استحم. ولقد امضيت آلاف ليال مثل هذا ومثل هذا.
    Beynimizin foksiyonu kadar karmaşık bir şey ise binlerce genin etkileşiminden şekilleniyor. TED والشيء المعقد هو أن وظيفة أدمغتنا تتشكل عن طريق تفاعل آلاف الجينات.
    Yani on binlerce, yüz binlerce molekül daha önce var olmayan bir yapı oluşturmak üzere bir araya geliyorlar. TED إذن ففي تنظيمٍ من عشرات الآلاف، ستقوم مئات الآلاف من الجزيئات بالتجمع لتكوين بنية أكبر لم تكن توجد سابقاً.
    On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük değişimler güneş ışığının Dünya'daki dağılımını değiştiriyor. TED تغيرات بسيطة في مدار الأرض تحدث على مدى العشرات إلى مئات الآلاف من السنين تغير توزيع ضوء الشمس على الأرض.
    binlerce kişi en eski asil ailelerden birinin genç üyesini selamlıyor. Open Subtitles انها تحظى بترحيب مكلى الاف الجماهير هتفت لأحد أعضاء العائلة المالكة
    Açık denizin binlerce mil ötesinde bir şekilde mezarlığı ortaya çıkarıyor. Open Subtitles الالاف الاميال من المياة المفترحة و حظ اعمى يكشف مقبرة مجرم
    Yüzlerce yıllık çiftçiliğin sonucu olarak suyla aşınmış binlerce oluk ortaya çıkmış. Open Subtitles كنتيجة لقرون من زراعة، الارض المفتوحة أصبحت ملوثه بآلاف مجاري الماء البالية.
    Ama sakın kendin binlerce kez yaptığnı birşey için beni yargılamaya kalkma. Open Subtitles اما بقيتنا فيشعورون, لكن لا تحكمي علي لشيء كنت تفعلين الف مرة
    Ve mesajlarını vermek için ülkenin her yerinde binlerce ev toplantısı düzenlediler. Open Subtitles ولإيصال النقطة أكثر حملوا الألاف من مستخدمي القهوة في جميع أنحاء البلاد
    O gemiye giden Kane, orada binlerce yumurta gördüğünü söyledi. Open Subtitles الذى دخل تلك المركبه قال أنه رأى ألاف البيوض الآلآف
    Yani 10-12 nesil içinde binlerce hatta milyonlarca torununuz olacak. TED إذا في 10 ـ 12 جيل ستكون ذريتك بالآلاف والملايين
    İnsanlar binlerce yıl boyunca insan zihninin, beyninin, içine bakmayı istemiştir. TED أراد الناس رؤية ما بداخل العقل البشري الدماغ البشري، لآلاف السنين
    Jack'in kimya doktorası var, bu binlerce açıdan hayati bir şey. Open Subtitles جاك لديه شهادة دكتوراه بالكيمياء هذا مهم بألف طريقة و طريقة
    Onlar için Sodom ve Gomora'da ölen binlerce kişiden daha fazla üzülmedim. Open Subtitles أنا لا أندبهم أكثر مماأندب الألف شخص الذين ماتوا فى سودوم وجوموراه
    Üvey annem kardeşime hamile kalınca neredeyse binlerce hediye almıştı. Open Subtitles عندما حملت زوجة ابى كانت لها مليون هدية من هذا
    Bu arada, palmiye yağı binlerce yiyecek ürününde bulunuyor. Her gün yiyoruz. TED بالمناسبة، يُدرجُ زيت النخيل في آلالاف من المنتوجات الغذائية التي نتناولها يوميًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد