Gelenekçi, katı bir adam olan babamın beni durduracağını sandılar. | TED | وظنّوا بأن والدي، الذي كان رجلا تقليديا صارما سوف يوقفني. |
Ayaklar altında çiğnenmek, ...onurlu bir adam olarak ölmekten daha mı iyi? | Open Subtitles | هل من الأفضل أن يعيش بالجزية مهان أو أن يموت رجلا ؟ |
bir adam ve bir traktör, bunun gibi 12 veya 14 yeri halledebilir. | Open Subtitles | رجل واحد وجرار زراعي بإمكانهما التعامل مع 12 أو 14 من هذه الأماكن |
Bunun dışında, 2031 yaşında bir adam için oldukça çekici gözüküyorsun. | Open Subtitles | على غرار أنك تبدو لطيفا جميلا لرجل يبلغ 2,031 من العمر |
İyi bir adam. Uçabiliyor ve kötü adamları öldüren gümüş kıIıcı var. | Open Subtitles | إنه رجل طيب, يمكنه الطيران و لديه سيف فضي لكي يقتل الأشرار |
bir adam geçen gün başka bir arabaya çarptı. Uçarak benim taksiye geldi. | Open Subtitles | لقد أصيب رجل في أحد الأيام بسيارة أجرة و قد وصل إلى سيارتي |
Art sırtındaki bir adam, dikkatini hem atına, hem silahına verir. | Open Subtitles | على الرجل الذي يمتطي الجواد أن يوزع انتباهه على حصانه ومسدسه |
Bir sürü şey yaptım, ama hiç ölü bir adam soymamıştım. | Open Subtitles | لقد فعلت العديد من الأمور, ولكنى ,ابدا لم اسرق رجلا ميتا |
Bir ara park yerinde tökezleyip düşen bir adam vardı. | Open Subtitles | لقد جاء لي رجلا كان في رحله ثم وقع بالحديقه |
Çocuk bir gün bir adam olacak... Sence hatırlamaz mı? | Open Subtitles | يوما ما سيصبح الطفل رجلا أتعتقد حينها أنه لن يتذكر؟ |
bir adam ve bir traktör, bunun gibi 12 veya 14 yeri halledebilir. | Open Subtitles | رجل واحد وجرار زراعي بإمكانهما التعامل مع 12 أو 14 من هذه الأماكن |
Ama bir adam hala hayatın ısrarlı sorularına cevap arayışını sürdürüyor. | Open Subtitles | لكن رجل واحد لا يزال باحثاً عن أجوبة الأسئلة الملحة للحياة |
Bayan Hubbard sabah 1:15'te odasında saklanan bir adam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | مسز هوبارد تنبهت لرجل فى مقصورتها بعد الساعه الواحده و الربع |
Tek istediğim, 33'ünde olan evli bir adam için uygun bir maaş. | Open Subtitles | كل ما اطلبه هو اجر محترم لرجل متزوج بعمر الثالثة و الثلاثين |
Dehşet bir adam, küçük bir kampı yönetiyor, senin gibi yolunu kaybedenler için. | Open Subtitles | حسناً .. إنه رجل .. ويدير مُعسكر صغير في الأسفل لأناس مثلك .. |
Oaklandlı bir adam birinci dereceden cinayetle hüküm giydi ve... | Open Subtitles | رجل في أوكلانده قد أُدين بتهمة القتل العمد وقضى سنتين |
Her konuda yalan söylemiş... şimdi de sözüne inanılmasını isteyen bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي كذب بشأن كل شيء ويريد الآن أن تؤخذ كلمته بصدق |
Sıradan bir adam alınabilirdi. Sıradan bir adamın kalbi kırılabilirdi. | Open Subtitles | . أي رجل متواضع سيهان . أي رجل متواضع سيجرح |
Kamyonette bir adam vardı ve Janey onu almaya geleceğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد كان رجلًا في شاحنة , وهي قالت أنك ستأتي لتقلها |
Yani Vali haklı çıkmıştı. Ama gün içerisinde, şehirden bir adam geldi onun yanıldığını söyledi bu yüzden adamı vurdular. | Open Subtitles | فشعر العمدة أنه على حق، ولكن بالنهار جاء رجل من المدينة وقال للعمدة أنه مخطيء وأنه قد يُقتل على فعلته |
Evet. Serrat adında bir adam için çalışan birinden aldım. | Open Subtitles | أجل , أخذتها من رجل يعمل عند رجل يدعى سيرات |
Evli bir adam. Poirot'a ulaşmak için Bayan Lemon'u kullandı. | Open Subtitles | أنه رجل متزوج ,وقد أستغل الانسة ليمون بدم بارد .. |
Bir evde çalışıyorum. Bakmam gereken yaşlı bir adam var. | Open Subtitles | اتيت لهذا المنزل للعمل يجب على ان اعتنى برجل مسن |
Eve döndükten sonra bir adam gelip ona çalışmamı istedi. | Open Subtitles | بعد ما وصلت للوطن.. رجل ما عرض عليّ للعمل لديه. |
Evet, topallayan bir adam gelip... bir ay önce taşlar hakkında sorular sormuştu. | Open Subtitles | نعم، كان هناك رجل يعرج جاء إلى هنا منذ شهر وسأل عن الأحجار |
Şey, o serserinin teki değil. Zengin ve seviyeli bir adam. | Open Subtitles | حسنا هو ليس مشرد انه رجل غني و من مستوي راقي |