Orada kalmasına izin vermeleri için bir milyon dolarlık bir rüşvet önermiş. | Open Subtitles | و عرض عليهم رشوة بمليون دولار اذا سمحوا له أن يعيش هناك |
Anlaşma başına bir milyon dolarla bunu yapabiliyorum, Bay Bond. | Open Subtitles | بمليون دولار العقد، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَتحمّلَة ايضا، سّيد بوند. |
Bahse girerim koluna bir milyon dolarlık mal şırınga etmiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّه حقن ذراعه بالمخدرات فوق المليون مرة |
İddiaya girerim bu mısır için bir milyon dolar alacağız. | Open Subtitles | أراهن بإننا سنحصل على مليون دولار مقابل كُل هذه الذرة. |
Bu iki canavarın eğitimi bize bir milyon dolara mal olacak. | Open Subtitles | وإكتشفنا أنهم سيكلفون أكثر من مليون دولار لنعلم هذان الحيوانان الصغيران |
Diğer bir milyon şeyi söylemeden, bunu da ona söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع كشف ذلك دون إفشاء الملايين من الأسرار الأخرى |
bir milyon kazanmak için hile yapmak yanlış mı? Hayır efendim. | Open Subtitles | هل من الخطأ إن قمت أنا بالخداع لربح رهان بمليون دولار؟ |
Gün ışığı solup giderken, gökyüzü bir milyon sığırcıkla doluveriyor. | Open Subtitles | عندما يتلاشى ضوء النهار تمتلئ السماء بمليون طائر من الزرزور |
bir milyon kat daha hızlı katlayabiliriz, yüzlerce ve yüzlerce çeşitte katlayabiliriz. | TED | ويمكن أن نطوي أسرع بمليون مرة، يمكن أن نطوي بمئات ومئات الطرق المختلفة. |
Eğer o 12.000 sandalye beni deliye döndürdüyse ve delice sayısıyla, sadece bir saniyeliğine bir milyon insanı düşünmenizi istiyorum. | TED | إذا كانت 12,000 كرسي ترعبني .. فمع هذا الرقم الكبير ، أريدكم فقط أن تفكروا للحظة بمليون إنسان. |
Sanırım bu gece bir milyon yemek partneri bulacaksınız! | TED | اعتقد ستحظون بمليون شريك على العشاء اليوم |
bir milyon yıldızın içinden doğru yıldızı tahmin edebildiğinde kendini şanslı hissediyor. | Open Subtitles | فى أفضل الأحوال فإن فرصة عثوره على النجم الصحيح واحد فى المليون |
Bu adamı, bir milyon dolarlık özgürlük tahvillerini çalmak suçundan tutuklamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعتقل هذا الرجل بتهمة سرقة سندات الحرية بقيمة مليون دولار |
Burada bir milyon dolardan fazla paradan bahsediyoruz, üç yıl daha araştırma için. | Open Subtitles | نحنُ نتحدث عن أكثر من مليون دولار هُنا و 3 سنوات من البحث |
Güneş sistemlerini sırtımıza inşa ettiler ve bir milyon kardeşimizin kanı döküldü ama onların gözünde artık insan bile değiliz. | Open Subtitles | لقد بنوا نظامهم الشمسي على ظهورنا أراقوا دماء الملايين من إخوتنا لكن بالنسبة لهم ، نحن لسنا بشر بعد الآن |
O karelerin değeri en azından bir milyon dolardı. | Open Subtitles | أنا ما كنت سأتخلى عن ذلك الفلم حتى مقابل مليون دولار. |
10 yıl önce bir milyon verdim. 10 katına bile satmam. | Open Subtitles | دفعتُ مليوناً مقابلها قبل 10 سنوات ولن أبيعها بعشرة أضعاف ذلك |
İkimizin arasında 19 kişi öldü, en az bir milyon gelir kaybı oldu, ve lanet olası bitecek gibi de değil. | Open Subtitles | لقد مات 19 رجلٌ منّا وعلى الأقل ضاعت علينا مليون من الإيرادات .. ولا يبدو أنّ هنالك نهاية لهذه الحرب .. |
bir milyon akıl, o zaman tamam, işte şimdi oldu. | TED | وإذا وصلت إلى مليون عقل، حسنًا، فهي جديرة بالتحدث عنها. |
onlardan bir milyon tane almış ve sakatlanıp durmuş olmamdır. | TED | انني اشتريت مليون واحد منها .. ومازلت اصاب بسببها |
Bu şey hala ayda yaklaşık bir milyon kopya satıyor. | TED | مبيعات هذا الشئ ما تزال حوالي مليون نسخة شهرياً. |
bir milyon sterlin değerindeler. Hiç bir tefeci bu paranın ufak bir kısmını bile ödemez. | Open Subtitles | انها تساوي مليون جنية لن تستطيع أن تجني مثل هذا المبلغ ابدا |
Lawrence, eğer bir milyon doların olsa ne yapardın? | Open Subtitles | لورنس، مالذي كنت ستفعله لو كان لديك مليون دولار |
Bence demet, yaklaşık olarak bir milyon kez tur attı. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد حصلوا على الشعاع يدور حوالي مليون مرة |