ويكيبيديا

    "bir yer" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكاناً
        
    • إنه مكان
        
    • مكانا
        
    • مكان ما
        
    • عن مكان
        
    • هذا المكان
        
    • على مكان
        
    • مكانًا
        
    • مكان حيث
        
    • أي مكان
        
    • انه مكان
        
    • هذا مكان
        
    • من مكان
        
    • مكان واحد
        
    • مكان آخر
        
    Ama kostarika alanıyla ilgili ilginç olan buranın kalıcı bir yer olmadığı. TED ولكن ما ليس مألوفاً بالنسبة للكوستاريكا هو أنها ليست مكاناً دائماً لها
    Çünkü eğer Kuzey aşağıda olsaydı, dünya çok farklı bir yer olurdu. TED ذلك لأن العالم سيكون حتماً مكاناً مختلفاً، إذا كان الشمال في الأسفل.
    Ablamın en son nereye gittiği öğrendim. Dae Gwang Kereste denilen bir yer. Open Subtitles لقد وجدت آخر مكان ذهبت إليه أختي إنه مكان يُدعى أخشاب داي غوانغ
    bir yer bulup kazmalıyız. Ne kadar çabuk o kadar iyi. Open Subtitles يجب أن نجد مكانا لنحفره و كلما كان أبكر كان أفضل
    Dünyada mutlaka sadece yerellikle ilgili çözümleri olan ve birinin de bunlara yatırım yapacağı bir yer olmak zorundadır. TED لابد من وجود مكان ما في العالم. ينتج حلولًا تتعلق فقط بمشكلات خاصة بإقليم معين، ويمنحنا أيضًا القابلية لتمويلهم.
    Öğle yemeği zamanıydı ve yemek yiyecek bir yer arıyorduk. TED قد كان وقت العشاء, وبدأنا البحث عن مكان لنأكل فيه.
    Ve çok güzel bir yer görduüm. Buraya tekrar geleceğimi biliyordum. TED ولقد رأيت هذا المكان الجميل. عرفت أنني أرغب في العودة مجدداً.
    Nasıl olduğu umurumda değil. bir yer ve birini bulacaksın. Open Subtitles لا يهمني كيف، لكن أعثر على مكان و شخص ما
    Günlük hayatımızda Dünya'yı daha küçük bir yer haline getirmek için ihtiyacımız var. TED نحن نحتاج هذا في حياتنا اليومية، من أجل أن نجعل العالم مكانًا أصغر.
    İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi? Open Subtitles يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟
    Her şey yapabilir, her şey olabilir, topluluk içinde kendine bir yer edinirdi. Open Subtitles كان علية أن يفعل شيئاً , يصبح شيئاً يصنع مكاناً لنفسة فى المجتمع
    Yağmur yağdığı ve uyumak için bir yer aradığım her zaman. Open Subtitles أقتحم أيّ مكان إذا كانت تُمطر لأني أحتاج مكاناً للنوم فيه.
    Burada kalabilirsin Kee. Burası çocuğunu doğurmak için güvenli bir yer. Open Subtitles يمكن أن تبقي هنا يا كي إنه مكان آمن لإنجاب طفلك
    Burası sadece kullanmak zorunda olduğum değil, kullanmak istediğim de bir yer. Open Subtitles هذه الغرفة ليست مجرد مكان علي استخدامه، بل إنه مكان أريد استخدامه.
    Kızılderili kafa derisinin iyi para ettiği bir yer biliyorum. Open Subtitles أعرف مكانا يمكن البيع فيه فروة شعر هندية بثمن جيد
    Kırların içinde her şeye cevap verecek bir yer vardı. Open Subtitles فى مكان ما فى البرية توجد الأجابة عن كل شئ
    Hareket kabiliyeti kazanır kazanmaz sana doğru düzgün tedavi göreceğin bir yer bulacağız. Open Subtitles حينما يتم نقلك إبحثى عن مكان يكون الأطباء فيه قد تعلموا الطب بحق
    Şimdi, buranın gerçekten başlamak için iyi bir yer olduğuna inanıyorum. Open Subtitles و الآن أعتقد حقاً بأن هذا المكان جيد للبدء في البحث
    Ben burada kalacağım. Saklanacak bir yer bul, tamam mı? Open Subtitles سابقى هنا بأسفل، عليكِ أن تعثري على مكان لتختبئي، مفهوم؟
    Kesinlikle sessiz bir yer bulmalıyım ki herşey kendi kendine olsun. Open Subtitles كان من الحتمي أن أجد مكانًا هادئًا وسيأتي كل شيء بنفسه
    20. yüzyıla kadar hiç bir insanın ayak basmadığı bir yer. Open Subtitles مكان حيث لم يتواجد فيه رجل من قبل حتى القرن الـ20.
    Unutmayın: zamanında nasıl gideceğinizi öğrenmediğiniz gidebileceğiniz hiç bir yer yok. Open Subtitles تذكر: لن تذهب إلي أي مكان لو لم تعلم كيف تذهب
    Ücretine oranla gerçekten geniş bir yer. Demirbaşlar dâhil mi? Open Subtitles حسناً انه مكان كبير مقابل سعره هل الاضافات مشمولة ؟
    Burası umuma açık bir yer. Her an biri gelebilir. Open Subtitles هذا مكان عام ، ربما يخرج أحدهم فى أى لحظة
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    Ancak dünyada erkeklerin kadınlar kadar uzun yaşadıkları bir yer var. TED ولكن هناك مكان واحد في العالم يُعمر فيه الرجال مثل النساء.
    Uzun zamandır birlikte çalışıyoruz, ama başka bir yer bulsam iyi olacak. Open Subtitles لقد عرفت لك وقتا طويلا، ولكن أعتقد أنني سأحاول في مكان آخر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد