ويكيبيديا

    "biraz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بعض
        
    • ببعض
        
    • لحظة
        
    • لبعض
        
    • فقط
        
    • بقليل
        
    • للحظة
        
    • دقيقة
        
    • نوعا
        
    • صغيرة
        
    • بَعْض
        
    • لدقيقة
        
    • لفترة
        
    • نوعاً ما
        
    • البعض
        
    Şimdi de içine biraz kimya koyacağız ve hücrede biraz kimya yapacağız. TED والآن سنضع الكيمياء بالداخل و نجرى بعض التفاعلات الكيميائية فى هذه الخلية.
    Sonra biraz odun keserim, delikler açarım ve suyu izlerim ve belki ortalıkta dolanıp ve conta aramak zorunda kalırım. TED وسوف اقوم بقطع بعض الخشب وحفر بعض الثقوب ومشاهدة المياه بل ربما سوف اخذ جولة في الارجاء باحثا عن الغسالات
    Orada öylece oturmuş, Goldman Sachs'in işe biraz para yatırmasını bekliyor. TED إنه يجلسُ هناك في الأساس، ينتظرُ جولدمان ساكس لمنحه بعض الأموال.
    İlk iki hafta huzursuz olabiliyorlarmış; biraz kaygı yaşanıyormuş kol, bacak kaybedilmiş gibi. TED أول أسبوعان يكونا غير مريحين؛ تشعر ببعض القلق، تشعر وكأنك فقدت أحد أطرافك.
    Ve sonra yavaş yavaş etrafı dolandım, bazen kendimi biraz kayıp hissederek. TED بعدها ذهبت تدريجيًا إلى ما أبعد، شعرت بأنني ضائع في بعض الأحيان.
    Bu aslında biraz garip fakat dışkı organizmaları seviyesine baktım, bu, su yollarımızdaki dışkısal maddeler için bir ölçüm yöntemidir. TED ذلك يبدو غريباً بعض الشيء، ولكنني بحثت في معدلات بيكتريا القولون، والتي تقيس معدل القاذورات في كل من هذه الممرات.
    Burada olduğunuz için mutluyum, aksi hâlde biraz tuhaf olurdu. TED أنا سعيد بوجودكم هنا؛ وإلا لكان الأمر غريبًا بعض الشيء.
    Aslında bunlar bir bakıma biraz eskiydi, ya da pek yeni sayılmazdı. TED لذا فى بعض النواحى، كان هذا شيء قديم قليلًا وليس بالضرورة جديد.
    Eğer bu konu sizi biraz temkinli olmaya sevkediyorsa sakin olun. İstatistik öğrenmek sizi çılgın bir komplo teorisyeni yapmaz, sadece şüpheci yapar. TED ولو كان هذا يجعلك في الحال حذراً بعض الشيء فلا بأس، فإن هذا لن يجعلك نوعا ما صاحب نظرية مؤامرة مهووس، بل متشكك.
    Peki. Dükkana gidiyorum, hastayım ve biraz ilaç almam lazım. TED حسناً. أكلت وجبة لذيذة، أنا مريض، أحتاج لشراء بعض الأدوية.
    Bir meslektaşım aracılığıyla kaydoldum ama soyadım Yahudiliği biraz fazla andırıyordu. TED فقام زميل بتسجيل اسمي. ولأن اسمي الأخير يبدو يهوديًا بعض الشيء،
    Bu öğrencilerimden birisinin anket örneği gördüğünüz üzere burada biraz mizah var. TED وهذه عينة استطلاع رأي من أحد طلابي، وكما ترون، تتضمنُ بعض الدعابة.
    Bir süre sonra biraz eğlenmeye karar verdim ve her gün odayı terk etmeden önce eşyaları tüm odaya saçıyordum. TED لذلك فبعد فترة، قررت أن أقوم بأمر ممتع فكنت قبل مغادرة الغرفة كل يوم أبعثر بعض الأشياء في أنحاء الغرفة
    Aksine aslında tenimizden, kaslarımızdan ve kan damarlarımızdan biraz ışığın geçmesine izin veriyor. TED وعوضًا عن ذلك، فإنها تسمح بمرور بعض الضوء عبر جِـلدنا، وعضلاتنا وأوعيتنا الدموية.
    Yolları tamir etti, sulak alanları düzenledi, biraz da yasadışı avlananlarla uğraştı. TED كان يصلح الطرق، والأراضي الرطبة، قام ببعض حملات مكافحة الصيد غير المشروع.
    biraz önce, kızım Rebecca bana iyi şanslar mesajı attı. TED قبل لحظة فقط، راسلتني ابنتي ريبيكا متمنية لي حظا موفقا.
    Ve bu konuda biraz düşününce, birkaç farklı ihtimal gördüm. TED بالتفكير في هذا لبعض الوقت، أرى عددا من الاحتمالات المختلفة.
    Aklınız karışmasın diye cinsel tercih ya da yönelim hakkında biraz konuşmak istiyorum. TED فقط لذلك لا أحد يرتبك، أريد أن أشير إلى الهوية الجنسية، أو الميل.
    Benim yanıtıma karşı biraz daha ritmik, biraz daha şiddetli bir yanıt oldu. TED صار أكثر إيقاعية بقليل، أكثر حدة بقليل كاستجابة للكيفية التي تجاوبت بها معه.
    Silahsız bir adamı vurdum. biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Open Subtitles لقد أطلقتُ النار للتو على رجلٍ أعزل كنتُ بحاجةٍ للحظة
    Ve bunu yapmak için 13 dakikam kaldığından, bu biraz hızlıca olacak. TED وعلماً بأن لديّ 13 دقيقة لفعل ذلك، سيكون هذا نوعاً ما سريع.
    Belki ufak bir prim biraz daha anlayışlı olmanızı sağlayabilir. Open Subtitles حسنا ، ربما علاوة صغيرة سوف تجل منا أكثر امتناناً
    biraz kilo kaybetti ama hamileliğin ilk aylarında bu gayet normal. Open Subtitles حَسناً فَقدتْ بَعْض الوزنِ لكن ذلك طبيعيُ جداً في الشهورِ الأولى
    Ve eğer araştırmama engel olursan, onun içinde biraz zaman geçirmen gerekecek. Open Subtitles وإذا أعقت تحقيقي سيدي ، لدقيقة أخرى ستمضي بضعاً من الوقت فيه
    Eğer istersen biraz daha kalabilirim. Belki seni rahatsız edemezler. Open Subtitles لو أردتِ، أستطيع البقاء لفترة أطول قليلا ربما لن يزعجوك
    Ve bana ne düşündürüyor biliyor musunuz, biraz rahat ve pofuduk gibi; bir yatağın üstüne serilmiş yorgan gibi. TED وتعرفون ما الذي تجعلني أفكر به هو أنها نوعاً ما دافئة ومنتفخة كما لو أنها لحاف منتشر على سرير
    İkinizin de biraz uzak durmanız gerektiği aşikâr değil mi? Open Subtitles أليس واضحاً الآن أنكما بحاجة للابتعاد عن بعضكما البعض ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد