| Sanki Dışarıda bir yerlerde o öğleden sonra neler olduğunun kaydı olduğunu bilmemi istiyorlar. | Open Subtitles | إنه كأنه يريدني معرفة أنه في مكان ما بالخارج سجلّ بالضبط الذي حدث ذلك العصر |
| - Teşekkür ederim. Hakikaten minnettarım. - Dışarıda bir adam var. | Open Subtitles | شكرا لك , اقدر لك ذلك هنالك احد ما في الخارج |
| Lütfen, lütfen! Dışarıda bir yerlerde. Bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | ارجو ك ارجوك , انه في الخارج في مكان ما , يجب عليك ان تساعدني |
| Kaçık Şerif hala Dışarıda bir yerde, bunu da unutma. | Open Subtitles | من دون أن آتي بذكر العميد المجنون الذي مازال طليقاً |
| Lütfen Judy, biraz almalısın. Dışarıda bir araba dolusu var. | Open Subtitles | ارجوك جودي يجب ان تأخذي البعض لدي حمولة سيارة بالخارج هناك |
| Dışarıda bir sürü sarhoş kız sendeleyerek sikilmeyi bekliyor. | Open Subtitles | في الخارج هناك الكثير من الفتيات الثملات ينتظرن فقط إقامة علاقات هل تريدين مني أن اخيب ظنهن؟ |
| O halen Dışarıda bir yerde. Ve masum insanlar bunları göndermeye devam ediyor. | Open Subtitles | ما زال طليقًا يرسل فزّاعاته لأناس أبرياء. |
| Zira birileri, Dışarıda bir yerlerde, yeni bir arabaya ihtiyaç duyuyor, farkında olsalar da olmasalar da, ne demek istediğimi anladınız, değil mi? | Open Subtitles | لأن شخص ما فى مكان ما بالخارج يحصل لنفسه على سياره جديده سواء يَعْرفونَ أَو لا ، تَعْرفُ ما أقصده ؟ |
| Dışarıda bir şeyin kokusunu aldım ve insan değildi. | Open Subtitles | لقد شممتُ شيئـاً ما بالخارج ، ولم تكن رائحـة إنسـان |
| Burada oyunun içinde olmasaydın Dışarıda bir yerlerde olabilirdin. | Open Subtitles | ربما لو لم تكن هنا تلعب هذه اللعبة يمكنك أن تكون شيئاً ما بالخارج أيضاً |
| O da ağırkanlı Dışarıda bir yerlerde küçük bir arı gibi ölmekle meşgul. | Open Subtitles | فهي عالقة في الطين أيضًا بمكان ما في الخارج مشغولة كنحلة صغيرة تحتضر. |
| Dışarıda bir yerlerde o işini umursamazken onu memnun etmemizi ve yaralarına merhem olmamızı bekliyordur. | Open Subtitles | إنه في مكان ما في الخارج ويتوقع منّنا أن نتساهل معه بينما يتجاهل وظيفته ويلعق جراحه |
| Dehşete düşmemizin yanı sıra ekipmanımız da Dışarıda bir yerde saklı duruyor. | Open Subtitles | فضلاً عن الذعر الشديد، هناك قلقٌ إضافي أن تختفيَ معداتنا في مكانٍ ما في الخارج |
| Zavallı kız hâlâ Dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | ولا تجزع, يا حبيبي. تلك الفتاة المسكينة التي تزوجته ما تزال في الخارج في مكان ما |
| Biz konuşurken, ya Dışarıda bir yerde bir mirasçı varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك في الخارج في ماكان ما كما توقعنا , هناك وريث؟ ابحث عن كونراد تشاندلر |
| O hala Dışarıda bir yerlerde. Bildiklerimizi paylaşmalıyız. | Open Subtitles | إنه لا زال طليقاً لابد و أن نتشارك المعلومات |
| Gerçek kralsa Dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | أما الملك الحقيقيّ فلا يزال طليقاً وسيقتل ثانيةً |
| Dışarıda bir yerdeler. | Open Subtitles | إن كانوا بالخارج هناك في مكان ما فإنهم يتعاطون ميث الكريستال مُلاحظة: |
| Dışarıda bir sürü sinirli adam var hanımefendi. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس الغاضبون بالخارج هناك يا سيدتي |
| Sana saldıran adam hâlâ Dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | ذلك .. الرجل الذي اعتدى عليك هو لايزال في الخارج هناك |
| Ben seri katil değilim ve benimle zamanınızı harcarken, gerçek katil hala Dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | لستُ سفّاحة، وبينما تهدر الوقت معي، فإن القاتل الحقّ ما يزال طليقًا. |
| Dışarıda bir yerde vahşi hayvan var ve bu gece çok aç. | Open Subtitles | الوحش يتربص بنا فى مكان ما هناك و هو جائع الليله |
| Bu demek ki bu hat Dışarıda bir yerde değil. | TED | وهذا يعني أن الخط الفاصل ليس هناك في الخارج. |
| Hâlâ Dışarıda bir yerlerde olabilir, bayan! | Open Subtitles | لابد من أنه في الخارج في مكان ما، سيدتي |
| Dışarıda bir Audi bekliyor. Sizi güvene alacağız. | Open Subtitles | ولدينا سيارة "أودي" بالخارج لننقلك إلى بر الأمان |