Senden hemen sonraydı, onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. | Open Subtitles | كان ذهابى لرؤيتها من بعدك مباشرة للبيت الذى ولدت فيه |
doğduğun günden beri seni gözetim altında tutmak için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | من اليوم الذي ولدت فيه ، وقد تركت كل شيء كي أراقبك |
O gülünç pembe önlükleri çıkar ve yapmak için doğduğun işe dön. | Open Subtitles | تخلصي من هذا الرداء الوردي السخيف وعودي للعمل الذي ولدت لتقومي به. |
Gücünü hak ederek kazandığını sanabilirsin ama doğduğun gün zaten güçlüydün. | Open Subtitles | قد تظن أنك اكتسبت قوتك، لكنك امتلكت النفوذ منذ ولادتك. |
Senin doğduğun günden beri bu konuşmadan kaçtım. | Open Subtitles | يا إلهي لقد أجلت هذه المحادثة منذ يوم ولادتك |
Ben de 05:15'de, doğduğun saatte ayrılmak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أرحل في 5: 15, في اللحظة التي ولدتي فيها |
Şuna bak baba. doğduğun günkü manşeti burada görebilirsin. | Open Subtitles | انظر يا أبي ، يمكنك طباعة عنوان الاخبار من يوم ميلادك |
Fakat bunlar, doğduğun günden beridir mevcut. | Open Subtitles | لكنها كانت كذالك منذ اليوم الذي ولدتَ فيه |
Çünkü doğduğun gün mektupla bir şey gelmişti. | Open Subtitles | حسنا، لأنه بيوم مولدك وصل شيء آخر بالبريد |
Onun için gerçekte içinde doğduğun binanın şekli, seni geçmiş zamanlara ait dinlenme mekanına taşıyan yapının şeklidir. | TED | لذلك أساسا، شكل المبنى الذي ولدت فيه هو شكل الهيكل الذي يحملك لمثوى أجدادك. |
doğduğun gün seni çıplak gördüm, ondan sonra da çok kere. | Open Subtitles | رَأيتُك عاري في اليوم الذي ولدت فيه والعديد مِنْ الأوقاتِ فيما بعدها |
doğduğun yerlerden oldukça uzak orası. | Open Subtitles | انه طريق طويل جداً من هذا المكان الذى ولدت فيه |
doğduğun ülke için paralı askerlik yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت حوزة للبلدة التي ولدت فيها وتعلم هذا |
"doğduğun gün hayatımızın en mutlu günüydü." | Open Subtitles | اليوم الذي فيه قد ولدت كان اليوم الأكثر سعادة في حياتنا |
doğduğun kişiden bahsediyorum. Ne demek istediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أتحدث عن الشخص الذي ولدت معه انت تعرف ماذا اعني بذلك |
Anneni, sen doğduğun gece saklanırken buldular. | Open Subtitles | وَجدوا أمَّكَ حيث كَانتْ تَختفي في ليلةِ ولادتك |
doğduğun gece gerçek annenden kaçırıldın. | Open Subtitles | لقد أُخِذتَ مِنْ أمِّكَ الحقيقيةِ في ليلةِ ولادتك |
doğduğun gün, 14 saat sancı çektim. | Open Subtitles | فى اليوم الذى ولدت فيه استغرقت ولادتك 14 ساعة |
Senden 10. yaş gününde 05:15'de doğduğun saatte ayrıldım. | Open Subtitles | تركتك في عيد ميلادك العاشر في 5: 15, اللحظة التي ولدتي فيها |
Şimdi oraya çık ve yapmak için doğduğun işi yap! | Open Subtitles | الآن، أخرج إلى هناك. وافعل ما ولدتَ لأجله. |
doğduğun gün ben de sana bunu söylemiştim. | Open Subtitles | كان هذا نفس الكلام الذي قلته لك عند مولدك |
Yaşamak için doğduğun hayatı yaşamalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تعيشي الحياة التي ولدتِ لتحييها. |
Seni doğduğun günkü gibi çıplak yürütürler şu bit önleyici şey yüzünden cildin yanarak ve yarı kör bir şekilde. | Open Subtitles | يجعلونك تمشى الى الداخل عار كما ولدتك امك بشرتك محترقة و بالكاد ترى بسبب مبيد القمل |
Senin doğduğun yıl hepsini öldürdüm. | Open Subtitles | ..في العام الذي وُلدتَ فيه قتلتهم كلهم |
Hani, doğduğun yerden 10 km daha yakın bir yerde ölüyorsun. | Open Subtitles | ينتهي بنا المطاف موتى بأقل من 8 كلمترات من مسقط رأسنا |
Kutsal kilise doğduğun günden beri seni arıyor. | Open Subtitles | كانت الكنيسة تبحث عنكِ منذ يوم مولدكِ |