ويكيبيديا

    "es" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إد
        
    • إي إس
        
    • سأفوت
        
    • تتجاهل
        
    • يتجاوز
        
    • هبّي
        
    • إيوس
        
    • ذهب من خلف
        
    • سأتخطى
        
    ES: Bildiğiniz gibi bu tartışmanın parçası olan herkes benim ve benim şahsım üzerinden, beni tanımlamak üzerinden tartışma yürütüyor. TED إد: أنت تعرف كل شخص تعرض لهذا النقاش يعاني ليتفهمني وليتفهم شخصيتي وكيف بإمكانه أن يصفني.
    ES: PRSIM'le ilgili küçük bir tartışma olduğundan onu anlamanın en iyi yolu PRISM'in ne olmadığını konuşmaktan geçer. TED إد: أفضل طريقة لفهم PRISM لأنه كان هنالك بعض الجدل علي أولاً أن أتحدث عن الأشياء التي لاتمثلها PRISM
    ES: Program için düzgün isim kullandığı için NSA'nın hakkını vermek isterim. TED إد: إذن علي أن أمنح بعض التقدير لالـNSA لإستخدامها أسماً ملائمًا هاهنا.
    ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de ve düşündük de bir canlı yayın sırasında aranıza katılalım dedik. TED إي إس: أنا هنا في TED مع حوالي 1000 شخص من أصدقائي المقربين، وفكرنا أن نأتي وننضم لكم في بث حي قصير.
    Bu durumda, yemeği es geçip, tatlıyı yemek istiyorum. Open Subtitles في تلك الحالة سأفوت العشاء وأذهب حالا للحلوى
    Bunu es geçme. Çok iyi duyuyorsun. Open Subtitles لا تتجاهل ذلك، لديك قدرة عظيمة على السمع.
    Hotch Dışişleri'ni es geçip doğrudan İtalyan Konsolosluğu'na gider ve kariyerinden olur. Open Subtitles اذن يتجاوز هوتش وزارة الخارجية يصل ذلك الى القنصلية الايطالية و يخسر حياته المهنية
    ES: Her şeyden önce haklarını bir kenara bırakıyorsun. TED إد: حسنًا أول شيء هو أنك تتنازل عن حقوقك.
    ES: Kesinlikle daha fazlası gelecek. TED إد: بالتأكيد هنالك العديد من التصريحات لتلحق
    ES: Affedersin, seni duyamadım, tekrarlar mısın? TED إد: عذراً لم أقدر على سماعك, اعد مرة أخرى؟
    ES: Evet. Sonuç olarak istihbarat dünyası terörizmi başka şeylerin üstünü örtmek için kullanır. TED إد: نعم الخلاصة هي أن الحرب على الإرهاب دائمًا كانت مانسميه في عالم الإستخبارات بغطاء العملية.
    ES: Bazı ülkelerin benim ölmemi istemeleri bir sır değil. TED إد: ليس لغزًا أن هنالك بعض الحكومات تريدني ميتًا
    ES: Evet, duyabiliyorum. CA: Geri geldi. TED إد: نعم بإمكاني أن أسمعك كريس: اه لقد رجع.
    ES: Nereye kadar gidebileceğimiz açısından düşündüğümüzde bence Internetin sınırı belirleyen bizim onu nelerden oluşmasını istediğimizle ilgilidir. TED إد: عندما نفكر كم بإمكاننا أن ننجز أعتقد أنه سؤال مقيد برغبتنا لخدمة القضية.
    ES: Doğru. Bu noktada bir argüman ortaya çıkıyor: Büyük Biraderin gücü olağanüstü arttı. TED إد: صحيح هنالك حجة لابد أن تقام هي أن سلطات الأخ الأكبر قد إزدادت بشكل هائل.
    TBL: Çok yakında gelecek. ES: Tanıştığıma memnun oldum ve ben de umarım sizin burada göründüğünüz gibi harika görünüyorumdur. TED إد: سعيد بلقائك و أتمنى أن تبدو صورتي جيدة كما الصورة التي أراكم بها.
    ES: Peki Cohh, acaba buradaki TED seyircisiyle Twitch'deki topluluğun hakkında öğrendiklerini paylaşabilir misin? TED إي إس: لذا كو هل يمكنك مشاركة جمهور TED-- ما تعلمته عن مجتمع Twitch؟
    Karaciğer kanseri hücreleri aktarılan denek karın içerisine 6 kez ES–22 enjekte edilerek tedavi edildi. Open Subtitles مصاب بخلايا من سرطان الكبد البشري "اجتاز ست جولات من العلاج بـ"إي إس 22 داخل تجويف البطن
    ES: Yani Cohh, bir an önce geri dönmem gereken TED konuşmama dönmeden önce -- (Kahkaha) Benimle paylaşmak istediğin başka bir şey var mı veya hep bir seyircinin önünde, sormak istediğin bir soru var mı? TED إي إس: لذا كووه وقبل أن أعود لحديثي والذي يجب أن أعود له عند نقطة معينة-- (ضحك) هل لديك شيء آخر تود مشاركته معي، أو أي سؤال تريد أن تسأله ، لقد أردت دوما الصعود هنا أمام الحضور؟
    Bugünkü fuarı es geçip onunla biraz vakit geçireceğim. Open Subtitles سأفوت المؤتمر اليوم وأقضي بعض الوقت معها.
    Evet, elbette kanıtlaması zor olduğu için harika bir tanıyı es geçin. Open Subtitles أجل، من الأفضل أن تتجاهل نظريةً تشخيصيةً رائعة لأنّها صعبة الإثبات
    Eğer beynin bu bölgesine akım gönderirsem vicdan duygusunu es geçecek bir yanıt oluşturabiliyorum. Open Subtitles خلال هذا الجزء من المخ ، فيمكنني أن أثير ردة فعل و الذي يمكن أن يتجاوز تماماً أيّ فكر واعي
    #es rüzgar, estikçe es# Open Subtitles هبّي أيتها الرياح، هبّي
    "Liberare es" yeniden dirilmenin duasıdır. Open Subtitles "ليبيرا إيوس" إنها صلاة من أجل أحياء الموتى.
    Beni es geçti. Arkandan iş çevirmek için seni es geçti. Open Subtitles ذهب من خلف ظهرك ليصل إلى فوق رأسك
    Sanırım istemediğim romantik tavsiyeni es geçeceğim, sağ ol. Open Subtitles أعتقد أنّني سأتخطى أمر المشورة الرومانسية الغير مرغوب بِها. شكراً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد