ويكيبيديا

    "gittiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يذهب
        
    • ذهب
        
    • ذهبت
        
    • رحل
        
    • سيذهب
        
    • ذهاب
        
    • يرحل
        
    • رحيل
        
    • رحيله
        
    • يذهبون
        
    • غادروا
        
    • زارها
        
    • يتجه
        
    • مغادرتها
        
    • ذهابها
        
    Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. TED أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن.
    Bunu yapınca köpekbalığı yüzer ve siz okyanusun büyüleyici derinliklerini görebilirsiniz. Ve köpekbalığı Kaliforniya’dan Hawaii’ye gittiği gibi yolunu bulur. TED وعندما نفعل وتسبح نرى قياس الأعماق العجيب الذي يعلم القرش أنه هناك في مساره عندما يذهب من كاليفورنيا إلى هاواي
    gittiği yerler bitirdiği işler, becerdiği kadınlar. Ve hatta öldürdüğü kişiler. Open Subtitles كان يتكلم عن الأماكن التى ذهب أليها والوظائف التى عمل بها
    Maddox hakkında tek bilinen bir yaşlının daha parkta satranç oynamaya gittiği. Open Subtitles ما يتعلق بمادوكس هو فقط كرجل عجوز ذهب للعب الشطرنج في الحديقة
    Ablamın en son nereye gittiği öğrendim. Dae Gwang Kereste denilen bir yer. Open Subtitles لقد وجدت آخر مكان ذهبت إليه أختي إنه مكان يُدعى أخشاب داي غوانغ
    Bak, onun hiçbir yere gittiği yok. Sana söz veriyorum. Open Subtitles إسمع، إنه لن يذهب إلى أي مكان هذا وعد مني
    gittiği her yeri ve görüştüğü her kişiyi bilmek istiyorum. Open Subtitles اريد ان اعرف كل مكان يذهب اليه وكل شخص يقابله
    Bir erkek için en gururlu günlerden biri köpeğinin üniversiteye gittiği gündür. Open Subtitles اليوم الأكثر فخرا من حياة الرجل هو عندما كلبه يذهب إلى الكلية
    - Hiçbir yere gittiği yok. - Ne demek istiyorsun? Open Subtitles ـ لن يذهب لأي مكان ـ مهلاً، عما أنت تتحدث؟
    - O gece nereye gittiği hakkında bir bilginiz var mı? Open Subtitles هل لديك أي فكرة عن أين ذهب تلك الليلـة ؟ نعم
    O zaman öldürülmeden önce gittiği son yer bir spor salonu. Open Subtitles إذن آخر مكان ذهب إليه قبل مقتله كانت صالة ألعاب رياضيّة.
    Ondan sonra polislere, donunun nereye gittiği konusunda yalan söylersin. Open Subtitles وبعد ذلك ، ستكذبين علي ضابط حول أينما ذهب بنطالك.
    1882'de Friedrich Nietzsche, Diyojen’in elinde bir fenerle Atina’nın pazar yerine gittiği ve boş bir çabayla tek bir dürüst insan aradığı bir öyküyü tekrar kurguladı. TED في العام 1882، فريديك نيتشه أعاد تصور القصة حيث ذهب ديوجين إلى أحد أسواق أثينا بفانوس، ليبحث ساخراً عن شخص صادق واحد.
    Yale'e gittiği için kendini en iyi aktris sanıyor doğranmış ekmekten sonra. Open Subtitles فقط لأنها ذهبت إلى يايل تعتقد بأنها الممثلة العظيمة منذ الخبز المقطع
    Bunu sadece sen ona ilacı verdikten sonra hastaneye gittiği için söylüyorsun. Open Subtitles تعتقدين ذلك فقط لأنها ذهبت إلى المستشفى بعد أن أعطيتها جرعة الدواء
    Julie'nin gittiği sperm bankasını buldum ama eli boş dönmüş. Open Subtitles وجدت البنك الذى ذهبت إليه جولى لكنها غادرت بدون شىء
    gittiği için aileme destek olmak adına 17 yaşında çalışmak-- Open Subtitles الحصول على عمل في عمر 17 لدعمنا لأنه ببساطة رحل
    Acı tecrübelerle öğrendim ki ödenen beş pound sadece miktarıyla değil gittiği yeri düşünmemizle de ilgili. TED حقيقةً ان لدي تجربة مؤلمة عند دفع خمسة جنيهات هي ليست فقط متناسبة مع المبلغ ولكن عندما افكر في اين سيذهب المال
    Bess'in tatile gittiği ilk hafta Oliver çok usluydu. Open Subtitles أتعلم، قبل أسبوع من ذهاب بيس في إجازتها كان أوليفر في أحسن تصرّفاته
    İki yıl sonra, Yankiler gittiği zaman ait olduğun yere, tarlaya döneceksin! Open Subtitles في غضون سنتين عندما يرحل اليانكيز ... ستعود إلى الحقل مكانك الطبيعي
    İmparatorun gittiği haberini çoğu Alman neşeyle karşıladı. Open Subtitles أكثر الألمان إبتهجوا بأخبار رحيل القيصر
    Onun öncesinde ev, gittiği günkü gibi soğuk ve boştu. Open Subtitles وقبل ذلك كان المنزل خاوياً لقد كان كئيباً وفارغاً منذ رحيله
    Bunlar normal hatıraların gittiği yere gitmezler. TED حقاً أنهم لا يذهبون إلى المكان المعتاد الذي تذهب إليه الذكريات.
    Herkes gittiği için eve gitmeye vaktim yok. Open Subtitles الجميع غادروا ولم اجد الوقت للذهاب للبيت
    Çalıştığı yeri arayıp son gittiği adreslerin listesini alayım. Open Subtitles سوف أتصل بعمله لأحاول أن أتحصل على جدول عمله وآخر مواقع زارها
    Gerçekleşmesi için bir çoğu şeyi barındırdığını... ...ve dünyanın gittiği yönü biliyoruz. TED نحن نعلم أن الأمر يتطلب الكثير ليتحقق, ونعلم كذلك إلى أين يتجه العالم.
    Ve gittiği zaman bilgisayarının açık olduğunu da fark etmedin? Open Subtitles و بعد مغادرتها , ألم تلحظ بأنّ حاسوبكَ مفتوحاً ؟
    Büyük ihtimalle olan şey, Şişeyi kendisi için aramaya gittiği. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي حدث هو ذهابها لتحصل على القارورة لنفسها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد