"hırsız" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لص
• اللص
• اللصوص
• لصوص
• لصاً
• سارق
• لصّ
• السارق
• لصة
• اللصّ
• سارقة
• لصا
• اللصة
• السرقة
• لصه

Evet küçük palavracı... aynı anda hem hırsız hem kahraman olabilirsin.
الأن يا سيدى يمكنك أن تكون لص وبطل فى نفس الوقت

Bir hırsız yakaladık, gizlice içeri girmiş. Siz odanıza dönün.
. أمسكنا لص ، لص متسلل . عودا إلى غرفتكما

Bir hırsızdan çalan başka bir hırsız 100 yıl affedilir.
اللص الذى يسرق من لص معفو عنه لمدة 100 سنة

Ne tür bir hırsız eve girip bir şey almaz?
لماذا يدخل اللص ألى المنزل و لا يسرق شيئا ؟

Kafanızın içine girmesine izin verirseniz her hırsız kadar tehlikelidir.
و خطرةٌ هي كما اللصوص لو سمحتَ لها بالعبث بعقلكَ

Evet, tabii. Belli ki onlar hırsız. Buraya Güneş Savaşçıları'nın hazinelerini çalmaya geldiler.
نعم صحيح, من الواضح أنهم لصوص و هم هنا لسرقة كنوز محاربي الشمس

Olsen oraya izinsiz girince, kızcağız da onu hırsız sanmış.
لقد كان يعتدي على ممتلكات الآخرين الفتاة المسكينة اعتقدته لصاً

Büyük ikramiyelerindeki avantaları topluyorlar herhangi bir iyi hırsız gibi.
يأخذون أخطاءهم في شكل مكافآت عظيمة مثل أي سارق جيد

Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil.
ليس لصّ صغير الذي كان عليه أن يسرق ليدفع ثمن دواء أمّه.

Çalan kişiyi yakalamış, ancak hırsız kafasına şişeyle vurup kaçmış.
لقد اوقع الرجل, لكن السارق حطم جمجمته بزجاجة و هرب

Aynı zamanda hırsız olan şantajcı ve zinacı kocası mı?
زوج خائن و يقوم بالابتزاز و هو أيضاً لص ؟

"Sanırım benim gibi yaşlı bir hırsız için fazla üzülmezler...
بروكس كان هنا أشك أنهم سينزعجوا بخصوص لص عجوز مثلى

Ve lanet, pis bir hırsızla değil. -Ben artık hırsız değilim. Bıraktım.
لم أعد لص من الآن, لقد أقلعت, لقد إنتهيت من هذا كله

Kendisinin bir hırsız olduğunu bildiği zaman,asla bir hırsızı yakalamayacaklarını biliyorum .
أثق بالشرطي الذي لا يقبض على اللص في حالة علمه بأنه لص

hırsız kameranın yönünü değiştirdiğine göre geride bir şey bırakmış olabilir dedim.
وبما أن اللص قد ركل الكاميرا الخفية فكرت بأنه سيترك شيئاً خلفه

hırsız 4 tane laptop harici hard disk ve bir kamera almış.
ضاحية خارج اتلانتا هرب اللص مع اريع كمبيوترات محمولة اقراص خارجية صلبة

Annem, kalabalıkta hırsız ve dilenci çok olur dedi.
لا أَستطيع. أمى تقول هناك الكثير من اللصوص والشحاذون بين الجمهور

Dikkatli ol. Her peronda yankesici, katil ve hırsız var.
الآن توخ الحذر، هناك لصوص وقتله ونشالين على كل رصيف

Bu işe nasıl karıştı bilmiyorum ama, hırsız olmadığını kesinlikle biliyorum.
لا أعرف كيف تورط بهذه المشكلة، ولكني أعرف بأنه ليس لصاً.

Çekip gittin. Ne bir veda, ne bir şey. Karanlıkta bir hırsız gibi sıvıştın.
لقد تركتني فجأة، لا وداع، وكأنَّك سارق في الظلام.

Güzel eşyalarımın arasına profesyonel bir hırsız koyarak test etmek istemiyorum ama.
لست مستعدّ لإختباره بوضع لصّ المحترف في بيت مليئ بكل أشيائي الثمينة

- Hazırladığınız dava raporuna göre hırsız hedefini sosyal medyadan buluyor.
تبعاً لتقرير قضيتك ، السارق يستخدم وسائل التواصل الإجتماعى لإيجاد هدفها

Benim kötü kaderimde, bir hırsız ve yalancıya âşık olmak varmış.
يبدو أنه من سوء حظي أني وقعت في حب لصة وكذابة

Tatlım, bir hırsız hemen şehri terk etmelidir ama bir dolandırıcı istediği...
عزيزتي، يتعيّن على اللصّ الهروب لخارج المدينة بأقصى سرعة, إنّما المحتال الماهر

Belki yazdıkların için seni hapse yollayamam ama hırsız olduğun için yollayabilirim.
ربما لا أستطيع إرسالكِ للسجن لما كتبته، لكن أستطيع إرسالكِ لكونكِ سارقة.

Ben hırsız olmak için doğmadım, satıcı olmak için doğdum.
فأنا لم أخلق لأكون لصا بل خلقت لأكون رجل مبيعات

- Turtle? - Gelemem. Yeni şoförlerle görüşmem ve hırsız olayını halletmem lazım.
لا أستطيع، عليّ القيام بانتقاء وتولّي أمر اللصة

Atolla'nın ürettiği bu ışıldak pervane, biyo-ışıldak hırsız alarmı olarak billinir ve bir çeşit savunma şeklidir.
و مروحة الضوء هذه التي تنتجها الأتولا تعرف بجهاز إنذار ضد السرقة ضيائي بيلوجي وهو نوع من أنواع الدفاع.

Yani hırsız ve dolandırıcı olduğunu kabul ediyorsun öyle mi?
اذا انت تقري انك اما ان تكوني لصه او محتاله؟