Baloya bir haftadan az kaldı. Yani, senin bir işi reddettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | سيقام الحفل بعد أسبوع من الزمن، لا أصدق أنك رفضت عرض عمل |
Biliyorum zor, tatlım ama kendini eve hapsetme. Bir haftadan fazla oldu. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه صعب عزيزتي ولكن لا تحبسي نفسك لقد فات أسبوع |
Stephen yokken ne yaptığımızı bilmiyorum ama bu haftadan sonra söz veriyorum onu gerektiğinden fazla sizden uzak tutmayacağım. | Open Subtitles | لم اكن اعرف مالذي سنفعله قبل ان يكون ستيفن معنا لكن بعد هذا الأسبوع اعدكم لن ابعده بعيداً عنكم |
Önümüzdeki haftadan sonra, evrak işiyle ilgili endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | قد لا يكون عليك القلق بالأوراق الرسمية بعد الأسبوع القادم |
Benim için bir ilişkiyi atlatmak hiç, bir haftadan uzun sürmedi. | Open Subtitles | أنه لم يأخذ منى أكثر من اسبوع لكى انسى اى علاقة |
Söylediğine göre babası geçen haftadan beri şirket gezisindeymiş. Sadece purolar, telefon yok. | Open Subtitles | تقول ان والدها في رحله للشركه طوال الاسبوع الماضي ولايوجد وسيله للأتصال به |
Çünkü iflastan kurtulmaları için 2 haftadan az zaman var. | Open Subtitles | لأن لدينا أقل من أسبوعين من الوقت لنبعدهم عن الإفلاس |
30 yaşıma kadar yollarda geçti, aynı yerde bir haftadan fazla kalmadım. | Open Subtitles | أدوّر عجلاتي لنهاية العشرينات لم أمكث أكثر من أسبوع في مكان واحد |
Bir haftadan daha kısa bir süre önce mihraptaydık tamamen mutluyduk. | Open Subtitles | منذ أقلّ من أسبوع كنّا نقف أمام المذبح في سعادة تامّة |
Zane, Gil'in yerine geçeli bir haftadan az olmuyor mu? | Open Subtitles | زين حل مكان جيل لكم؟ لأقل من أسبوع حتى الأن؟ |
Ve benim hurdaya bir haftadan beri bayan eli değmedi. | Open Subtitles | و خردتى لم يتم لمسها عن طريق أمرأة لمدة أسبوع |
Bunu da sayarsak geçen haftadan beri 10 Gececi'yi kaybettik. | Open Subtitles | هذا يجعل الموتى من سائري الليل 10 في الأسبوع الأخير. |
Eminim ki, geçen haftadan beri burada konuştuğumuz teknolojilerin bir kısmı Afrika'nın daha da hızlı büyümesine yardım edebilir, ne dersiniz? | TED | بالطبع، التقنيات التي نتحدث عنها هنا في هذا الأسبوع الأخير، بالطبع البعض منها بإمكانه مساعدة أفريقيا على النمو أسرع ؟ |
Sanghamitra, yanlızca geçen hafta... ...bana köye sadece iki haftadan beri geldiğini... ...kendisinin gerçek bir buluş olduğunu anlattı. | TED | "سانجاميترا" أخبرتني الأسبوع الماضي -- أنها قد عادت للتو من أسبوعين في القرى -- وأنها قد حققت تقدم مذهل. |
Şimdi de bana gelecek haftadan sonra onu orada tutmayacaklarını bildirdiler. | Open Subtitles | الآن لقد أعلمونى أنهم لن يبقونها إلا هذا الأسبوع |
Yemeden ve içmeden geçen bir haftadan sonra, bedenin bunları almalı. | Open Subtitles | بعد اسبوع بدون اكل او شرب لابد ان جسمك يملي عليكي |
Fakat siz geçen haftadan bu yana Dr. Flemming'i görmediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | ولكنك قلتى انك لم تتحدثى اليه منذ الاسبوع الماضى |
Bu canlılardan birini yakalayıp 18 parçaya kesip ayırabilirsiniz, ve her bir parça bütün bir canlıyı 2 haftadan az bir sürede oluşturmaya devam edecektir. | TED | يمكنك أخذ أحدها وتقطيعه إلى 18 جزءً، و كل جزء من تلك الأجزاء سيتطور ليشكّل دودةً كاملة في غضون أسبوعين. |
Jake, bir haftadan fazla vaktin vardı. | Open Subtitles | كان عندك أكثر من إسبوع لما لم تقراء الكتاب؟ |
Bahse girerim, gelecek haftadan itibaren şehirde en nadir bulunan maddelerde... yoğun talepten dolayı kıtlık yaşanacak. | Open Subtitles | سأراهنك أنه في عضون الإسبوع القادم المواد الاساسية في هذه البلدة ستكون شحيحة |
Hayır Indio, dört hafta. Dört haftadan fazla değil. Sancho. | Open Subtitles | لا اينديو بقي اربعة اسابيع ليس اكثر من اربعة اسابيع |
- Sen bir profesyonelsin. Bu yüzden hiçbir ajansta iki haftadan fazla kalamıyorsun. | Open Subtitles | انت مؤيد لهم يا لعين, لذلك لا تستمر اكثر من اسبوعين في اي شبكة |
Benim için, boşa gitmiş bir haftadan başka bir anlama gelmiyor. | TED | بالنسبة لي، لا مزيد من الأسابيع الضائعة. |
Ama sirk iki haftadan önce buraya gelmeyecek. Galiba sen biraz erken gelmişsin. | Open Subtitles | حسناً، السيرك لن يأتي هنا إلا بعد إسبوعين |
Yalnız geçen bir haftadan sonra, burada birini görmek gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | انه حقيقي سعيد برؤيتك؟ ماذا تفعل هنا بعد تلك الاسابيع |
Geçenlerde, iki haftadan uzun bir süre kariyerim, tüm hayatım, ciddi bir şekilde sınandı. | Open Subtitles | في الأسبوعين الماضيين تعرضت حياتي الشخصية والمهنية للإختبار |
Bir yer bulmak, tema planlamak, dekorasyon, yemek, ulaşım güvenlik ve fotoğrafçıları ayarlamak için dört haftadan az zamanım var. | Open Subtitles | لدي أقل من 4 أسابيع , للحجز ولعمل الفكرة الرئيسية و الأوسمة الطعام , النقل والمصورين للأحداث التي لن أحضرها |
Bir heyelan Montfort tünelini kapatmış bir haftadan önce geçiş yok. | Open Subtitles | إنهيار جليدى سد نفق مونتفورت و لا يمكن أن يخترقه شىء لأسبوع |