Zavallı şey, 18 aylık hamile gibi görünüyor. Umarım ikiz değildir. | Open Subtitles | يالها من مسكينة حوالي 18 شهر حبلى, تمنّي أنهم ليسوا توائم |
Eğer hamile bir kadın görürsem... gözlerim yorulana kadar... ağlıyacaktım. | Open Subtitles | إذا رأيت إمرأة حبلى حتى أبكي حتى تود عيوني السقوط |
hamile olan ben olabilirim ama tek başıma yapmadım bunu. | Open Subtitles | قد أكون الشحص الحامل ، لكني لم أصبح كذلك بنفسي |
İtalya'dan kutsal bir kalıntıyla hamile kalmış olarak geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكِ قدمت من إيطاليا حاملا بمقدمة قضيب مقدس بماذا؟ |
15 yaşında hamile kalmanın er geç yararı olacağını söylemiştim. Evet. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن الحمل في سن 15 سيجني ثِماره في النهاية |
Eğer evlenmeden önce hamile kalırsa, anne suçlanır ve cezalandırılırdı. | TED | إذا حملت قبل الزواج، ينحى باللائمة على الأم ، وتعاقب. |
Lütfen kızımın ona hamile kalmasını söylediğim için öldürüldüğünü söylemeyin. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني أن ابنتي لم تقتل لأني أخبرتها أن تحمل |
Bana hamile olduğunu söyledi... ama kötü bir espri yaptığını farz ettim. | Open Subtitles | أخبرتني أنها حبلى لكني افترضت أن ذلك ناجم عن حس الدعابة لديها |
Grip aşısı için geldi, önlem ve kontrol için kan testi yaptırdım, labaratuardan aradılar ve hamile olduğunu söylediler. | Open Subtitles | جاءتْ في سابقةِ ل طلقة إنفلونزا، رَكضتُ لجنة دمِّ ك إجراء إحتياطي، والمختبر فقط دَعا وقالَ بأنّها كَانتْ حبلى. |
22 yaşında hamile, yolcu koltuğundaymış, çarpışma onun tarafında olmuş. | Open Subtitles | حبلى تضع الحزام بعمر 22 سنة راكبة كسور من جانبها |
Eğer hamile olmasaydım bugünü tatil ilan eder bara giderdik. | Open Subtitles | لو لم أكن حبلى لكنّا أنهينا الجلسة وذهبنا إلى الحانة |
Bazı testler yaptı ve bana bebeğimi kaybetmediğimi çünkü hiç hamile kalmadığımı söyledi. | Open Subtitles | أجرى بعض الفحوصات وأخبرني أنني لم أخسر الطفل لأنني لم أكن حبلى أساساً |
İnsanlar hamile bir kadın başkanı askeri bir törende görürlerse, gülerler. | Open Subtitles | والناس سوف يضحكون على الحامل أذا كانت رئيس تستعرض مهرجان عسكري |
hamile gelinim ciddi şekilde yaralanmıştı... ama şiddet asla çözüm olamaz. | Open Subtitles | وزوجة أبني الحامل أصيبت بأصابات خطيره و العنف ليس ايجابيا ابدا |
hamile olduğun zaman şöyle dursın, normal zamanda sigara içmek bile çok aptalca. | Open Subtitles | هل تعرفين كم انت غبية عندما تدخنين عموما فما بالك عندما تكونين حاملا |
hamile olmayı o kadar çok istiyorum ki, zihnim oyunlar oynuyor. | Open Subtitles | أريد فقط أن أكون حاملا بشدة لدرجة ان عقلي يهيئ لي |
Bir kadın tecavüze uğradığı zaman hamile kalamayacağı konusunda makale yazmadınız mı? | Open Subtitles | ألم تكتب بحثًا تقول فيه أن النساء لا يمكنهن الحمل بعد الاغتصاب؟ |
18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... çünkü muhtemelen kocası onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. | Open Subtitles | حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه |
İstediğinizle beraber olabilirsiniz. Kız hamile kalmayacak. - Hastalık yok. | Open Subtitles | يمكنك الحظو بأيّ فتاه تريدها، فأنتَ تعلم أنّها لن تحمل. |
Babasını hiç tanıyamamıştı, çünkü babası annesi ona hamile iken çekip gitmişti. | TED | لم يتعرف على والده ابدًا لأنه تركهم عندما كانت والدته حاملاً به |
Bu sizi ilgilendirmez ama yine de söyleyeyim, artık hamile kalamam. | Open Subtitles | ليس بأن الأمر لا يَخصّكم ولكن لا يمكن أن أحمل مجدداً |
Ama hamile, olanı ve ben bizim sınırına ulaşıldı düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكنني أنا الحبلى هنا و أعتقد أننا وصلنا إلى الحد |
ve... 18, 20 yıl öncesine kadar hamile kadınlar üzerinde herhangi bir deney yapıp yapmadığını öğrenmen için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | . أريدكِ أن تعرفي منه إن كان يتذكّرُ عن أيّة تجاربَ أُجريتْ على حوامل ما بين 18 إلى 20 سنةٍ خلتْ. |
Ovülasyonu engeller ya da geciktirir ve böylece hamile kalmayı önler. | Open Subtitles | إنهم سيمنعون أو يأخرون الإباضة و الذي سيمنعكِ من أن تحملي. |
Söylemekten nefret ediyorum ama lisede hamile kalmak duyulmamış bir şey değil. | Open Subtitles | أكره أن أقول هذا لكن حمل الفتيات في الثانوية ليس بأمر مستغرب |
En ateşli şeyin 66 yaşında hamile bir kadının olduğunu söylüyorsunuz. | Open Subtitles | الشئ الأكثر أثارة على الأطلاق سيكون أمرأة حاملة بعمر 66 سنة |
Ablam hapiste ve hamile ve eğer Felipe'ye bir şey olursa, ölür. | Open Subtitles | إنها في السجن و حُبلى و ستموت حتما لو حدث شيء لزوجها |
Bazen bir kadın hamile olduğunda bebek dünyaya gelmeden, hamileliği biter. | Open Subtitles | أحياناً, عندما تحمل المرأة ينتهي حملها حتى قبل أن يتكون الجنين |