ويكيبيديا

    "hayat" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حياة
        
    • الحياه
        
    • الحياة
        
    • حياتك
        
    • حياتي
        
    • للحياة
        
    • بحياة
        
    • بالحياة
        
    • حياته
        
    • حياةً
        
    • حياتنا
        
    • حياتها
        
    • حياتهم
        
    • الحيوات
        
    • حياتى
        
    Maaşları iyiydi, ama onlarınki zor ve çoğunlukla tehlikeli bir yerde hâlâ izole edilmiş ve zor bir hayat. TED كانوا يتلقون رواتب جيدة، و لكن بالنسبة لهم فهي حياة عزلة صعبة داخل عنصر خطير و شاق على الأغلب.
    İnsanlara sınırlama olmadan başarmaları için fırsat verdiğimiz zaman, bu onlara kişisel tatmin ve başarılı bir hayat sağlayacak. TED عندما نعطي الناس فرصة للنجاح بلا حدود، فإن ذلك من شأنه أن يؤدي إلى تحقيق الذات وإلى حياة مزدهرة.
    En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? TED هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟
    hayat çok güzel olabilir, Harry. Savaşta da bu mümkün. Open Subtitles الحياه يمكن ان تكون هنيئه جدا, هارى حتى اثناء الحرب
    Herşey buraya kadar çıkıyor, bir hayat döngüsü var dediler. TED كل الامور التي يعرضونها هنا .. تعبر عن دورة الحياة
    hayat boyu yoksulluk içinde yaşamana, iyi bir yemek için başkalarından gelecek sadakaya muhtaç kalmana nasıl razı olurum? Open Subtitles هل تعتقدين بأنني سأجعلك تعيشين حياة الضنك طيلة حياتك . وتعتمدين على إحسان الآخرين لتحصلين على وجبات الطعام الجيدة
    Ama bu evlilik, benim hayat tarzımı çok da değiştirmeyecek. Open Subtitles لكن تعلمَين، هذا الزواج لن يغير من أسلوب حياتي الحاليّ
    Tüm gerçeklikleri boyunca hayat boyunca, doğumdan ölene kadar erdemli ve iyi olmanın ne demek olduğunu ölçüt aldılar. TED تم اعتبرهم جميعهم، كوحدة لقياس واقعهم والذي توجّب أن تكون خيّرةً وفاضلة، فترة حياة الفرد، من الولادة حتى الموت.
    Ama tek istedigi sadece diger insanlar gibi rahat bir hayat yasamakti. TED و لكن كل ما أراده هو أن يعيش حياة مريحة مثل الأخرين.
    İmgesi hızla çoğalsa da, Kahlo'nun eserlerinin bütünü bizlere hayat, iş ve ikonun ardındaki kadının mirası hakkında basit gerçekler olmadığını hatırlatıyor. TED وعلى الرغم من انتشار صورتها، إلا أن أعمال كاهلو تذكرنا أنه لا توجد حقائق بسيطة عن حياة وعمل وإرث المرأة وراء الصورة.
    Ancak ne kadar hızlı gidebiliriz, ne kadar hayat kurtarabiliriz? TED لكن كم كان باستطاعتنا أن نسرع، كم حياة كنّا لننقذها؟
    Tam da böyle. Şimdi, eğer hayat varsa Dutch onu bulur. TED إنه بالضبط ما حدث الآن، إذا كان هناك حياة فالهولنديون سيكتشفونها.
    Aşırı buharlaşma nedeniyle, deniz suyundan daha tuzludur ve neredeyse hayat yok. TED إنها أكثر ملوحة من مياه البحر بسبب التبخر الشديد، وبلا حياة تقريباً.
    Görünüşe göre genç bir adam, burada bir hayat kurmayı umuyordu. Open Subtitles وترجل منها رجل شاب يأمل أن يعمل اسلوب حياة خاصة بهِ.
    Alıştığınız rahat hayat artık sona erdi demek için geldim. Open Subtitles انا هنا لاقول لكم ان الحياه كما تعرفونها قد انتهت
    Şimdi o ana kadar, düşündüm ki, 50'ye gelmiş biri olarak, gerçekten çuvalladığım hayat becerilerinden bir tanesi ayakkabılarımı bağlamaktı. TED الآن حتى تلك اللحظة، كنت اتوقع، بوصولي ل 50 سنة، بأن احد مهارات الحياة التي فعلا اتقنتها كانت ربط حذائي.
    hayat boyu kıytırık bir detektif olarak kalamayacak kadar hoşsun. Open Subtitles انت الطف كثيرا من ان تكون محققا حقيرا باقى حياتك
    hayat yolumun ortasında doğru yolu kaybedip kendimi karanlık bir ormanda buldum. Open Subtitles في منتصف رحلة حياتي وجدت نفسي وسط خشب اسود لأضعت الطريق الصحيح
    yine de deneye değer. Ve gerçekleşirse eğer, hayat hakkındaki görüşümüzü temelden değiştirecektir. TED لكن, مازال هناك فرصة. وفي حال تحقق هذه الفرصة ستتحول نظرتنا للحياة بالكامل
    Evli ve iki çocuğu var. Ama zor bir hayat sürüyor. Open Subtitles إنها متزوجة و لديها طفلين و لكنها لا تتمتع بحياة سهلة
    Tüm bunlar sayesinde galakside hayat var mı, yoksa sadece biz miyiz sorularına yanıt verebileceğiz. Cevap ne olursa olsun TED كل هذا سيساعدنا لفهم سواء كان الكون زاخرا بالحياة أو سواء، بالطبع، نحن فقط من نعيش فيه. كلا الجوابين، بخصوصيتيهما،
    Bir süre kamyon şoförlüğü yapmış. Ama hayat onu hep hemşireliğe geri çekmiş. TED قام بقيادة الشاحنات لبعض الوقت، ولكن مسار حياته كان دائماً يرجعه إلى التمريض
    20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. Open Subtitles قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت
    Şimdi hayat ortaya çıkıp bana amacımın ne olduğunu gösterdi. Open Subtitles لقد ذهبت حياتنا و كشفت عن غرضها مني دفعة واحدة
    Dişi bir sincap eşini seçtiğinde, Bu hayat boyu olur. Open Subtitles وعندما هي تختار حبيها فهو سوف يكون معها طوال حياتها
    Bilmiyorum, belki oralarda pişmem gerekiyordu. Veya hayat hep böyleydi. Open Subtitles لا أعرف ان كان السبب هو الرقي أو طريقة حياتهم
    hayat kurtarmak için yapmak istemediğin seçimler yapmak zorundasın aksi taktirde burada olmazdım. Open Subtitles إنقاذ الحيوات يتطلب منكِ أن تصنعي قرارات صعبة، وإلا لما كنتُ لأتواجد هنا
    Bu hayat tanımlayan soruyu işte o an kendime sordum: Eğer hayatım bir kitap olsaydı ve yazarı ben olsaydım, hikayemin nasıl devam etmesini isterdim? TED فى تلك اللحظة طرحت على نفسي السؤال الذي حدد مجرى حياتي لو كانت حياتى كتاب وكنت أنا الكاتبة فكيف أريد لقصتي أن تكتمل؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد