hayatında, tabancayla atış yapmaktan başka yapmak istediğin bir şey yok mu? | Open Subtitles | انت لا تريد ان تفعل أي شيء في حياتك سوى اطلاق المسدسات؟ |
hayatında hiç görmediğin bir kadınla ilk adla hitap safhasında mısın? | Open Subtitles | أمرأة تناديك باسمك الأول ولم يسبق أن رأيتها سابقا في حياتك |
Sen sanki hayatında hiç yanlış çitin altından geçmedin ya! | Open Subtitles | لاتتصرف وكأنك لم تزحف تحت السور الخطأ مرةً في حياتك |
Kötü niyetli ağızlar, hayatında ilk defa... aşık olduğunu bile söylüyorlar. | Open Subtitles | حتى أن الألسنة الحاقدة تقول أنه يُحب لأول مرة في حياته |
Hamilelikler bir kadının hayatında mutlu ve doyurucu anlarla dolu zamanlar olarak bilinir. | TED | إن فترة الحمل من المفترض أن تكون سعيدة ومرضية في حياة أي امرأة |
Bak, o mutsuz bir insan. hayatında bazı şeylere ihtiyacı var. | Open Subtitles | اسمع، إنها انسانة تعيسة، أقصد أنها بحاجة إلى شئ في حياتها |
Şu acınacak hayatında herhangi birşey için para ödediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أنك دفعت مقابل أى شىء فى حياتك البائسه |
Yani hayatında bir çocuk olması her şeye bakış açını değiştirdi, öyle mi? | Open Subtitles | إذا ما تعنيه أن وجود طفل في حياتك غير طريقة رؤيتك للأشياء كليا |
Eski hayatında Poochie vardı. Ben de sana Poochie yi bulmalıyım. | Open Subtitles | حياتك السابقة كان بها بوتشي يجب علي ان أجد كلبك بوتشي |
hayatında hiçbir şey için bu kadar sıkı çalışmadın. Tabii sahte kimliğin dışında. | Open Subtitles | فأنت لم تعملى بمثل هذا الجد فى حياتك كما فعلت فى هذا الأمر |
Ama hayatında bir değişiklik yapmak istiyorsan ben sana terapiye devam etmeni öneririm. | Open Subtitles | ولكن، إذا أردتِ أن تحدثي تغييراً في حياتك فأقترح أن تبقي في العلاج |
Hiç hayatında çok önemli bir şey olsun istedin mi? | Open Subtitles | هل أردت يوماً أن تقومي بشيء هام في حياتك ؟ |
Onu, ne olursa olsun babasının onun hayatında olduğu konusunda rahatlatmak istedim. | Open Subtitles | اردت أن اؤكد انه رغم ما قد يحدث سيظل ابيه فى حياته |
hayatında benim bilmediğim daha fazla şey varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأنه كان هناك الكثير عن حياته لم أكن أعرفه |
Benim onun için yaptığım 5 şey bulamış. Tüm hayatında. | Open Subtitles | .إنه لا يفكر حتى بخمسة أشياء فعلتها له في حياته |
açık ağzılarına kurt bırakması için annelerine bağımlılar iki yıl kadar, ki bu bir kuşun hayatında çok uzun bir zaman. | TED | تعتمد على أمهاتها لتلقي بالديدان في أفواهها الصغيرة الفاغرة لفترة قد تصل إلى عامين، وهي فترة طويلة حقا في حياة طائر |
Başka hiçbir organ, insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil. | TED | لا يوجد أي عضو آخر، وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان، كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز. |
Annem hayatında bir gün bile uyuşturucu almadı. Annem bir ayyaştı. | Open Subtitles | امى لم تتعاطى مخدرات ابدا فى حياتها لقد كانت مدمنة كحوليات |
hayatında hiç Mitchell Cafferty'i birilerinin bu kadar önemseyeceğini düşünür müydün? | Open Subtitles | هل تعتقد بان اي احد في الحياة يهتم بامر ميتشيل ؟ |
Bunun anlamı hayatında bir defa da olsa gerizekalı gibi davranmamak. | Open Subtitles | المقصد هو المحوله الأ تكون غبي لمره بحياتك ، هذا المقصد |
Bence sen kendi hayatında ve bugün hastanın hayatı hakkında tedbirsizlik yaptın. | Open Subtitles | الخاصة حياتكِ في متهورة بأنكِ أعتقد المريض يخص فيما متهورة كنتِ واليوم |
Eğer bundan payını alırsa hayatında elde ettiği en iyi şey olacaktır. | Open Subtitles | لو انه أدين بهذا، فسيكون افضل شيء فعله بحياته |
Hayır, bu yıl biraz zor geçti, biraz şey olduktan sonra, bilirsin hayatında özel biri yokken, değil mi? | Open Subtitles | لا ، لأنّها مرّت بسنين عصيبة ، حتى آل إلىحياتهاشيءًبسيطاً،أتعلم .. أيّ شيء مُميز بحياتها ، صحيح؟ أعني، أتعلم.. |
O zaman ürkek, risksiz hayatında bir kez olsun hedefi tuttur. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ، لمرة واحدة في حياتِكَ المضمونةِ الخجولةِ، لا تَعتقدُ بأنّه وقتُ مَسكتَ لتلك الحلقةِ النحاسيةِ؟ |
Samantha, Harvey'nin hayatında bir tek kadına yer olduğunu anladı. | Open Subtitles | ادركت "سامانثا" انه كان هناك مكان لمرأة واحده بحياة "هارفي" |
Yapma ya, çocuk D bir kenara, hayatında C almadı. | Open Subtitles | هيا.أولادي لم يحصلوا في حياتهم على جيد, ماذا عن مقبول. |
Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene. | Open Subtitles | حاول ولمرة واحدة في حياتكَ أن تتركَ انطباعاً جيداً |
hayatında bu kadar büyük bir önem teşkil ediyor olamazlar. | Open Subtitles | أنها لا يمكن أن تكون أن من الضروري لحياتك. |
Hakkındaki her şeyi, hayatında olan biten her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كل شيء عنكِ ومالذي يجري بحياتكِ |