"hayatında" - Translation from Turkish to Arabic

    • حياتك
        
    • حياته
        
    • حياة
        
    • حياتها
        
    • الحياة
        
    • بحياتك
        
    • حياتكِ
        
    • بحياته
        
    • بحياتها
        
    • حياتِكَ
        
    • بحياة
        
    • حياتهم
        
    • حياتكَ
        
    • لحياتك
        
    • بحياتكِ
        
    hayatında, tabancayla atış yapmaktan başka yapmak istediğin bir şey yok mu? Open Subtitles انت لا تريد ان تفعل أي شيء في حياتك سوى اطلاق المسدسات؟
    hayatında hiç görmediğin bir kadınla ilk adla hitap safhasında mısın? Open Subtitles أمرأة تناديك باسمك الأول ولم يسبق أن رأيتها سابقا في حياتك
    Sen sanki hayatında hiç yanlış çitin altından geçmedin ya! Open Subtitles لاتتصرف وكأنك لم تزحف تحت السور الخطأ مرةً في حياتك
    Kötü niyetli ağızlar, hayatında ilk defa... aşık olduğunu bile söylüyorlar. Open Subtitles حتى أن الألسنة الحاقدة تقول أنه يُحب لأول مرة في حياته
    Hamilelikler bir kadının hayatında mutlu ve doyurucu anlarla dolu zamanlar olarak bilinir. TED إن فترة الحمل من المفترض أن تكون سعيدة ومرضية في حياة أي امرأة
    Bak, o mutsuz bir insan. hayatında bazı şeylere ihtiyacı var. Open Subtitles اسمع، إنها انسانة تعيسة، أقصد أنها بحاجة إلى شئ في حياتها
    Şu acınacak hayatında herhangi birşey için para ödediğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أتذكر أنك دفعت مقابل أى شىء فى حياتك البائسه
    Yani hayatında bir çocuk olması her şeye bakış açını değiştirdi, öyle mi? Open Subtitles إذا ما تعنيه أن وجود طفل في حياتك غير طريقة رؤيتك للأشياء كليا
    Eski hayatında Poochie vardı. Ben de sana Poochie yi bulmalıyım. Open Subtitles حياتك السابقة كان بها بوتشي يجب علي ان أجد كلبك بوتشي
    hayatında hiçbir şey için bu kadar sıkı çalışmadın. Tabii sahte kimliğin dışında. Open Subtitles فأنت لم تعملى بمثل هذا الجد فى حياتك كما فعلت فى هذا الأمر
    Ama hayatında bir değişiklik yapmak istiyorsan ben sana terapiye devam etmeni öneririm. Open Subtitles ولكن، إذا أردتِ أن تحدثي تغييراً في حياتك فأقترح أن تبقي في العلاج
    Hiç hayatında çok önemli bir şey olsun istedin mi? Open Subtitles هل أردت يوماً أن تقومي بشيء هام في حياتك ؟
    Onu, ne olursa olsun babasının onun hayatında olduğu konusunda rahatlatmak istedim. Open Subtitles اردت أن اؤكد انه رغم ما قد يحدث سيظل ابيه فى حياته
    hayatında benim bilmediğim daha fazla şey varmış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر وكأنه كان هناك الكثير عن حياته لم أكن أعرفه
    Benim onun için yaptığım 5 şey bulamış. Tüm hayatında. Open Subtitles .إنه لا يفكر حتى بخمسة أشياء فعلتها له في حياته
    açık ağzılarına kurt bırakması için annelerine bağımlılar iki yıl kadar, ki bu bir kuşun hayatında çok uzun bir zaman. TED تعتمد على أمهاتها لتلقي بالديدان في أفواهها الصغيرة الفاغرة لفترة قد تصل إلى عامين، وهي فترة طويلة حقا في حياة طائر
    Başka hiçbir organ, insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil. TED لا يوجد أي عضو آخر، وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان، كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز.
    Annem hayatında bir gün bile uyuşturucu almadı. Annem bir ayyaştı. Open Subtitles امى لم تتعاطى مخدرات ابدا فى حياتها لقد كانت مدمنة كحوليات
    hayatında hiç Mitchell Cafferty'i birilerinin bu kadar önemseyeceğini düşünür müydün? Open Subtitles هل تعتقد بان اي احد في الحياة يهتم بامر ميتشيل ؟
    Bunun anlamı hayatında bir defa da olsa gerizekalı gibi davranmamak. Open Subtitles المقصد هو المحوله الأ تكون غبي لمره بحياتك ، هذا المقصد
    Bence sen kendi hayatında ve bugün hastanın hayatı hakkında tedbirsizlik yaptın. Open Subtitles الخاصة حياتكِ في متهورة بأنكِ أعتقد المريض يخص فيما متهورة كنتِ واليوم
    Eğer bundan payını alırsa hayatında elde ettiği en iyi şey olacaktır. Open Subtitles لو انه أدين بهذا، فسيكون افضل شيء فعله بحياته
    Hayır, bu yıl biraz zor geçti, biraz şey olduktan sonra, bilirsin hayatında özel biri yokken, değil mi? Open Subtitles لا ، لأنّها مرّت بسنين عصيبة ، حتى آل إلىحياتهاشيءًبسيطاً،أتعلم .. أيّ شيء مُميز بحياتها ، صحيح؟ أعني، أتعلم..
    O zaman ürkek, risksiz hayatında bir kez olsun hedefi tuttur. Open Subtitles حَسناً، ثمّ، لمرة واحدة في حياتِكَ المضمونةِ الخجولةِ، لا تَعتقدُ بأنّه وقتُ مَسكتَ لتلك الحلقةِ النحاسيةِ؟
    Samantha, Harvey'nin hayatında bir tek kadına yer olduğunu anladı. Open Subtitles ادركت "سامانثا" انه كان هناك مكان لمرأة واحده بحياة "هارفي"
    Yapma ya, çocuk D bir kenara, hayatında C almadı. Open Subtitles هيا.أولادي لم يحصلوا في حياتهم على جيد, ماذا عن مقبول.
    Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene. Open Subtitles حاول ولمرة واحدة في حياتكَ أن تتركَ انطباعاً جيداً
    hayatında bu kadar büyük bir önem teşkil ediyor olamazlar. Open Subtitles أنها لا يمكن أن تكون أن من الضروري لحياتك.
    Hakkındaki her şeyi, hayatında olan biten her şeyi bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف كل شيء عنكِ ومالذي يجري بحياتكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more