ويكيبيديا

    "hemen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الآن
        
    • حالاً
        
    • الحال
        
    • الان
        
    • بسرعة
        
    • الفور
        
    • حالا
        
    • الأن
        
    • حالًا
        
    • بسرعه
        
    • قريباً
        
    • بأسرع
        
    • تماماً
        
    • سريعا
        
    • سريع
        
    Neden? hemen ona geri ver. Buradaki hanımlar birbirlerinin eşyasını çalmaz. Open Subtitles قومى بإعطائها لها الآن إن السيدات هنا لا تسرقن أغراض الأخريات
    Bunu yapmayı hemen kes yoksa seni yetkililere şikayet edeceğim. Open Subtitles لا,توقف هذه اللحظةِ الآن وإلا سوف أبلغ عنك إلى السلطات
    Şu anda da o kazadan hemen önce hissettiğim duygularla doluyum. Open Subtitles ولدي نفس الشعور الآن الذي كنت أشعر به قبل ذلك الحادث
    Eğer bir asi bıyığı uzatacak yaşta olsaydın seninle hemen çıkardım. Vay canına. Open Subtitles أتعلم ، لو كنت بعمر يسمح لك بتربية شارب كنت سأخرج معك حالاً
    - Jeneratörler dayandığı müddetçe sorun olmaz. - hemen başlamak zorundayız. Open Subtitles ـ إذا كانت المولدات جاهزة ـ يجب أن نبدأ فى الحال
    Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Ağ ağacın üzerine düşünce hemen oraya gitmeye ve maymunları yakalamaya hazırlanın. Open Subtitles عندما تحيط الشبكة بالشجرة تقدّموا بسرعة. وأمسكوا تلك القرود قبل أن تهرب.
    hemen Savunma Bakanlığı anlaşma yaptı ve biz bu taşıtı ve teçhizatı yaptık. TED إذ على الفور تحصل على عقد من وزارة الدفاع، وبنينا هذه الشاحنة والمقطورة.
    Şövalye... eğer paranızı hemen şimdi almak istiyorsanız, bunun için dövüşmelisiniz. Open Subtitles أيها النبيل إذا تريد مالك الآن فيجب أن تحارب من أجلة
    Hz. İsa'nın kurtarıcımız olduğunu kabul etmelisiniz. Hem de hemen. Open Subtitles يجب أن تقبل المسيح كمنقذ لك يجب أن تقبله الآن
    Bir devriye arabası şu anda yolda. hemen o evden çık. Open Subtitles سيارة للشرطة على الطريق الآن فقط أخرجي من المنزل على الفور
    Hassastır, zor bir dönem geçiriyor ve onu hemen reddetmeni istemiyorum. Open Subtitles إنه مرهف، ويمر بفترة قاسية ولا أريد منك أن ترفضيه الآن
    - Farkindayim ama isviçre'de islerim var ve hemen oraya gitmem gerek. Open Subtitles و لكن عمتها توفيت أعرف هذا و لكن لدي عمل بسويسرا الآن
    Şimdi hemen tahtaya yürü ve bütün havarilerin isimlerini alfabetik olarak yaz. Open Subtitles الآن,أريد منكِ ان تذهبي الى اللوح وتكتبي أسماء جميع الرسل مرتبة ابجديا.
    Öyleyse neden beni bu lanet olası soruşturmadan hemen şimdi almıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تعفينى من هذه القضية الآن هذه القضية اللعينة الآن.
    - Bu öğleden sonra yola çıkıyorum. - Annem hemen yola çıkmanı istiyor. Open Subtitles ــ لكنني سوف أغادر عصر اليوم ــ لا، ماما تريدك أن تغادر حالاً
    Eğer onun için yapabileceğin birşey varsa, hemen yapılmasını istiyorum. Open Subtitles إذا تستطيع فعل أي شيئ لها, فأنا أريد ذلك حالاً.
    Pişmanlık duyar ve hemen sonra fazilet ve doğruya döner. Open Subtitles . فتابت و عادت في الحال إلى الصواب و الفضيلة
    Ama bana hemen yardım etmezsen, polise her şeyi anlatacağım. Open Subtitles و لكن اذا لم تساعدنى الان سأخبر الشرطه بكل شىء
    Arkadaşım bu işin altından kalkıp kalkamayacağını hemen öğrenmek istiyor. Open Subtitles صديقى يريد أن يعرف بسرعة إن كنت تستطيع حل مشكلته
    Kuzey hücre binasında bir kaçak var. hemen müdüre haber ver. Open Subtitles هناك عملية هروب في بناية الزنزانات الشمالية أنذر المراقب على الفور
    - hemen karımla konuşmak istiyorum. - Korkarım bunu yapamam. Open Subtitles دعينى اتحدث الى زوجتى حالا اخشى انك لا تستطيع ذلك
    hemen ağırlıklarını at ve geri dön! Göstergen yanlış olabilir! Open Subtitles اسقط الأثقال وابداء العودة الأن , المؤشر قد يكون خاطئ
    İyi iş çıkardın eski dostum. Seni de hemen iyileştireceğiz. Open Subtitles لقد فعلت شيء جيد يافتى سنحاول إصلاح كل شيء حالًا
    Amca, lütfen bizi hemen Goa'ya götür çünkü gösterimiz başlamak üzere. Open Subtitles عماه ممكن توصلنا الى جوا بسرعه الاستعراض على وشك ان يبدأ
    O kadar yakın geçecek ki, hava durumu uydularımızın hemen altından dolanacak. TED وسيدنو قريباً جداً منا لدرجة أنه حقيقة سوف يمر تحت أقمارنا الجوية.
    Belki de hemen araştırma bölümüne geçsek daha iyi olur. Open Subtitles ربما يجب علينا ان نصل إلى القطاع أر بأسرع مايمكن
    Eve geldiğinde çantasını hemen yere boşalttı ve şekerlerin içine dalıp oracıkta uyuyakaldı. Open Subtitles عاد للبيت ، رمى حقيبته على الأرض هجم على الحلوى نام تماماً هناك
    Gönder onu, detayları halletsin ve bu iş hemen hallolsun. Open Subtitles أرسل له لتنفيذ تلك هذه التفاصيل وليتم هذا الامر سريعا.
    Soniğimle ufak bir kıvılcım vereceğim ve gerçek zamanlı kılıf hemen burada birleşecek. Open Subtitles أنا سَأَعطيها إنفجار سريع مِنْ مفكي الصوتي غلاف الوقتِ الحقيقيِ سَيُعيدُ تجميعها هنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد