ويكيبيديا

    "hoşuma" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • احب
        
    • تعجبني
        
    • أود
        
    • أحبّ
        
    • أحب ذلك
        
    • أحببت
        
    • أستمتع
        
    • أعجبني
        
    • أكره
        
    • استمتعت
        
    • أحبه
        
    • أحبها
        
    • أقدر
        
    • أعجبتني
        
    • أحب هذا
        
    Sanırım. Ben de öyle düşünüyorum. hoşuma gitti mi, onu bilmiyorum. Open Subtitles اعتقد ذلك وكذلك زوجى, رغم اننى لست واثقة اننى احب هذا
    - Her neyse şimdiden hoşuma gitti bile. Önce neden Phil'i çağırmıyorsun? Open Subtitles تعجبني ذلك بالفعل ولكن أولا ، لماذا لا نذهب ونحصل على فيل؟
    O şeyin ölü mü canlı mı olduğuna bilmemek hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لست متأكداً أننى أود عدم معرفة ما إذا كان حياً أم ميتأً
    Tam işlerim şirkette yolunda gitmeye başladı, ve kendi bürom olması hoşuma gidiyor. Open Subtitles أنا توا بدأت تمشية الأمور في الشركة، وأنا أحبّ حقا إمتلاك مكاني الخاص
    Sanırım sana aşık oluyorum ve bu da çok hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أعتقد أنني وقعت في الحب معكِ وأنا لا أحب ذلك تماماً
    Ve bir insanın hayatını kısmi göruntuleri fikri çok hoşuma gidiyor, TED و لقد أحببت حقا فكرة اللمحات الجزئية من حياة شخص ما،
    Deve ve Toynak dans stilleri gerçekten çok hoşuma gidiyor. Open Subtitles أنا أستمتع حقاً بأساليب الرقص من الإبل وتو أب هناك
    Olayın dışında olmak hoşuma gitmişti. Evde sıcak bir yatağının olduğunu bilmek. Open Subtitles لكن قد أعجبني الخروج للميدان، بما أنّي سأجداً فراشاً دافئاً أعود إليه.
    hoşuma gitti. Ama başkanın görevden alınması için dengeleyici bir şeyler lazım. Open Subtitles احب هذا ولكن تذكر لكي تكون عمده يجب ان يكون لدينا محفز
    Bazen insanlar giydiğim kıyafetlere güzel şeyler söylüyorlar ve sanırım bu hoşuma gidiyor. Open Subtitles بعض الأوقات هناك اشخاص يقولون اشياء جميلة عن طريقة لباسي وانا احب ذلك
    Etrafımda olması hoşuma gidiyor çünkü her zaman gideceği aklımda oluyor. Open Subtitles انا احب ان يكون حولي لان دائما ان اعرف انه يرحل
    Karışım dersler. hoşuma gider. Gördüğüm kadarıyla azimli bir öğretmensin. Open Subtitles جولة بالمنهاج الدراسيّ, تعجبني الفكرة يبدو أنّك مدرّس جدّ شغوف.
    Her ne kadar hoşuma gitmese de, haklı olabilir baba. Open Subtitles برغم أن الفكرة لا تعجبني يا أبي ربما يكون محقاً
    Ayrıca sizinle birlikte bok çukuruna çekilmek hoşuma gitmedi, efendim. Open Subtitles ،وفي الحقيقة،أنا لا أود أنْ أسَحبَ إلى المرحاضِ مَعك, سيدتي
    Biliyorsunuz, bu araba üzerinde çalışmak hoşuma gidiyor, Bay Eddy. Open Subtitles حسنا، تعرف أنّني أحبّ العمل على هذه السيارة، سّيد أيدى.
    Çok sevgi dolu biriydi, sevecendi bu da çok hoşuma gidiyordu gerçekten. Open Subtitles نعم, لقد كانت رقيقة جداً، وهذا ما أحبه تعلمان بأنني أحب ذلك
    Klasik müzik hakkında çok şey bilmem ama, hoşuma gitti. Open Subtitles لم أكن أستمع كثيراً إلى الموسيقى الكلاسيكيّة لكنّني أحببت ذلك
    Bir çocuğu annesinden ayırmak hoşuma gitmiyor ama şüphesiz ki böylesi bir durumda yapılacak en doğru şey bu. Open Subtitles إني لا أستمتع بأخذ طفل من والدته لكنّ في هذه القضية، من الواضح أنه الأمر الصواب الذي ينبغي فعله
    Sen ve adamların benim işlerimi çalmaya başlamışsınız. Bu hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles لقد علمت بأنّك أنت و صديقك تحاولان أخذ مهمّتي, لقد أعجبني ذلك
    Söylemek hoşuma gitmese de ama görünüşe göre aradığınız sistem mevcut değil. Open Subtitles أكره قول هذا ولكن يبدو أن النظام الذي تبحث عنه غير موجود
    Keşke daha önce tanışsaydık. Sizinle konuşmak çok hoşuma gitti. Open Subtitles ليتني قابلتك في وقت مبكر ، لقد استمتعت بالحديث معك
    Konuya böyle de bakabilirsiniz ama bu benim hoşuma gitmez. Open Subtitles لكن المرء يضر البعض و هذا ما لا أحبه كثيراً
    En çok hoşuma giden şeylerden biriyse isim seçmekti. TED وكان اختيار الأسماء أحد الأشياء التي أحبها
    Tutuyorum zaten! Ve bu hiç hoşuma gitmiyor, çünkü ailemle geçireceğim zaman azalıyor. Senin defterlerini tutmak yerine ailemle olabilirdim. Open Subtitles سأفعل و أقدر لك ذلك علي أن أقضي وقتاً مع عائلتي و عوضاً عن هذا كنت أحاول أن أنظم دفاترك
    Kot ve tişört konusunda kuşkum vardı ama hoşuma gitti. Open Subtitles كنت مرتاباً حيال أمر بنطال الجينز و القميص لكنها أعجبتني
    - Bu, hoşuma gitti. - Gençken birkaç tane tanıdım. Open Subtitles ـ أنا أحب هذا ـ عرفت قليلاً من هذا الشيىء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد