ويكيبيديا

    "için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من
        
    • في
        
    • لكي
        
    • لأجل
        
    • حتى
        
    • لك
        
    • بشأن
        
    • اجل
        
    • لأنك
        
    • لأنني
        
    • إلى
        
    • لأن
        
    • لأنه
        
    • فقط
        
    • أنا
        
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    Silahlı soygun için mecburi en az ceza beş yıldır. TED والحد لادنى من العقوبة الالزامية للسرقة المسلحة هو 5 سنوات
    Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. TED أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات
    bu onların su hakkı, ve eğer bu hakkı deredeki balıkların büyümesi için kullanmak isterlerse, bunu yapmaya hakları var. TED هذه هي حصتهم وان كانوا يريدون ان يستخدموا هذه الحصة لكي يساعدوا على انماء الاسماك في الجدول فهذا حقهم ..
    Şubat 2015'te, çete üyeleri karantinaya alınmak için Ebola karantina birimimize geldi. TED في فبراير 2015 وصل أفراد الإعصابات لأجل العزلة في وحدتنا العزل لإيبولا.
    Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. TED وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت.
    O dönemde her ikimiz de fena halde hamileydik ve ne kadar korktuğunu düşünerek onun için yüreğim sızlamıştı. TED لقد كنا في ذلك الوقت في فترة حملنا وقد انقبض صدري من اجلها تصوروا مدى الخوف الذي اعتراها حينها
    insanlar kullandığı için adapte oluyordu çünkü insanlar için yapılmıştı. TED بل لان الناس تستخدمها .. ولانها صنعت من اجلهم ..
    İlki daha iyiye ulaşmak için tutkulu bir ilgi kültürü yaratmak. TED أول مكون هو خلق ثقافة من الإهتمام المتقد والشغوف بالمصلحة العليا.
    Çok büyük. Onun denekleri için 15 buçuk saniye ortalama süredir. TED للمتابعين في تجربته هناك أنا أحب هذه . سوف أنهي بهذه
    Yani Papua Yeni Gine'den Hollywood'a Pekin'deki modern sanata kadar hepimiz sık sık güleriz, ve sende mutluluğunu ve tatminiyetini göstermek için gülersin. TED اذا من غينيا الجديدة الى هوليود الى الفن الراقي في بيكين نحن في اكثر الاحيان نبتسم ونحن نبتسم لكي نعبر عن الفرح والرضى
    Bugün burada silahın barış ve istikrar sağlamak için nasıl kullanılabileceğini anlatacağım. TED انا أقف هنا اليوم لكي اخبركم عن استخدام السلاح كأداة للسلام والاستقرار
    Hayata tutunan bu insanlar, tanımadıkları başka insanlar ve diğer işçiler için, adil bir dünya umudu için mücadele ediyor. TED هؤلاء الناجين يقاتلون من أجل أناس لا يعرفونهم حتى الآن، من أجل عمال آخرين، فقط لأجل خلق عالم يسعنا جميعا.
    Bu en kötü düşmanınız için dahi istemeyeceğiniz bir ün. TED وهذه سمعة لا تتمناها لأحد حتى وإن كان ألد أعدائك.
    Beni bu dünyaya getirdiğin için, sana teşekkür etmek istiyorum. TED فقط أريد أن أقول لك شكراً لجعلي في هذا العالم
    Şunları buldum: Çoğu insan yanlış şey için endişe ediyorlar. TED وهذا ما وجدته: ينتاب معظم الناس قلق بشأن الأمر الخاطئ.
    Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. TED انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة
    Ama bu akşam dışarı çıktığımız için, artık bütün Londra biliyor. Open Subtitles والآن, لأنك أردت الخروج الليلة فإن كل لندن قد علمت بالأمر
    Zira bu toplantının konusuna uyabilmek için bunları kabaca birleştirdim. TED لأنني قد أعددته سريعاً في محاولة لمواجهة تحدي هذه الجلسة
    Şimdiye kadar bu, bir savaş için verilen en fazla onur madalyasıdır. TED إلى هذه اللحظة هذا هو أكبر عدد ميداليات شرف تعطى لمعركة واحدة.
    Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. TED لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه.
    "Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. TED وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد
    Bir örümcek lifi proteininin nasıl göründüğünü anlamanız için, bu bir kılavuz çizgisi proteini, sadece bir kısmı karadul böceğine ait. TED لإعطاءكم فكرة عن ما يبدو عليه بروتين خيط العنكبوت هذا هو بروتين خيط الجذب جزء منه فقط من عنكبوت الارملة السوداء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد