Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. | TED | والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة. |
Silahlı soygun için mecburi en az ceza beş yıldır. | TED | والحد لادنى من العقوبة الالزامية للسرقة المسلحة هو 5 سنوات |
Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. | TED | أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات |
bu onların su hakkı, ve eğer bu hakkı deredeki balıkların büyümesi için kullanmak isterlerse, bunu yapmaya hakları var. | TED | هذه هي حصتهم وان كانوا يريدون ان يستخدموا هذه الحصة لكي يساعدوا على انماء الاسماك في الجدول فهذا حقهم .. |
Şubat 2015'te, çete üyeleri karantinaya alınmak için Ebola karantina birimimize geldi. | TED | في فبراير 2015 وصل أفراد الإعصابات لأجل العزلة في وحدتنا العزل لإيبولا. |
Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. | TED | وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت. |
O dönemde her ikimiz de fena halde hamileydik ve ne kadar korktuğunu düşünerek onun için yüreğim sızlamıştı. | TED | لقد كنا في ذلك الوقت في فترة حملنا وقد انقبض صدري من اجلها تصوروا مدى الخوف الذي اعتراها حينها |
insanlar kullandığı için adapte oluyordu çünkü insanlar için yapılmıştı. | TED | بل لان الناس تستخدمها .. ولانها صنعت من اجلهم .. |
İlki daha iyiye ulaşmak için tutkulu bir ilgi kültürü yaratmak. | TED | أول مكون هو خلق ثقافة من الإهتمام المتقد والشغوف بالمصلحة العليا. |
Çok büyük. Onun denekleri için 15 buçuk saniye ortalama süredir. | TED | للمتابعين في تجربته هناك أنا أحب هذه . سوف أنهي بهذه |
Yani Papua Yeni Gine'den Hollywood'a Pekin'deki modern sanata kadar hepimiz sık sık güleriz, ve sende mutluluğunu ve tatminiyetini göstermek için gülersin. | TED | اذا من غينيا الجديدة الى هوليود الى الفن الراقي في بيكين نحن في اكثر الاحيان نبتسم ونحن نبتسم لكي نعبر عن الفرح والرضى |
Bugün burada silahın barış ve istikrar sağlamak için nasıl kullanılabileceğini anlatacağım. | TED | انا أقف هنا اليوم لكي اخبركم عن استخدام السلاح كأداة للسلام والاستقرار |
Hayata tutunan bu insanlar, tanımadıkları başka insanlar ve diğer işçiler için, adil bir dünya umudu için mücadele ediyor. | TED | هؤلاء الناجين يقاتلون من أجل أناس لا يعرفونهم حتى الآن، من أجل عمال آخرين، فقط لأجل خلق عالم يسعنا جميعا. |
Bu en kötü düşmanınız için dahi istemeyeceğiniz bir ün. | TED | وهذه سمعة لا تتمناها لأحد حتى وإن كان ألد أعدائك. |
Beni bu dünyaya getirdiğin için, sana teşekkür etmek istiyorum. | TED | فقط أريد أن أقول لك شكراً لجعلي في هذا العالم |
Şunları buldum: Çoğu insan yanlış şey için endişe ediyorlar. | TED | وهذا ما وجدته: ينتاب معظم الناس قلق بشأن الأمر الخاطئ. |
Bulmayı seviyorum, giyinmeyide ve şu sıralarda da, her durum için farklı renkli ve çılgın kıyafetlerin fotoğraflarını çekip blog yazıyorum. | TED | انا احب ان ارتدي و أجد ملابس جديدة ولاحقاً تصوير وتدوين ونشر عدة ألوان من الملابس الجنونية من اجل مناسبة واحدة |
Ama bu akşam dışarı çıktığımız için, artık bütün Londra biliyor. | Open Subtitles | والآن, لأنك أردت الخروج الليلة فإن كل لندن قد علمت بالأمر |
Zira bu toplantının konusuna uyabilmek için bunları kabaca birleştirdim. | TED | لأنني قد أعددته سريعاً في محاولة لمواجهة تحدي هذه الجلسة |
Şimdiye kadar bu, bir savaş için verilen en fazla onur madalyasıdır. | TED | إلى هذه اللحظة هذا هو أكبر عدد ميداليات شرف تعطى لمعركة واحدة. |
Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. | TED | لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه. |
"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. | TED | وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد |
Bir örümcek lifi proteininin nasıl göründüğünü anlamanız için, bu bir kılavuz çizgisi proteini, sadece bir kısmı karadul böceğine ait. | TED | لإعطاءكم فكرة عن ما يبدو عليه بروتين خيط العنكبوت هذا هو بروتين خيط الجذب جزء منه فقط من عنكبوت الارملة السوداء |