ويكيبيديا

    "iş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العمل
        
    • عملاً
        
    • الوظيفة
        
    • الأمر
        
    • للعمل
        
    • المهمة
        
    • مهمة
        
    • يعمل
        
    • عمله
        
    • الوظائف
        
    • الاعمال
        
    • شغل
        
    • عملٌ
        
    • أمر
        
    • اعمال
        
    Ben, hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize ikna olmuş durumdayım. TED لقد اصبحت مقتنعة اننا احرزنا تقدما اكثر في العمل اكثر من المنزل.
    Bir yanda, yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir. TED من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير.
    Ve bu kültürümüzdeki önyargıyı düzeltiyor, şu insanlıkdışı önyargıyı. TED وهذا العمل يصحح ذلك الانحياز في حضارتنا, ذلك الانحياز اللاانساني.
    Şunu söylemeliyim ki, efendim, burada gerçekten iyi çıkardık. Open Subtitles لا تتحرك أعترف يا سيدي أننا أدينا عملاً رائعاً هنا
    Senin başvurunu dolduran ve "Barney" diye imzalayan kişi. Open Subtitles قامت بملأ نموذج طلب الوظيفة فقط قامت بالإمضاء باسم بارني
    Ama söz konuşu olunca, benim için fark etmez. Open Subtitles ولتعلم ان قدومي إلى هنا لا يغير في الأمر شيئاً
    Yaşanılan yerler; mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler. TED ذلك أنه ، كما تعلمون ، في مساكن معنى نشرت في ما يتعلق أماكن العمل ، والثقافة ، والحكم.
    Onlar eğlence sektörü denen alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı. TED وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة
    İş yerinde performans ve memnuniyeti aynı anda iyileştirirsiniz, çünkü her iki karmaşıklığa da mani olan temel nedeni kaldırdınız. TED و في نفس الوقت سوف تحسّن الأداء و الرضا في العمل لأنك قد أزلت السبب الرئيسي الذي يعطل تعقيدات الاثنين.
    İyi bir modeli, güzel fikir ve harika yönetimi bir yana, başarılı olmasının sebeplerinden biri de zamanlamaydı. TED لكن من اسباب نجاح ذلك المشروع إلي جانب نموذج العمل الجيد، و فكرته الجيدة، و التنفيذ الممتاز، هو التوقيت.
    Örneğin 8. Hedef: İnsana yakışır ve ekonomik büyüme. TED خذ على سبيل المثال الهدف 8، العمل الّلائق والنمو الاقتصادي.
    Bir kısmı eğitimine devam etse de birçoğu gücüne katılıyor. TED بعضهم يستمر للمزيد من التعليم، لكن العديد منهم يدخل سوق العمل.
    Sonra zırhlı, profesyonel kişiliklerimizin, üstündeyken kalbimizin kırılmasına mani olmasını umut ederiz. TED ومن ثم نأملُ بأن شخصياتنا المدرّعة، والمهنية ستقينا من تحطم القلوب في العمل.
    En sevdiklerimden biri bu, çünkü gören çeşitli bölümleri var. TED إنها واحدة من مفضلاتي، لانها حصلت على جميع انواع قطع العمل.
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    Bilimin bildiği ile dünyasının yaptığı arasında bir uyumsuzluk var. TED هناك تناقض بين ما يعرفه العلم وبين ما يحدث في العمل.
    Senden hoşlanırlarsa belki dönem sonunda tam zamanlı bir verirler. Open Subtitles إن أعجبوا بك فربما سيعطونك عملاً بدوام كامل في نهاية الفصل
    Bir bulmaya çalıştığından söz eden bir herif var. Open Subtitles ايه، فيه واحد هنا يقول إنه يبي يكلمك عشان الوظيفة.
    Biliyorum, pis bir bu. Ama başka seçeneğin yok. Open Subtitles أنا أعرف أنه الأمر قذر ولكن ليس القرار في يدك
    Aslında patent araştırmasında çalışmayı hedeflemiyordu, ama başka teknik bir gerçekten bulamıyordu. TED ولم يكن مهتماً للعمل في مجال براءات الاختراعات ولكنه لم يجد وظيفة غيرها
    Siz iyi çıkardınız. Çoğu insan bu tahmini şansa bırakır. TED الآن, أحسنتم أيها الرفاق. معظم الناس يختارون بالصدفة في هذه المهمة.
    Resmi bir için buradayım. Endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles أنا هنا في مهمة رسمية لا وجود لما يدعو للقلق
    Yani film bu sahnede pek çok katmanda görüyor. TED لهذا فالفيلم يعمل على العديد من المستويات في ذلك المشهد.
    Normal bir öğrenci makale yazarken, yükünü genelde bu şekilde dağıtır. TED الآن عندما يكتب أي طالب عادي ورقة يبدو جدول عمله هكذا تقريبا..
    Kütüphane görevlileri için uygun sayısı 1957'den sonra oldukça arttı. TED أن عدد الوظائف لأمناء المكتبات تزايد لوقت طويل بعد عام 1957
    Erkekler ucuz gücüyle rekabet etmeliydiler çünkü ülkeyi terk edemiyorlardı. Open Subtitles الرجال كانوا يتنافسوا على ارخص الاعمال لانهو لم يستطيعوا مغادرة البلاد
    Poliste kaydı olanlara vermemelerini anlıyorum. Open Subtitles أفهم إذا زميل كان عنده أي سجل شرطة، لا شغل.
    Çünkü, aslında insanlarla ilişkiye geçmeyi gerektiren her , bir ahlaki görevdir. TED فالحقيقة أن أي عمل يقتضي تعاملاً مع أفراد آخرين هو عملٌ أخلاقي.
    Ama savaştan sonra bulmak ön yargıdan dolayı zorlaştı. TED ولكن العنصرية بعد الحرب جعلت العثور على عمل أمر صعب.
    Ben Dan Scott, adamıyım okul yönetimi üyesi, ve bir katilim. Open Subtitles اسمي دان سكوت, رجل اعمال محلي عضو في مجلس المدرسة, و قاتــل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد