Yani, yoksulluğu bitirmek için sadece yoksullara elden para vermek istediğini söylüyorsun. | TED | تعني أنك تريد أن يحصل الفقراء على مال أكثر للقضاء على الفقر. |
Bana evlenme teklifi etti. Bunun böyle olmasını senin istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقد طلب منى الزواج وقال انك تريد هذا ايضا بهذا الشكل |
Dünyayı, neden sadece kendi doğrularıyla görmek istediğini de anlıyorum. | Open Subtitles | إنني أدرك لماذا تريد أن يصبح العالم نحو طريقة معينة |
Ben senden böyle bir şey istemedim. Sen istediğini söyledin. | Open Subtitles | أنا لم أطلب منكِ ذلك، أنتِ قلتِ بأنّكِ تريدين ذلك |
İstediğini söyleyebilirsin ama sana söz veriyorum şafaktan önce ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | تستطيع ان تقول ما تريده أعدك بأنك ستكون ميت قبل الفجر. |
Sana bir şey vermek istiyordum ve bu fotoğrafı istediğini biliyorum.. | Open Subtitles | أردت أن أمنحك شيئاً تتذكرني به. وأعلم أنك أردت هذه الصورة، |
Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد. |
Sadece basketbolu bırakmak istediğinden bahsetti okul tiyatrosunda çalışmak istediğini. | Open Subtitles | هو فقط ذكر بأنّك كنت تريد ..ترك كرةسلة . ..للعمل |
Beni her şeyimle istediğini söyle, fakat bunu şimdi söyle. | Open Subtitles | أخبرني بأنك تريد كل شيء، لكن عليك أن تخبرني الآن |
Yasal dünyama ait olmak istemediğini ve kendi aileni kurmak istediğini söyle. | Open Subtitles | قل انك لا تريد ان تكوت تابع لى وانك تريد عائلتك الخاصة |
Ben de senin istediğini istiyorum, ama soylulara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنا لست جباناً أنا أريد ما تريد. لكننا نريد النبلاء. |
Kimi istediğini bilmiyor, Beni mi yoksa "Colin" denen adamı mı... | Open Subtitles | هي لا تعلم من تريد انا أو ذلك الذي يدعى كولين |
Bak, gelmek istediğini veya en azından biraz beni düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انظري, أعلم أنكِ تريدين الذهاب أو على الأقل تفكّرين بي قليلاً. |
Skramisor'u istediğini biliyorum ama bazılarının tek istediği zengin olmak. | Open Subtitles | انظري أعرف أنكِ تريدين ذاك السكراميسور لكن .. هنالك أشخاص |
Ne demek istediğini söyle. O domuzlar gittiğinden beri Latince konuşmadık. | Open Subtitles | قولى ما تريدين يا فرانى لم نتكلم لاتينى منذ ذهبت الخنازير |
Canının istediğini yapabiliyorsun, ve kimse seni suçlu hissettirmiyor çünkü kimsenin umrumda değil. | Open Subtitles | يمكنك فعل ما تريده دون أن يشعرك أحد بالذنب لأن لا أحد يهتم |
Minik bir kuş, kolunu koparıp bana atmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني عصفورة صغيرة أنك أردت إنتزاع زراعك و إلقائه عليٌ |
Babamın ne istediğini biliyordum ve onun dileklerini yerine getirebildiğim için huzurluyum. | TED | عرفتُ ماذا أراد والدي، وشعرتُ بالأمان لمعرفة أنني تمكنتُ من مساندة رغباته. |
- On gün önce üvey kızımla evlenmek istediğini söyledin, yoksa unuttun mu? | Open Subtitles | قلت لي كنت ترغب على الزواج بي ربيبة، لم تكن قد نسيت ذلك؟ |
Sana duymak istediğini söyledim. Bunun dışında beni yoketmek istemiştin? | Open Subtitles | أخبرتك بما تود سماعه ثم ما الذي كنت ستفعله، تدمرني؟ |
Hatta notaları var bende. Bu senin ne istediğini değiştirmez. | Open Subtitles | أعتقد بأن لديّ النوتة الموسيقية هذا لا يغير مما تريدينه |
Alicia'nın, onunla şerife gidip her şeyi anlatmamı istediğini söyledim mi? | Open Subtitles | أتعرفان أن أليشا أرادت أن أرافقها عند المأمورة لنخبرها بكل شئ |
Bir kara kaplumbağasının yaban elmasını istediği gibi beni istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تريدني بنفس الطريقة التي تريد بها السلاحف البرية تفاحاً. |
Etrafıma bakıyorum, herkes nereye gittiğini biliyor ya da en azından ne istediğini. | Open Subtitles | أنظر حولي ، الجميع يعلمون إلى أين سيذهبون أو على الأقل ماذا يريدون |
O yüzden benden ayrılırken rahat ol, çünkü bunu istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | لذا، لكِ مطلق الحرية بالإنفصال عني لأنكِ تعرفين أنكِ ترغبين بذلك |
Bu itlerden birisi arkandan bıçakla yaklaşırken... yanında kimin olmasını istediğini anımsa. | Open Subtitles | تذكَّر مَن تُريد أن يقفُ بجانبِك عِندما يُطاردُكَ أحدُ هؤلاءِ المَلاعين بسِكين |
Ve koyu çikolata tabakasından korkmayacak bir balıkla tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | وانه يرغب فى لقاء سمكة لا تخاف من طبقة الشيكولاتة لديه |
Bazen istediğini elde etmek içindir bazen de sadece daha kolaydır. | Open Subtitles | أحياناً تكون وسيلة للحصول على ماتريد وأحياناً يكون أسهل شيء لفعلة |