Şimdi size denizaltındayken çektiğim kısa bir film göstermek istiyorum. | TED | الان اريد ان أعرض عليكم فيلم قصير صورته من غواصة. |
Ne zaman buluşsak kimsenin olmadığı bir yerde kısa bir süre görüşüyoruz. | Open Subtitles | وقتما نتقابل، نحن نتقابل في مكان ليس بهِ أيّ شخص لوقت قصير |
Ancak Medine'ye döndükten kısa bir süre sonra Peygamber öleceğini sezdi. | Open Subtitles | ولكن وبعد فترة وجيزة من العودة للمدينة تلقى محمد إيذانا بموته |
Bu adam buraya sürekli gelir, beyaz kısa bir palto giyer. | Open Subtitles | ثمة رجلاً يأتى هنا كثيراً، وهو يرتدى بلوفر قصيراً من الصوف في الواقع.. سترة |
kısa bir süre sonra da El Kaide savaşçılarının saldırısına uğradınız. | Open Subtitles | بعد ذلك بقليل ، تعرضتم لهجوم من مجموعة من مقاتلي القاعدة |
Hubble Uzay Teleskobu arızalı olmasına rağmen en önemli performansını sergiledi ve gökbilimcilerin bundan önce ancak rüyalarında görebilecekleri uzay ve zamana kısa bir bakış attı. | Open Subtitles | هابل الذي كان معطلاً من قبل قدم أقصى ما يمكن أن يعطيه الى الأن لمحة عن الفضاء والزمان كان قد حلم بها علماء الفلك من قبل |
Çok kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı | TED | 7 بوصات من المطر تساقطات على مدى فترة قصيرة للغاية. |
Bu üzücü olaydan kısa bir süre sonra J. M. Barneby adında genç bir adam şehre geldi. | Open Subtitles | إستمر يا بيتر بعد فتره قصيره من هذا الحادث الأليم فارس صغير يسمى جي إم بارنابي جاء إلى المدينه |
Böylesine kısa bir sürede bu kadar yükselmek sence de tehlikeli değil mi? | Open Subtitles | الا تفكر في أن الارتقاء بسرعة في وقت قصير هو عمل خطير ؟ |
Bundan kısa bir zaman sonra, bir şekilde Honduras karşıtı radikaller tarafından kaçırılmışlar. | Open Subtitles | وقت قصير بعد ذلك ، وقالوا انه اختطف من جانب متطرفين معادين لهندوراس |
Galeri saat 6'da kapanır. Söylediğim gibi, nakliyat kısa bir süre içinde varır. | Open Subtitles | المعرض يقفل في الساعة السابعة، وكما قلت، الناقل يصل بعد ذلك بوقت قصير |
Amerika'dan, Nijerya'ya taşınmamdan kısa kısa bir süre sonraydı. | TED | بعد فترة وجيزة من انتقالي من أمريكا إلى نيجيريا |
Cuma günü suikasttan kısa bir süre sonra Teksas'a gittiğini duyduk. | Open Subtitles | سمعنا أنك ذهبت إلى تكساس بعد فترة وجيزة من اغتيال يوم الجمعة |
Dünyadan çekilmek aslında kısa bir zaman alıyor. | Open Subtitles | تطلّب الأمر وقتاً قصيراً جداً للانسحاب من العالم. |
Şans eseri, bir gösteride eşcinsel insanlarla çalışma fırsatım oldu ve kısa bir süre sonra çoğunun tanıştığım en nazik, en az yargılayıcı insanlar olduğunu fark ettim. | TED | وقد صادف، أن أتيحت لي الفرصة للعمل مع ممثلين مثليين في عرض هناك، وبعدها بقليل اكتشفت أن بعضا منهم كانوا من ألطف، وأقل الناس حكما على الآخرين. |
Bu dünyanın çocuğundan ve yaşlı adamının gözünden kısa bir bakış verecektir bize. | TED | و هو يعطينا لمحة من ذلك المنظور من منظور طفلة و رجل مسن من ذلك العالم |
kısa bir zamandır birlikte çalışıyoruz, ama bu adamın bunun peşini bırakmayacağına eminim. | Open Subtitles | عملت معه فترة قصيرة فقط ولكن من المؤكد أنه لن يسمح بنسيان هذا |
Parsons'a göre 1972'de başlayan bir operasyonda kısa bir süre çalışmış. | Open Subtitles | حسنا,طبقا لبارسونز لقد كان من ضمن موظفيهم لفتره قصيره من أجل عمليه بدأت فى عام 1972 |
kısa bir süre önce, genç bir erkek çocuk kilo kaybı nedeniyle Baltimore'da bir hastaneye getirildi. | TED | في زمن ليس ببعيد ظهر طفل في مشفى بالتيمور، يعاني من نقص الوزن. |
kısa bir aradan sonra borsa haberleri için sizinle olacağız. | Open Subtitles | انضموا إلينا لمشاهدة أخبار سوق البورصة بعد هذا الفاصل القصير |
Herhangi birine burada kısa bir süreliğine burada kalacağımı, söylemezsin değil mi? | Open Subtitles | أتظنين انه باستطاعتك ألا تخبري أحدا اني هنا فقط لفتره وجيزه ؟ |
kısa bir yolu yok. Bu, yüzerek yüzmeyi öğrenmek gibidir. | TED | ليس هناك طريق مختصرة. انه كالسباحة عن طريق تعلم السباحة. |
Mattie Tombstone'u terkettikten kısa bir süre sonra... aşırı dozda uyuşturucudan öldü. | Open Subtitles | ماتت ماتي من جرعة عقار زائدة بعد فترة قليلة من تركها لمدينة تومبستون |
Benden kısa bir süre sonra Yusef ve Antron geldi. | Open Subtitles | و بعدي خرج يوسف و خرج أنترون بعدي بفترة قصيرة |
Evlendikten kısa bir süre sonra Victor Çekoslovakya'ya geri döndü. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل على عودته إلى تشيكوسلوفاكيا بعد زواجنا. |
Miller ölümünden kısa bir süre sonra paylaşılmak üzere ailesine ve arkadaşlarına bir yazı yazdırdı. | TED | وما قام به ميلر هو أن جعل عائلته وأصدقاءه يكتبون تدوينة نشرت بعد وفاته بوقت وجيز. |