ويكيبيديا

    "karşı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ضدّ
        
    • ضد
        
    • أمام
        
    • مقابل
        
    • الآخر
        
    • ضده
        
    • نحو
        
    • ضدي
        
    • حالة
        
    • مقاومة
        
    • المقاومة
        
    • يقاوم
        
    • تقاوم
        
    • وجه
        
    • بالنسبة
        
    Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. Open Subtitles إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط
    Görev iptal önerimize karşı çıkıldı ve vatandaşlarımızın hayatları tehlikeye sokuldu. Open Subtitles تم تعارض مع توصية الألغاء بسبب تحريض الإنتقامِ ضدّ المواطنون الأمريكان
    Bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. TED هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع.
    Bunun da tasarımcılar olarak bizi alıcılarımıza karşı sorumlu tuttuğuna inanıyoruz. TED ونحن بصفتنا مصممين، نؤمن بأن هذا ما يجعلنا محاسبين أمام زبائننا
    Bu dört farklı adımdan oluşan işleme karşı yazmak, dokunmak, yazmak ve bunları bir harekette yapmak, ya da bir buçuk nasıl sayarsanız. TED تلك اربعة خطوات مقابل ان نطبع ثم نلمس ثم نطبع وفعل هذا كله في خطوة واحدة او خطوة ونصف اعتمادا علي طريقة حسابك
    Bu çok ilginçtir çünkü iki usta karşı karşıya gelir. Open Subtitles إنها ممتعة جداً حيث يوجد لديك لاعبان يوجه أحدهما الآخر
    Birine karşı oynamak yerine onunla beraber nasıl oynayacağınızı öğreniyorsunuz. TED أنت تتعلم كيف تلعب مع شخص آخر، بدلًا من ضده.
    Hoşuna gitsin, gitmesin, Wraith'e karşı savaştaki en iyi müttefikimiz oydu. Open Subtitles , شئنا أم أبينا إنه حليفُنا الأفضل في الكفاح ضدّ الأشباح
    Gelecekteki herhangi bir tehdide karşı silahlı ve hazır olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نبقى يقظين ومسلّحون ضدّ أيّ تهديد في المستقبل.
    Bilirsin, teröre karşı verilen savaşta istenmeyen zayiatlar çok sık olur. Open Subtitles تعلم أنّ بالحرب ضدّ الأرهاب، دئماً ما يكون هنالك أضرار أحتمالية.
    Hedefler önemlidir, eylem odaklıdır, ilham vericidir ve belirsiz düşüncelere karşı aşı gibidir. TED والأهداف تكون ذات مغزى، عملية المنحى، ملهمة، نوع من اللقاح ضد التفكير الغامض.
    GDO'ya karşı çıkan insanlar, anladığım kadarıyla, iki ana noktadan hareket ediyorlar. TED الذين يجادلون ضد الكائنات المعدلة وراثياً كما فهمت، إعتراضاتهم تأتي من شيئين
    Güce karşı gerçeği savunmak fedakârlık gerektirmemeli ama öyle değil. TED قول الحق أمام القوة يجب ألا يكون تضحية، لكنه كذلك.
    Tam teçhizatlı Alman birliklerine karşı çok az şansları vardı. Open Subtitles كان هناك القليل جداً ليفعلوه أمام القوات الألمانيه فائقة الأعداد
    Fakat mesele yalnızca sevdiğimiz hikâyelere karşı göz ardı ettiğimiz hikâyeler değil. TED لكنها ليست حول القصص التي نحب فقط مقابل القصص الني نختارُ تجاهلها.
    Yani Gana, Nijerya, Togo ve bunlar gibi diğer ülkelere küresel fikrine karşı milliyetçiliği nasıl sunabilir ve meşrulaştırabiliriz? TED لذا كيف نقدم ونبرر فكرة العالمية مقابل الوطنية للناس في بلدان مثل غانا ونيجيريا والتوغو وبلدان أخرى مثل ذلك؟
    Diş Perisi çok çirkin... ve karşı cinse karşı iktidarsız. Open Subtitles إن جني السنة قبيح وعنيف في التعامل مع الجنس الآخر
    Hakemler heyeti kendisine karşı sunulan delilleri dinleyecek ve karar okunacak. Open Subtitles محكمة من القَضاة سيستمعون إلى أدلة ضده وسيتم تلاوة قرار ..
    Ve ayrıca, zenginlere karşı hissedilen gücenme ve içerleme, oldukça yaygın durumda. TED وأيضا ، المرارة والاستياء حتى نحو الأغنياء والأقوياء على نطاق واسع جدا.
    Evet, eğer bana karşı kanıtları varsa, o adamı öldürdüğümü biliyorlar. Open Subtitles أجل, إذا كان لديهم أدلة ضدي, هم يعرفون بأني قتلت الرجل.
    Bu mükemmel düzen içinde 500'den fazla eski rejim üyesi halka karşı işlenen suçlarla itham edildi yargılanarak idam edildiler. Open Subtitles في حالة النظام المثالي هذه، اتُهم أكثر من خمسمائة عضو من النظام السابق ،بارتكاب جرائم ضد الشعب فتمت محاكمتهم وإعدامهم
    Ya eğer yanlış düşmana karşı savaşıyorsak, insülin direncinden ziyade obezite ile savaşıyorsak? TED ماذا لو أننا نحارب المشكلة الخطأ، محاربة السمنة عوضاً عن محاربة مقاومة الإنسولين؟
    Bir dakika! Hareketlerin neşesi yükseliyor. Dans aşkı, karşı koymak imkânsız. Open Subtitles لحظة ، استمتاعي بهذا يزداد حُبي للرقص ، يصعب عليّ المقاومة
    Buna karşı konulmaz dürtü diyebiliriz. Savunmanı bu şekilde yapabiliriz. Open Subtitles يطلق عليه دافع لا يقاوم , وهذا هو دفاع قانوني
    İngiltere'de tek bir saldırıya bile karşı koyacak paramız yok. Open Subtitles لا يوجد قلعة في إنجلترا يمكن أن تقاوم طلقة واحدة
    Eminim kapılarını hem Kral'a, hem de Kilise'ye karşı kapatmazsın, değil mi? Open Subtitles والأن، أنا مُتأكد أنك لن تغلق بابك فى وجه الملك و الكنيسة؟
    Beni kurtaran kişi nasıl olur da bana karşı nazik olabilir? Open Subtitles كيف يمكن لشخص انقذ حياتي ان يكون مجرد بالنسبة لى ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد