ويكيبيديا

    "konuşmamız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نتحدث
        
    • التحدث
        
    • نتحدّث
        
    • للتحدث
        
    • الحديث
        
    • نتكلم
        
    • التحدّث
        
    • للحديث
        
    • محادثتنا
        
    • التكلم
        
    • للكَلام
        
    • مناقشته
        
    • نناقش
        
    • أتحدث معك
        
    • لنتحدث
        
    Kendini iyi hissetmediğini biliyorum ama saç iğnesi hakkında konuşmamız lazım. Open Subtitles أنا أعرف أنك تشعر بدوخة ولكن يجب أن نتحدث عن الدبوس
    Haydi ama, gerçekten bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر
    Ben de seni görmek istiyordum. konuşmamız gereken bir şey var. Open Subtitles أريد ان أراكِ أنتِ أيضاً هناك شيء علينا ان نتحدث بشأنه
    Görünüşe göre bunu düzeltmek için Haven'a dönüp Jeffrey'le konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles يبدو أننا بحاجة للذهاب الى هايفن لمعالجة هذا التحدث الى جيفري
    - Holly Weaver, konuşmamız gerekiyor. Power, 2. Sezon, 5. Open Subtitles هولى ويفر, . علينا التحدث ترجمة وتعديل ورفع أحـــــــــمـــــــد الـــــــــبـــــــــــنـــــــــــــا
    Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama konuşmamız gerek. Open Subtitles آسفة لمضايقتك، لكن في الواقع يجب أن نتحدّث
    Demek şimdi de aramalarımı görmezden geliyorsun. Ne kadar ilginç. konuşmamız gerek. Open Subtitles أرى أنك تتجاهل اتصالاتي الان , هذا مشوق , نحتاج لأن نتحدث
    Huzur içinde yatsın ama şimdi bizim iş konuşmamız gerek. Open Subtitles لترقد روحه بسلام. لكن الآن علينا أن نتحدث عن مصالحنا.
    Yanılıyorsam da, ne tür bir ilişkimiz olduğu hakkında konuşmamız lazım bence. Open Subtitles إذا كنت مخطئًا، عندئذٍ فربما علينا أن نتحدث بشأن نوع علاقتنا الحالية.
    Biz kardeşiz. Bu tip şeyler hakkında konuşmamız gerekir, değil mi? Open Subtitles نحن اخوات، ويجب ان نتحدث بخصوص هذه الاشياء، اليس كذلك ؟
    Biz yeteri kadar oyuncu değildik bu yüzden onlarla gerçekten konuşmamız gerekiyordu. TED لم نكن الاعبين حقيقيين بما فيه الكفاية، ولذلك كان علينا أن نتحدث حقاً لهم.
    Yüzünü yıka." İşte en zor kısım geliyor: "Ailesi ile konuşmamız lazım." TED حان الآن الجزء الأصعب، يجب علينا أن نتحدث مع والديها.
    Bence konuşmamız gereken -- Aslında küresel pazar. TED أعتقد أننا يجب أن نتحدث عن.. في الحقيقة، هذا مهم.
    Ne olduğunu anlamak istiyoruz ama bunu yapmak için sizinle konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles نريد أن نفهم ماذا حدث ولكن لكي نقوم بهذا علينا التحدث معكِ
    Nefret ve şiddeti önlemek istiyorsanız mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla mümkün olduğu kadar uzun süre konuşmamız lazım, ayrıca şeffaf bir tutum sergileyerek. TED إذا أردنا منع الكراهية والعنف، علينا التحدث مع أكبر قدر ممكن من الناس لأطول مدة ممكنة منفتحين على الناس بقدر الإمكان.
    Sizinle konuşmamız gerekirse size nasıl ulaşabiliriz? Open Subtitles كيف يمكننا الوصول إليك إذا أردنا التحدث معك ؟
    Bu konu hakkında bir profesyonelle konuşmamız gerekebilir. Open Subtitles لا أقصدُ فكرتك. يجب أن نتحدّث مع اختصاصيّين عن ذلك.
    Elbette... üçüncü tarafla konuşmamız gerektiğinde, her şeyi biliyor olacağım... en ufak Peni, Sterlin, Frank ve Mark'ına kadar. Open Subtitles وبالطبع اذا اضطررنا للتحدث إلى طرف ثالث فأنا أعرف كل شيء بداية من القرش إلى الجنيه الفرنك والمارك الألماني
    Bugün buraya erken gelmenizi istedim... çünkü konuşmamız gereken bir saçmalık var. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا مبكرا اليوم لذا يمكننا الحديث عن اللعب الملتوى
    Yıllıkta benim için yazılan şuydu: "Hey, konuşmamız gerekli". Nefret ediyorlardı. Open Subtitles كان اقتباسي في كتاب السنة أنت, يجب ان نتكلم, لقد احتقروني
    Eğer bununla bir sorunun varsa, konuşmamız gerek. Open Subtitles و إن كانت لديكِ مشكلة بشأن ذلك , فعلينا التحدّث
    Ben konuşmamız gereken daha ne kadar çok şey olduğunu düşünüyordum da. Open Subtitles حسنا، كنت مجرد التفكير كيف أكثر من ذلك بكثير لدينا للحديث عنها.
    Bu kadardı. konuşmamız acele ve garipti. TED كان هذا كل شيء، فقد كانت محادثتنا مربكة ومستعجلة.
    - konuşmamız gerek. Open Subtitles ـ إنها شيء مختلف ـ يا ولد ، أنا أحاول التكلم إليك
    Lütfen, gitmeden önce konuşmamız lazım. Open Subtitles رجاءً، نَحتاجُ حقاً للكَلام قَبْلَ أَنْ نَقُودُ.
    Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. Open Subtitles واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن
    konuşmamız gereken bazı işler var. Open Subtitles وينبغي أن نناقش الأعمال التجارية على حد سواء.
    Birleşik devletler başkanı adına sizinle hemen konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles أريد ان أتحدث معك بخصوص مسألة مهمة متعلقة برئيس الولايات المتحدة الأمريكية
    Büyük bir geleceğin var, Kyle. konuşmamız gereken çok şey var. Open Subtitles لدينا مستقبل زاهر لك يا كايل و هناك الكثير لنتحدث عنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد