ويكيبيديا

    "olduklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنهم
        
    • انهم
        
    • بأنهم
        
    • أنهما
        
    • أن
        
    • بأنّهم
        
    • يكونون
        
    • أنّهما
        
    • هما
        
    • هم
        
    • بأنهما
        
    • وجودهم
        
    • أنهن
        
    • حقيقتهم
        
    • أنفسهم
        
    Fakat bu bölümlerin ters yüzlerine bakarsanız, esas olarak birbirlerinden farklı olduklarını görebilirsiniz. TED لكن اذا نظرتهم الى أنواع الفراغات، ستلاحظون أنهم في الواقع مختلفين من بعض.
    Şimdi, bu hayvanların çok küçük ve çok basit olduklarını düşünüyoruz. TED هذه الحيوانات صغيرة للغاية و لازلنا ننظر إليهم على أنهم كذلك.
    Onlar bizim için insan olarak değerli olduklarını bilmeliler, not ortalamaları yüzünden değil. TED هم بحاجة إلى معرفة أنهم مهمّون بالنسبة لنا باعتبارهم بَشرًا، وليس بسبب معدلاتهم.
    Bu karakterlerin gerçek olmadığını biliyoruz. Bununla birlikte gerçek olduklarını da biliyoruz. TED نعلم ان هذه الشخصيات غير حقيقة. وبعد ذلك ايضاََ نعلم انهم كذلك.
    Bizi deniz dibine tutturacak uçları kancalı dev demir kancalar olduklarını tahmin ediyordum. Open Subtitles إعتقدت بأنهم كانوا أشياء حديدية ثقيلة كبيرة مع خطاف لإحتجازنا في قاع البحر.
    Yani iki adam daha olacak ve biz kim olduklarını bilmeyecek miyiz? Open Subtitles أتعنى أنهما سيكونا فى العملية و نحن لن نعلم من هما ؟
    Ve şempanzelerin gerçek şefkat ve fedakarlığa muktedir olduklarını keşfediyoruz. TED وتوصلنا إلى أن حيوانات الشمبانزي قادرة على الرحمة والإيثار الحقيقي.
    Öjeniklikte bir artış vardı ve büyükannem ve büyükbabam oldukça çabuk bir şekilde öjenik denkliğin yanlış tarafında olduklarını fark ettiler. TED وكان لا يزال علم تحسين الأنسال حينها في نهضته، وأدرك جداي، وبسرعة وعلى ما أعتقد، أنهم عكس تيار مبادئ تحسين الأنسال.
    Kahraman olduklarını söyler ve onlar olmadan ülkenin dağılacağı imajını vermeyi severler. TED يحبون أن يعطوا صورة أنهم هم المنقذون، ومن دونهم سوف تنهار البلد.
    Bir daha bahçıvanınızı, çocuk bakıcınızı gördüğünüzde, böyle bir insan görürseniz onlara içtenlikle sarılın ve ait olduklarını söyleyin. TED في المرة القادمة التي ترى فيها بستاني منزلك، ترى مربيتك، ترى شخصًا كهذا، امنحهم عناقا كبيرًا، وأخبرهم أنهم ينتمون.
    Ve diğer insanlara bağlı oldukları... ...bir bütünün parçası olduklarını da biliyorlar. TED و يعلمون أنهم جزء من الكل, و أنهم يعتمدون على أشخاص أخرين.
    Bu hafta hayatlarımıza burnunu sokan haklarımızı çiğneyen federaller bütün Anglo-Sakson Hristiyanlar birlik olduğunda ne kadar güçsüz olduklarını anladılar! Open Subtitles هذا الأسبوع كل الشرطة الفيدرالية ترونهم هنا يصلون على أرواحكم ويعنفون حرياتنا المدنية وقد تعلموا أنهم لا حول لهم ضدنا
    Düzen ve geleneğin hala hakim olduğu İngiltere'de olduklarını anlasınlar diye. Open Subtitles لكي يعرفوا أنهم في إنجلترا حيث مازالت التقاليد و النظام سائدين
    Ama onlar farklı. Onlar çok sessiz, burada olduklarını anlamazsın bile. Open Subtitles انهم مختلفون، هادئون جدا انك حتى لن تلاحظ انهم في الجوار
    Ve burada olduklarını biliyorum. Daha yüksek bir dayanak lazım. Open Subtitles وأعلى انهم بالأعلى هناك, أنا فقط بحاجة لموطئ قدم أفضل
    Bunları politikacılar tuzak olarak kullanır.Böylece onların saygıdeğer olduklarını düşünürsünüz. Open Subtitles ‫هذه فقط أشياء يستخدمها السياسيون ‫لكي يخدعونكم بأنهم جديرون بالثقة
    - Mutlu olduklarını sanıyordum. - Mutluydular. Mutlu olduklarını biliyorum. Open Subtitles ظننت بأنهما كانا سعداء لقد كانوا , أعرف بأنهم كانوا
    Bundan daha iyi bir tarife ihtiyacım var çizgi film kahramanı olduklarını sanmıyorum. Open Subtitles أحتاج لوصفٍ أفضل من هذا أفترض أنهما لم يكونا رسوماً متحركة في الواقع
    ve bu yarış Web'de iş yapmak istediğiniz herhangi biri suçlu olduklarını öğrendiğiniz zaman nasıl iş yaparsınız, nasıl güvenirsiniz, TED و هذا التحدي هو: كيف تتاجر، كيف تثق في شخص على الانترنت تريد أن تتاجر معه عندما تعلم أنه مجرم؟
    Hepsi de sosyal bir kulübün üyesi olduklarını, hiçbir şey görmediklerini iddia etmişler. Open Subtitles هم جميعا يدّعون لكي يكونوا أعضاء البعض النادي الاجتماعي، بأنّهم رأوا لا شيء.
    Neden bu savaşta hep, insanları istismar ederek kendileri için ölüme yollayanlar fanatik inanç sahipleri olduklarını duyuranlar oluyor? Open Subtitles لماذا هؤلاء الذين يعلمون هم دائما من يكونون الاكثر حماسة لهذه الحرب دائما ما يتلاعبون بالناس الاخرين ليموتوا لأجلهم
    Ne olduklarını açıklayamıyorum diye onların UFO olduklarına inanacak değilim. Open Subtitles عجزي عن التفسير لا يعني أنّي سأصدّق أنّهما طبقان طائران
    Bebek patlaması kuşağı ebeveynlerinin dünyanın en temassız kişileri olduklarını düşünmek istiyoruz. TED نحب أن نفكر أن أهل طفرة المواليد هم الأكثر ابتعاداً في العالم.
    Cadılar Bayramı partisine katılan herkesi sorgulayıp, o sırada nerede olduklarını saptadınız mı? Open Subtitles وهل حققت مع كل الحاضرين يومها فى حفلة الهالوين وتاكدت من مكان وجودهم
    Ya da kadınların çöp olduğunu ve hak ettikleri yerde olduklarını düşünüyor. Open Subtitles أو أنه ينظر للنساء على أنهن مجرّد حثالة وأنه يضعهن حيث ينتمون
    Cevap olarak, Yusor'un annesi ona komşusuna karşı nazik olmasını, onları tanıdıkça nasıl olduklarını göreceğini söylemiş. TED وكرد فعل قالت أم يسر لها أن تكون لطيفة مع جارها، لأنه إذا عرفهم أكثر، سيرى حقيقتهم.
    Bunun yerine, erkekler kabararak olabildiğince tehditkar görünür sonra öfkeli renk ve şekil gösterileriyle savaşmaya hazır olduklarını belli ederler. Open Subtitles بدلا من ذلك ، الذكور ينفخون أنفسهم مع نظرة تهديد قدر الإمكان ثم تتصل رغبتهم للمحاربة بعروض ألوان ونمط غاضبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد