ويكيبيديا

    "olmaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس
        
    • كلا
        
    • ليست
        
    • تكون
        
    • يحدث
        
    • مستحيل
        
    • سيكون
        
    • كلاّ
        
    • غير
        
    • لَيسَ
        
    • كلّا
        
    • يوجد
        
    • سأكون
        
    • لا أستطيع
        
    • دون
        
    Bu yüzden bazen bu matematiği yapan herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz. TED إذاً ليس من المفاجئ أن نشعر أحياناً بأن الجميع يتداولون هذه الخرافات.
    Apaçık belli ki bu böyle olmaz ve sürdürebilir değil. TED الآن ، بالطبع، هذا ليس على جيداً، وهي ليست مستدامة.
    - Bu akşam o eve girmeliyim. - O oradayken olmaz. Open Subtitles يجب ان ادخل الى هذا المنزل الليلة ليس وهو موجود به
    Hayatta olmaz. Sadece torbaları doldurup üzerlerine birkaç ekmek koy. Open Subtitles كلا ، عبئ الحقائب فحسب و ضع رغيفين في الأعلى
    - Şimdi, dinle, Robbie... - Hayır, bu sefer olmaz. Dinlemiyorum. Open Subtitles هيا، اسمع روبي كلا، ليس هذه المرة انا اكتفيت من الاستماع
    Ama gaz dolu odalarda olmaz, sadece tehlikeli değil aynı zamanda aptalca! Open Subtitles ولكن ليس في غرفة الغاز ليس خطراً فحسب ، بل هذا غباء
    Gerçekten deli olsaydın, o başka olurdu. Ama bu çoklu şeyle olmaz. Open Subtitles إذا كنت مجنونة حقاً لإختلف الأمر و لكن ليس لهذه الأشياء المتعددة
    Sahiplerinin hiçbir planı olmaz. Örneğin dün geceyi ele alalım. Open Subtitles المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال
    İnatçıIık hâlâ cazibesini koruyor, fakat böyle bir kızla olmaz. Open Subtitles الانحراف لازال يحتفظ بجاذبيّته, لكن ليس مع تلك البطة القبيحة.
    Neden? Çünkü yapacağım hiçbir "psişik" şey, onun üzerinde zerre kadar etkili olmaz. Open Subtitles لأنه ليس هناك شيء يمكنني عمله نفسياً فذلك سيكون لديه أقل تأثير عليه.
    Hayır, bu sefer olmaz. Bu dava tüm kariyerimi telafi edecek. Open Subtitles لا، ليس هذه المرة، هذا الضربة التي ستعوض عن مهنتي بأكملها.
    Yanlış bir mesaj göndermek istemiyorum. Geçen geceden sonra olmaz. Open Subtitles لا أريد أن أبعث برسالة خاطئة، ليس بعد تلك الليلة
    Buralardaki her serseri sabahtan akşama kadar ateş ederken olmaz. Open Subtitles ليس مع كل الحمقى الموجودين من طلوع الفجر الى الغروب
    Çünkü insanları aktif radyasyon sahasında yok yere öldürmek doğru olmaz. Open Subtitles لا يمكنك إرسال الجنود إلى منطقة مليئة بالإشعاعات، فذلك ليس صحيحاً
    - Faksı almışlar. - Efendim, paraşütünüz. - Hayır, olmaz. Open Subtitles لقد حصلوا على فاكس فاكس مظلتك يا سيدي كلا، كلا
    Metaforlar hep bizim insan yaşamlarımız ve duygularımızla ilgili olmaz. TED الصورة المجازية ليست حكراً فقط على الحياة البشرية و المشاعر،
    Bu yeni bir fikir değildi Böyle fikirler genelde yeni olmaz. TED لم تكن فكرة جديدة. نادرًا ما تكون أفكار مثل هذه جديدة.
    Bugün başka konuşmacılar da göreceksiniz, şimdiden biliyorum, çarpıcı şeylerden bahsedecekler, ve, tabii ki, teknolojide asla böyle olmaz. TED أعرف أنكم ستشاهدون اليوم متحدثين آخرين، سيتحدثون عن أشياءَ تقصم الظهر؛ لكن مع التكنولوجيا، بالطبع، لا يحدث مثل هذا.
    Önde. Geri. Eğer hakkında duyduğumuz kız buysa, asla olmaz. Open Subtitles مقدمة الظهر إذا كانت تلك الفتاة التي سمعنا عنها, مستحيل
    Üstüne bir de nazik biri olursam diğer insanlara haksızlık olmaz mı? Open Subtitles إذا كنت لطيفة أيضا، سيكون هذا العالم غير عادل على باقي البنات؟
    Hayır, hayır, olmaz. Ben davet ettim, ben ısmarlıyorum. Open Subtitles كلاّ، كلاّ، كلاّ أنا مَن دعوتك، إنها ضيافتي
    Ön tarafta sadece yemekli vagonu var ama şimdi orada kimse olmaz. Open Subtitles لايوجد غير عربة الطعام امامنا, ولكن, لايمكن ان يوجد احد هناك الآن.
    Ben sadece şaka yapıyordum! Olamaz. Rahibeler olmaz, rahibeler olmaz! Open Subtitles أنا كُنْتُ فقط أَمْزحُ أوه، لا لَيسَ الراهباتَ، لَيسَ الراهباتَ
    Yanlışlıkla delersek haberimiz bile olmaz. Open Subtitles كلّا إذا فعلنا ذلك لن نعرف أبدا ما خطبه.
    İşime karışmayacağınız için de size kabalık etmem söz konusu olmaz. Open Subtitles ولا أرى كيف سأكون وقحة معك إن لم تكن موجوداً معنا
    Şimdi olmaz da Cuma günkü gemi partisinde olacaksın, değil mi? Open Subtitles لا أستطيع الآن, لكنك ستكون في حفلة الباخرة يوم الجمعة, صحيح؟
    Bunun böyle kalmasına izin verirseniz buralarda hiçbir şeyin gevenliği olmaz. Open Subtitles لو تركنا هذا دون عقاب لن يكون هناك شيء آمن هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد