ويكيبيديا

    "ondan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عنه
        
    • عنها
        
    • بها
        
    • به
        
    • له
        
    • لها
        
    • لأنه
        
    • لأن
        
    • لأنني
        
    • لأنك
        
    • منهُ
        
    • لأني
        
    • لأنّه
        
    • إليه
        
    • لأنّ
        
    Hiçbir şeyi ondan saklamadım. O çok iyiydi. Bana güvenirdi. Open Subtitles لم اُخفى عنه شيئا, لقد كان طيبا, وقد وثق بى
    Bana ondan haber verecek birini bulmalıyım onu gören, onunla karşılaşan biri. Open Subtitles يجب أن أجد شخصاً يخبرنى عنه شخصاً قد رآه شخصاً قد قابله
    Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. TED انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها
    Öylesine bir tutku ve anlayışla ondan bahsediyordu ki, bu duyguyu Los Angeles Filarmoni’deki çalışma arkadaşlarımla da paylaşıyorum. TED وقد تحدث عنها بشغف .. ووعي وفهم كما أتحدث أنا مع زملائي في جمعية محبي الموسيقى في لوس أنجليس
    Bir kızı seviyorsun ve ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor musun? Open Subtitles أنت تحب فتاة ولا تعرف إن كنت معجباً بها ؟
    - Çocukluğu bırak. ondan uzak durmalısın çünkü hep buralarda takılıyor. Open Subtitles تعقَّل ، سوف نبتعد عنه لأنه العصا الرئيسية في هذه المنطقة
    Ben çocukken babam ondan bir hayaletten bahseder gibi bahsederdi. Open Subtitles عندما كنت طفلا ابي اعتاد ان يتحدث عنه كأنه شبح
    O orospu çocuğu cesetlere yine bizim bakacağımızı biliyor da ondan. Open Subtitles إبن العاهرة يعرف بأنّنا نحن اللذين نبحث عنه لذا يفعل هذا
    - Sonsuza kadar ondan saklanamazsın. - Sonsuza kadar değil. Open Subtitles لن تستطيعي أن تخفي عنه حقيقتك إلى الأبد ليس للأبد
    Sanırım bir süre daha şüpheyi... ondan uzak tutmayı başarabilirim. Open Subtitles أظن أني أستطيع استلام الاستمرار لمدة أطول، مبعداً عنه الشبهات
    Bu yüzden mi yardım etmek yerine ondan kurtulmak istiyorsunuz? Open Subtitles أنت تريد التخلي عنه لقد ضحى من أجل هذا المكان
    Bu arada, eğer ondan haber alırsanız, bize de bildirirseniz memnun oluruz. Open Subtitles في هذه الأثناء إذا سمعت عنها شيئاً فنحن نقدر لك إعلامنا بذلك
    Niye artık ondan bahsetmiyorsun? Senin için en önemli şeydi. Open Subtitles لماذا لم تعد تتحدث عنها لقد كنت دائماً تتحدث عنها
    Polis aylarca onu aradı. Bir daha ondan haber alamadık. Open Subtitles الشرطة بحثت عنها لأشهر و لكنا لم نسمع عنها شيئاً
    1952'de Hyperion Otel'de oda tutmuş ve bir daha da ondan haber alınamamış. Open Subtitles تم تسجيلها في الفندق في عام 1952 ولم يُسمع عنها شئ بعد ذلك
    Belki ondan ayrıImak için en uygun zaman değildi ama... Open Subtitles حسناً , ربما لم يكن أفضل وقت للإنفصال عنها ولكن
    Beni görmeye bile tahammülü yok. İşin aslı, ben de ondan hoşlanmıyorum. Open Subtitles بجانب إنها لا تحتملنى كما إننى لست معجب بها لكى أكون صريحاًُ
    - Onun adına seviniyorum, Charlotte. - ondan çok hoşlanmışa benziyor. Open Subtitles ـ أنا سعيدة للغاية من أجلها ياشارلوت ـ تبدو سعيدة به
    Ama ondan hoşlanmadın. Helen'le ilgisi olan kimseden hoşlanmadın sen. Open Subtitles ولكنك لا تحبيه, ولا تحبى اى احد له علاقة بهيلين
    Her neyse, arabası ofisinin önünde ama ondan bir iz yok. Open Subtitles على العموم .. سيارتها امام مكتبها .. ولكن لا أثر لها
    Şu anda yaşadığımız zorluğun sorumlusu olduğunuzu bilmiyor da ondan. Open Subtitles لأنه لا يعرف إلى أى مدى أنت سبب مشكلتنا الحالية
    Sinirlerim hâlâ bozuk da ondan. Henüz her şeyin üstesinden gelemedim. Open Subtitles لأن اعصابى مازالت متوترة, فانا لم اتعافى من كل شئ بعد
    Sadece sana endişelendiğim ve seni ondan daha çok sevdiğim için. Open Subtitles فقط لأنني كُنْتُ قلق بشأنك ولأن أَحبُّك أكثر مِنْ أَنَّهَا تَعمَلُ.
    Perişanken yalnız kalıyorsun ondan sanırım. Ben de bu günlerde kalabalığı pek sevmiyorum. Open Subtitles لأنك عندما تكونين وحيدة أنا أحوم أنا لست شخصاً يحب الزحمة هذه الأيام
    Ağırlaşmıştır ve ondan hızlı çekebilirim diye düşündüm. Open Subtitles أعتقدت أنه ربما يكون أبطأ منى حتى أتخلص منهُ.
    Yok, değil. Kendi kendimi dinlemek çok hoşuma gidiyor ondan söyledim. Open Subtitles ليس تماماً، أخبرك بهذا فقط لأني أحب سماع صوتي وأنا أتكلّم.
    Ama onu saklıyoruz. Çünkü kullandıktan hemen sonra ondan haberleri olacak. Open Subtitles لكنّنا نحافظ عليها، لأنّه ما إن نستخدمها مرّةً سيعلمون أنّنا نملكها.
    Yan tarafta tüylerini düzelten erkek ondan iki kat daha büyük ve bu yaşlı erkek onu lider yaptı. TED والذكر الذي يقوم بالتودد إليه على جانب الصورة أكبر منه بمرتين، وهذا الذكر المسن هو الذي جعل منه قائداً
    Dispanserdeki kiralık polis beni dışarı atarken el feneriyle vurdu da ondan. Open Subtitles ذلك لأنّ الحارس في المستوصف ضربني بواسطة مصباحه الكاشف عندما رماني خارجاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد