ويكيبيديا

    "onların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنهم
        
    • منهم
        
    • بهم
        
    • انهم
        
    • إنهم
        
    • لديهم
        
    • عنهم
        
    • وهم
        
    • لهما
        
    • إليهم
        
    • أنهما
        
    • لهم
        
    • كانا
        
    • فيهم
        
    • بينهم
        
    Sadece daha aptal oldukları için onların yerine benim düşünmem gerekiyor. Open Subtitles فقط أنهم أكثر غباءاً منى لذا وجب على التفكير بدلاً منهم
    O senin kendi salakça hatan... onların hokey maskesi gibi durmaları gerekiyor. Open Subtitles تبدوا مثل حمار أخرس غبى اجعلهم يفترضون أنهم ينظرون إلى قناع الهوكى
    Yoksa onların bir kafeden direkt stadyumlara mı gitmesini bekliyoruz? TED أم أننا نتوقع منهم الانتقال من مقهى إلى مسرح كبير؟
    onların nasıl kazanıldığını ya da nereden geldiğini bilmek ister misiniz? Open Subtitles هل تريدين معرفة كيف فزت بهم أو من أين حصلت عليهم؟
    onların tedavi sürecindeki duygularını ve düşüncelerini içeren gerçek sanat eserleri... TED انهم فعلاً قطع فنية تحتوي على أفكارهم ومشاعرهم طوال فترة العلاج.
    Ama ben, onların nereye gittiklerini sizden başka hiç kimsenin bilmediğine ikna oldum. Open Subtitles و لكن أنا متأكد إنهم ذهبا إلى مكان لا يعرفه أي أحد غيركما
    onların erken uyarı sisteminden mekiklerini kullanarak gizlice sıyrılıp Autobot kentini yok edersek, Autobotlar sonsuza dek yok olurlar. Open Subtitles عندما نتسلل إلي أنظمة الأنذار الأولية لديهم في المكوك الخاص بهم وندمر مدينة الأوتوبوت سيكون الأوتوبوت قد هزموا للأبد
    Bazen onların benim olduğuna inanamıyorum. Neyi kastettiğimi biliyor musun? Evet. Open Subtitles أحياناً, فقط إنني لا أظن أنهم لي, أتعرف ما أعني ؟
    onların ayrı ayrı olduğu sanılıyordu, ama sonradan anlaşıldı ki ayrı değillerdi. Open Subtitles حسناً، كانوا يعتقدون أنهم ليسوا متصلين أي متفرقين ولكنهم اكتشفوا أنهم مخطئين
    Fakat onların fazla eğilmiş olanlarını görürsen bu ölmüş anlamına gelir! Open Subtitles لكن لو انك رأيت البعض يركع أيضا فهذا يعني أنهم موتى
    onların yöntemlerini ve araçlarını anlamamız gerekiyor ve onlardan bir şeyler öğrenmeliyiz. TED نحناجُ لمعرفة ما هي مهاراتهم وما هي أدواتهم ونحنُ بحاجة للتعلم منهم.
    Bu kadınlara devriyeleri sırasında eşlik ettim ve onların erkeklerin yanından geçerken muhatap oldukları terbiyesiz kelimelere şahit oldum. TED لقد صحابت هؤلاء النساء فى دورياتهن، شاهدت أثناء سيرهن بين رجال، العديد منهم من علق تعليقات بذيئة بلا إنقطاع.
    arkadaşlarımı çağırıp onların vücutlarını boyadım, sonrada resmimin önünde dansetmelerini sağladım. TED اتصلت بأصدقائي، أخذت أرسم على أجسادهم. وطلبت منهم الرقص أمام اللوحة.
    onların ayrılması, Domuz ve Köstebek Takımları için bir şans olabilir. Open Subtitles مع إنقسامهم قد تكون فرصه لفريق الخنازير و الخلد للحاق بهم
    onların fikri... size verilen işlerden kaçmak için deli rolü yaptığınız. Open Subtitles انهم يظنون انك تدّعي الجنون كي لا تقوم بالأشغال المفروضة عليك
    onların fikri... size verilen işlerden kaçmak için deli rolü yaptığınız. Open Subtitles انهم يظنون انك تدّعي الجنون كي لا تقوم بالأشغال المفروضة عليك
    Erkekler. onların gerçek bir ilişki kuracak kadar akılları ve duyguları yok. Open Subtitles الرجال ، إنهم لا يملكون العقلية أو القدرة العاطفية لعمل تواصل حقيقي
    onların duvarda 12 diplomaları var ve sana hiçbir şey söylemezler. Open Subtitles لديهم إثنتي عشرة شهادة على الحائط. ولا يخبرونك بشيء. إنس هذا.
    onların adına çalışanların da burada olmadıkları anlamına gelmez bu. Open Subtitles لا يعني انهم لا يملكون الناس العمل هنا نيابة عنهم.
    Adadan çıkmanın tek yolu feribot ve bu da onların ellerinde. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للخروج من الجزيرة هي العبارة , وهم يتحكمون بذلك
    Bugün buraya gelmemin sebebi onların harika bir ustaya emanet etmektir. Open Subtitles الغرض من زيارتي هنا اليوم هو أن أجد لهما معلّماً رائعاً
    Diğer hayvanlar da onların yürüyüşünü seyrediyor mu acaba diye düşündüm. Open Subtitles و، كنتُ، أتسائل إذا كانت الحيوانات الأُخرى تنظرُ إليهم و تقول
    Ama ne olursa olsun onların artık benimle gurur duyduklarını biliyorum. Open Subtitles لكن مهما يحدث، أعرف أنهما سيكونان فخورين بي من الآن فصاعداً.
    Ama diğer çocukların gözlerinde ve akıllarında, onların eşiti değildim. TED ولكن في أعين وعقول الأطفال الآخرين، لم أكن مساوية لهم.
    Debbie ve Roger Zisk hakkında haklıydın.onların bir ilişkisi varmış Open Subtitles انظر كنت محقا بشأن ديبي وروجر زسك كانا على علاقة
    Ben , onlar amca diyene kadar onların kıçına birşeyler tıkacağım. Sadece ezmemeli; Open Subtitles أضع الحشو فيهم حتى يوشكوا على الانفجار ،لا تهرسيهم فحسب عليكِ أن تخلطيهم
    Bu gözler hep uykularını kaçırdı. onların ortasına kurşun sık. Open Subtitles هاتان العينان لم تتركاك تنام لعشر سنوات ضع الرصاصة بينهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد