ويكيبيديا

    "oraya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هناك
        
    • هُناك
        
    • إليه
        
    • المكان
        
    • إليها
        
    • هنالك
        
    • اليه
        
    • اليها
        
    • إلى هنا
        
    • إليهم
        
    • وصلت
        
    • للخارج
        
    • للداخل
        
    • أصل
        
    • هناكَ
        
    Evet, oraya bir çok oyun mekaniği koyduk rozetleri aldığınız yere, alana göre lider tabloları yapmaya başlayacağız ve puanlar alabileceksiniz. TED نعم، لقد وضعنا آلية لعبة هناك وأنت تحصل على هذه الشارات ونبدأ بالحصول على قائد في كل منطقة، وتحصل على النقاط
    oraya vardık ve fark ettiğim ilk şeylerden biri, diğer çocukların saçlarının sarı rengin tonları olmasıydı ve çoğu mavi gözlüydü. TED وصلنا هناك وكان أول شيء لاحظته أن شعر الأطفال الآخرين كان له عدة درجات من اللون الأشقر ومعظمهم كانوا بعيون زرقاء
    Önemli olan şu ki, onun oraya nasıl gittiğini biliyorsunuz. TED وهذا ما في الأمر. الآن تعرف كيف وصل إلى هناك.
    Zaman ilerledikçe yer çekimi artacak, ta ki tamamen dünyada oluncaya kadar. Ancak sizi temin ederim oraya kadar varamayacağız. TED مع مرور الوقت، ستزداد الجاذبية حتى نعود إلى كوكب الأرض، ولكن أود أن أؤكد لكم أننا لن نستطيع الوصول هناك.
    Kendi üniversitemin öğretmen eğitimi fakültelerinde her bir öğrencinin oraya gelip bir rap konseri izlediği bir proje başlattım. TED في أقسام تدريب المدرسين في جامعتي، بدأت مشروعا حيث يقوم كل تلميذ يأتي إلى هناك بالجلوس ومشاهدة مهرجانات للراب.
    Fakat oraya gidip insanlarla görüştüğümüzde ve hatta iç dökümanlara baktığımızda, şimdi diyorlar ki sadece beş adet yapacaklar. TED وعندما وصلنا هناك وأجرينا مقابلات مع الناس ونظرنا في الوثائق الداخلية، إنهم يقولون الآن أنهم سيقومون ببناء 5 تقريبًا.
    Muhtemelen civarda bir nehir veya çöp sahası bulur ve oraya dökerdi. TED ربما وجد نهرًا قريبًا منه أو مكبًا للنفايات ورماها أو دفنها هناك.
    Bazen, oraya gittiğinizde, hemen hemen bir hayal kırıklığı vardır. TED بعض الأحيان حينما تصل، هناك ما يقرب من خيبة أمل.
    Ve İngilizcemin oldukça ilerlediğini hissetmiştim oraya gidip arkadaşlarla konuşup bütün bunları yaptığımızda. TED ولاحظت بأن لغتي الإنجليزية تطورت كثيرا الذهاب هناك والحديث مع كل هؤلاء الأصحاب
    Sakın oraya gidip vicdan yapmaya falan başlama olur mu? Open Subtitles لا تذهب إلى هناك وتبدأ بأظهار مشاكل تأنيب الضمير، إتفقنا؟
    İyi de, oraya ait olup olmadığına karar verebilecek en iyi yargıç benim. Open Subtitles حسناً , أنا أفضل من يقرر إن كنتِ تنتمين إلى هناك أم لا
    İyi de, oraya ait olup olmadığına karar verebilecek en iyi yargıç benim. Open Subtitles حسناً , أنا أفضل من يقرر إن كنتِ تنتمين إلى هناك أم لا
    Çok öfkeli görünüyorsun. oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. Open Subtitles تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك
    oraya iyice bak. Orası seni sevdiğimi ilk anladığım yer. Open Subtitles و انظرى له جيدا هناك عرفت اول مرة اننى احبك
    Güzel, ama henüz poliçeyi oraya koyma. Zamanı gelince söyleyeceğim. Open Subtitles حسناً,و لكن لا تضعى البوليصة هناك الآن سأخبرك متى تضعيها
    Bu kadar yıldan sonra, sonunda oraya biri yerleşiyor olmalı. Open Subtitles لابد وان هناك من سيسكنه اخيرا بعد كل هذه السنين
    - Ben oraya koymadım. Yemin ederim... - Lütfen sessiz olur musunuz? Open Subtitles انا لم اضعها هناك, اُقسم انى لم اضعها الهدوء من فضلكم ؟
    - Oh, güzel. - Ama akşam yemeğine oraya gidelim. Open Subtitles ـ جيد ـ و لكن دعنا نذهب هناك لتناول العشاء
    Sadece oraya git ve bebeği bu geceliğine evden götür. Open Subtitles فقط اذهَبي إلى هُناك و أَخرجي الطِفل من المنزِل الليلة.
    Nereye gitmek istediğimizi biliyorduk ama oraya nasıl ulaşağımızdan tam olarak emin değildik. TED حسنًا، كنا نعرف هدفنا، لكننا لم نكن متأكدين تمامًا من كيفية الوصول إليه.
    Çünkü oraya bayılıyorum. Çok güzel bir yer. Özellikle de günbatımında. Open Subtitles لأننى أحب المكان هناك المنظر جميل هناك , خصوصاً عند الغروب
    Hudson ilçesinin kuzeyinde, oraya iki günlük mesafede bir kasaba var. Open Subtitles هناك مدينة فى شمال البلاد تستغرق يومين للوصول إليها فى مرتفعات
    Declan oraya Kyle'la gitti ve bu koordinatları takip ettiler. Open Subtitles لقد ذهب داكلين مع كايل هنالك ولقد طابقوا هذه النظائر
    Hayır, hayır, tatmin olmadığını ve oraya geri döneceğini söyledi. Open Subtitles لا ,لقد قال انه مستاء وانه سيعود اليه مره اخري
    Beni aramaya çalıştı, panik halindeydi, başı beladaymış gibi, ben de oraya gitmeye çalıştım, sonra bizi polis durdurdu... Open Subtitles لقد كانت مرعوبه كما لو انها فى مشكله و كنت احاول الوصول اليها ولكن تم ايقافنا من قبل الشرطه
    oraya gideceğiz bir süre orada kalacağız, sonra da buraya geleceğiz. Open Subtitles نذهب إلى هناك، ونبقي هناك لبعض الوقت ثم نعود إلى هنا.
    Dinle, şimdi oraya gideceğim peşimden geldiklerinde kaç tamam mı? Open Subtitles اسمعي، سوف أخرج إليهم وعندما يركضون خلفي، اهربي أنتِ، مفهوم؟
    oraya vardığımdaysa beni nasıl adama dönüştürmeyi bile bilmediğini keşfettim. Open Subtitles وعندما وصلت إكتشفت أنه لا يعرف كيف يحولني إلى إنسان
    Beni ilgilendirmez ama, oraya yalnız mı gidiyorsunuz? Open Subtitles انت تعلم, هذا ليس من شأني كما اظن, لكن انتم يا رفاق ستذهبون للخارج بمفردكم؟
    oraya önce senin gitmeni istiyorum. Her şeyin güvenli olduğundan emin ol. Open Subtitles أنت اذهب للداخل أولا لترى إن كان كل شيء على ما يرام
    Ya yarina kadar oraya gidecektim ya da 25 milyon dolari kaybedecektim. Open Subtitles كان يجب أن أصل في اليوم التالي أو أخسر 20 مليون دولار
    Kadın oraya atlamak nasıl bir şey görmek için çıkmış. Open Subtitles لو ذهبتَ إلى هناكَ لرأيتَ أنّها تحاول القفز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد