ويكيبيديا

    "parça" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القطعة
        
    • الجزء
        
    • قطعه
        
    • القطع
        
    • بقطعة
        
    • القليل
        
    • أغنية
        
    • الأغنية
        
    • جزءاً
        
    • قطعة
        
    • كقطعة
        
    • قطعةً
        
    • شريحة
        
    • مقطوعة
        
    • القطعه
        
    Ve o parça yayınlandı, ve sonra bir başkasını yazdım, o da yayınlandı. TED و تلك القطعة تم نشرها و عندها كتبت قطعة اخرى و تم نشرها
    parça 665, bayanlar ve baylar laterna şeklinde bir müzik kutusu. Open Subtitles أما القطعة 656 سيداتي سادتي صندوق موسيقى على هيئة أرغن يدوي
    Yani bunların hepsinin kendine-benzer özelliği var: parça bütün gibi görünüyor. TED و كل هذه لديها خاصية التشابه الذاتي : الجزء يبدو كالكل.
    Meme ucundan usturayla küçük bir parça alınacak. Dur, dur! Open Subtitles انتبه , يوجد قطعه صغيره من شفرة حلاقه على حلمتك
    Ufak bir yaşam formu uüretmek için kullanabileceğimiz minimum parça sayısı nedir? TED و تسائلنا ما هو أقل عدد من القطع لكي ننتج هذه اللعبة
    Japonya'ya tek parça halinde ya da parça parça gidersin. Open Subtitles يمكننا ان تذهب الى اليابان بقطعة واحدة او بعدة قطع
    Ve işte tüm bunların dahil olduğu teknolojiden bir parça. TED وها هنا القليل عن التكنلوجيا التي تدخل في ذلك الأمر.
    Bunun gibi olacak, 12 numara, ama doğru parça bu değil. Open Subtitles ليست مسطحة,نريد واحدة كهذه,حجم 12 و لكن هذه ليست القطعة المطلوبة
    Çünkü bu özel parça, aynı zamanda yumruk heykelinin içinde olduğu parçaydı. Open Subtitles لأنّ هذه القطعة الفنيّة على وجه الخصوص حدث أن بداخلها قبضة برونزيّة.
    parça elimize birkaç saat önce geçti, sanırım yarın akşama kadar halletmiş oluruz. Open Subtitles إستلمنا القطعة قبل ساعتين، لذا سنكون قادرين على تركيبها بحلول نهاية يوم غدٍ.
    Isıtıp, ışıkları açıp, kutunun içine baktığımız zaman metalin hala orada tek parça halinde olduğunu gördük. TED عندما قمنا برفع درجة الحرارة وبدانا باعادة الانوار الى داخل الصندوق وجدنا ان القطعة المعدنية بقيت كما هي دون تغيير
    Buradaki parça bulunduğu yere bağlı olarak çok farklı şekilde okunabilir. TED هذه القطعة هنا تقرأ باختلاف شديد اعتماد على مكان وضعها.
    Pazar okulunda, küçük bir kızken, bu parça hiç okunmazdı... Open Subtitles كفتاة صغيرة في مدرسة الأحد، لم يذكروا أبدا هذا الجزء
    Uymayan bir parça bulduğumuzda onu suçüstü yakalayacağız. Bu şekilde yapacağız. Open Subtitles ثم نجد الجزء الغير ملائم، ونقبض عليه متلبساً، هكذا تُقضى الأمور.
    Evet, bende bir parça sonraya sakladığım kuru meyveden var. Open Subtitles لا لدى قطعه من فاكهه مجففه كنت أدخرها بعد حين
    Nano'da tipik bir binek arabaya kıyasla normalin neredeyse yarısı kadar parça var. TED فهنالك مايعادل فقط عدد نصف القطع في سيارة النانو اذا ماقورنت بالسيارات العاديه
    Ve memex bilgiyi bağlıyordu. Bir parça bilgiyi alakalı başka bilgi parçasına ve bu şekilde devam ediyor… TED والميميكس سيربط المعلومات، قطعة من المعلومات موصولة بقطعة أخرى من المعلومات وهكذا دواليك.
    Bütün muhtaç küçük çocuklar geldiğinde, karanlıktan önce bir parça nezaketi severim. Open Subtitles أحب القليل من اللطف قبل الظلام قبل أن يأتي كل الأولاد المحتاجين
    Her saat başı çiftler için bir slow parça çalıyorlar. Open Subtitles هم يقومون في بداية كل ساعة بتشغيل أغنية خاصة بالأزواج
    Sabah üzgünsünüz, eseri dinlemek istiyorsunuz, aynı parça, dün dinlediğinizden daha üzgün dinlemek istiyorsunuz. TED هذا الصباح انت حزين , تريد أن تستمع لاغنيتك, نفس الأغنية تؤدى لك بططريقة حزينة و مختلفة عن طريقة الأمس.
    Durun biraz, durun. Telsiz konuşmalarını dinledim. Kafatasından bir parça kesildiğini söylediler. Open Subtitles انتظري للحظة، كنت أستمع للاسلكي وقالوا أنّ جزءاً من جمجمتها قد اقتطع.
    Bir parça İsviçre peynirinde görüldüğü gibi siyah bir zeminde bir küp olarak. TED كمكعب , على خلفية سوداء كما يرى من خلال قطعة من الجبن السويسري
    Ama önce onu eve tek parça halinde getirmek zorundayız. Open Subtitles حسناً ؟ ولكن يجب أن نصلها إلي المنزل كقطعة واحدة
    Ya da kimsenin ne olacağını veya niye stüdyomda olduğunu bilmediği böyle bir şey, böyle bir parça hâline gelecek. TED أو شيءٌ كهذا، لا يدري أحد ما هو سبب وجوده هذه الاعمال في الاستوديو الخاص بي، وكيف تتحول إلى قطعةً كهذه.
    Bu slaytta gösterdiğim şey gerçekte bir masaüstü yazıcı ile oluşturulmuş bir parça kemik dokusu burada gördüğünüz gibi naklediliyor. TED هذه في الواقع قطعة من العظم والتي سأريكم في شريحة العرض هذه أنها صنعت باستخدام طابعة مكتبية وتم زراعتها كما ترون هنا.
    Derek: Bir parça seç. Seç, seç. Seçmek ister misin? Adam: Orası çok karanlık, biraz bağırmanız gerekecek. TED دِيرِيك: اختر مقطوعة. اختر، اختر، هل تودون الاختيار؟ أدم: بما أن القاعة مظلمة، سأطلب منكم فقط الكلام بصوت مرتفع.
    İyi bir parça jambonu gerçekten severim ama bir çift güzel bacağı daha çok severim. Open Subtitles أحب كثيراً القطعه الجيده من لحم الخنزير لكنني أَحب بدرجه أكبر الزوج الجميل من السيقان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد