ويكيبيديا

    "parçası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من
        
    • القطعة
        
    • قطع
        
    • جُزء
        
    • طرفاً
        
    • طرف
        
    • المشاركة
        
    • دور
        
    • عضواً
        
    • هو جزء
        
    • عضو
        
    • أشارك
        
    • شظية
        
    • قصاصة
        
    • جزءاً منه
        
    Ve bu çoçuklar biliyorlar ki zahmetsiz klima kontrolü geleceklerini bir parçası olamayacak. TED ويعلم أؤلئك الأطفال أن التحكم المؤلم في المناخ ربما ليس جزء من مستقبلهم.
    Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. TED و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي
    Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. TED انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها
    Bağışla beni ey kanayan toprak parçası tatlı tatlı konuştuğum için kasaplarınla. Open Subtitles اعذرني أيها القطعة الدامية من الأرض.. على تعاملي برقة مع هؤلاء السفاحين..
    Üzerinde durabileceğiniz ve altınızda şehrin yavaş çekimde akışını seyredebileceğiniz bir cam parçası. TED توجد قطع من الزجاج يمكنكم الوقوف فوقها، ورؤية المدينة تمضى من تَحْتِكُم ببطءٍ.
    Ben de sevmiyorum ama artık bu işin bir parçası. Open Subtitles أنا أيضا لا أحبهم ولكنهم أصبحوا جُزء من العمل الأن.
    Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. TED هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم.
    Delici-emici ağız parçası gaga denilen, uzun, tüpe benzer bir yapıdan oluşur. TED الجزء الفموي الثاقب الماص يتكون من تركيب طويل يشبه الأنبوب يسمى المنقار.
    Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. TED حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي.
    Ya görünüşte münferit olan her nesne, aslında o nesnenin dünyamıza girip çıkan daimi dalgasının bir parçası ise? TED ماذا لو كان كل جسم يبدو معزولا كان في الواقع مجرد موجة مستمرة من هذا الكائن مارة عبر عالمنا؟
    İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. TED هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية
    Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. TED ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم.
    Orada, bir kızın muhteşem bir parçası, havaya atılıp duruyordu. Open Subtitles كيف يحمل تلك القطعة الخاصة للبنت ويقذفها هكذا في الهواء
    Orada, bir kızın muhteşem bir parçası, havaya atılıp duruyordu. Open Subtitles كيف يحمل تلك القطعة الخاصة للبنت ويقذفها هكذا في الهواء
    Henüz tam olarak bilmiyorum. Elimde sadece bir kaç parçası var: Open Subtitles أنا لا أعرف حتى حقا لحد الآن؛ كلّ عندي بضع قطع:
    Bana bunun hala peri masalının bir parçası olduğunu söyle. Open Subtitles قلْ لي أنّ هذا لا يزال جُزء من الحكاية الخرافيّة.
    Benim bu işin bir parçası olmamı istediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أني أردتُ أن أكون طرفاً في هذا ؟
    O ne inşaatın bir parçası ne de şehir konseyinin. Open Subtitles هي ليست طرف من شركة البناء ولا من مجلس المدينة
    Çünkü bütün olay bu. Bütün olay bir parçası olmak. TED لأن هذا هو يدور حوله الموضوع، المشاركة.
    Bizler evrim geçirirken ve böcekler beslenme geleneğimizin bir parçası haline gelirken hem temel gıda, hem de lezzet TED وأثناء تطورنا أصبحت الحشرات جزء من تقاليدنا الغذائية، ولعبت دور الغذاء المستقر
    Üzgünüm, ama dükkanımda, takımın bir parçası olmayan birini istemiyorum. Open Subtitles آسف، لا أريد عضواً في متجري لا يتمتع بروح الفريق
    Açıkça, insanların bizi nasıl değerlendireceği kaygısı insan olmanın büyük bir parçası. TED كما يتضح، فقلقنا من تقييم الآخرين لنا هو جزء كبير من بشريتنا.
    Kendisi şu anda ailemizin ayrılmaz bir parçası ve aramıza katıldığında Alia altı aylıktı. TED هي الآن عضو مكمل في عائلتنا، كونها معنا منذ أن كانت علياء في عمر ستة أشهر.
    Seni seviyorum ama bir yalanın parçası olmayacağım. Anlaşıldı mı? Open Subtitles أنا أحبك ولكني لن أشارك في كذبة، هل هذا واضح؟
    Parmak izini buldukları yer patlayıp da bir hademeyi öldüren bombanın bir parçası. Open Subtitles بصماتُها هي التي وجدوها على شظية من شظايا القنبلة التي إنفجرت وقتلت البواب
    Bulduğumuz patiska parçası belki zamanla bir şeyler söyler bize. Open Subtitles ربما في وقت ما ستخبرنا قصاصة القماش التي وجدتها بالقصة
    belki de benim bir parçası olduğum sistem sizi hayal kırıklığına uğrattı. TED لكن ربما النظام هو من خيب ظنك والذي كنت أنا جزءاً منه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد