ويكيبيديا

    "siyahi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السود
        
    • السوداء
        
    • الزنوج
        
    • اسود
        
    • أسود
        
    • سوداء
        
    • للسود
        
    • أسوداً
        
    • سود
        
    • الأسود
        
    • الاسود
        
    • الزنجي
        
    • أسمر
        
    • زنجي
        
    • السوداوات
        
    Ve kanımca, liderlik, siyahi hayatlara destek olan bu seyircideki herkese benziyor. TED وأعتقد أيضًا القيادة تبدو كل شخص في هذا الحضور يدعم حياة السود.
    Ya da belki onlar birazcık fazla afromerkezli ve aradığından fazla siyahi görünümlüydü. TED أو كانت تظهر عليهم السمة الأفريقية قليلًا وأنهم مؤيدين لمظهر السود حسب ذوقها.
    siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız ve her şey elden düşme olsa da kitap büyük bir ihtiyaçtı. TED وعلى الرغم من أن الكتب التي كانت بحوزتنا قديمة ومُنحت لمدارس السود وكل شيء قديم ومستعمل، كان احتياجًا عظيمًا.
    Bizim önümüzdeki otoyolda bir kaza oldu, meğerse iki beyaz kamyon şoförü, göçmen ve siyahi bir aile arasında olmuştu. TED وحادث أمام الطريق السريع، تبين أنه لسائقَي شاحنة من ذوي البشرة البيضاء وعائلة مهاجرة تصادف أنهم من ذوي البشرة السوداء.
    Ben de paramı birçok siyahi girişimcinin kazandığı yoldan kazandım. Open Subtitles حصلت على نقودي كما فعلها أكثر معظم الزنوج أصحاب المشاريع.
    siyahi bir adamı çantanı tutarken görünce hemen fesat düşünüyorsun demek? Open Subtitles ،اذاً،انتِ ترين رجل اسود يحمل حقيبتك وفجأة تظنين انه يفعل شيئاً؟
    Bir siyahi profesör ve bir siyahi dekan yardımcısı vardı. TED كان هناك بروفيسور أسود ومساعد عميد من العرق الأسود أيضًا.
    Bu ülkedeki birçok siyahi insan, bir köle sahibinin soyadıyla etrafta dolanıyor. TED معظم الناس السود في هذه البلد يتجولون وهم يحملون أسم سيدهم الأخير.
    Bir sonraki sorumuz şu: Kaç siyahi insan, polisin güç kullanımına hedef oldu? TED إذن السؤال التالي هو: كم عدد السود المستهدفين حقًا من استعمال الشرطة للقوة؟
    Güney Afrikalı siyahi vatandaşlara acımasızca baskı yapmak yabancı sorunu olmaktan çıktı, artık Birleşik Devletler'in ırksal sorunu haline geldi. Open Subtitles القمع الوحشي لمواطني جنوب أفريقيا السود لم يعد يجعل من هذه سياسة أجنبية، ولكن يثير قضية عنصرية في الولايات المتحدة.
    İki beyaz öğrencim bir siyahi öğrencimden daha kara çıktı. Open Subtitles ظهر أن 2 من طلابي أسودان أكثر من طلابي السود
    - Burada, siyahi halkla. - Hayır. Sakın buna başlama. Open Subtitles ـ هنا مع الرفقاء السود ـ لا تبدأي في ذلك
    Dünyanın fark yaratmaya gönüllü daha çok siyahi insana ihtiyacı var. Open Subtitles العالم بحاجة إلى المزيد من الرجال السود الذين ينوون صنع فارق
    İnan bana tatlım, siyahi gibi olanlarla birlikte kalması gibi bir şey söylüyor. Open Subtitles أعتقد يا حبيبتي هي تقول شيء عن أن السود ينبغي أن يعيشوا سويًا
    İkili ip atlama, siyahi kadınlar için hâlâ çok güçlü bir kültür ve kimlik simgesi. TED بقي الحبل الهولندي المزدوج رمزًا قويًا للثقافة والهوية بالنسبة إلى النساء السود.
    dogal dusman, siyahi kadin bicok yuzugunu cikararak hazirlik yapiyor. Open Subtitles العدو الطبيعي ، الأنثى السوداء تستعد للقتال بنزع خواتمها الكثيرة
    Zamanla bu bir hareket olacak kültürel bir oluşum gibi Woodstock'un siyahi kadınları iyileştirme festivali versiyonu gibi. TED سوف تكون لحظة في التاريخ مثل مؤسسة ثقافية، وفي الواقع، سوف تكون مثل مهرجان وودستوك لتعافي المرأة السوداء.
    siyahi liderlere yaptıkları şeylerle aynı. Open Subtitles مثل رابطة الزنوج التى لها قاة زنوج يهتمون بمصالحهم
    Sonuçta Falls Church'te ne sıklıkla siyahi birini görebiliyorsun ki? Open Subtitles اعني كم مرة ترى شخص اسود في كنيسة الخريف ؟
    Dorie Miller kahramanlık madalyası alan ilk siyahi Amerikalı oldu. Open Subtitles دوري ميلر , كان أول أمريكي أسود يتقلد ميدالية البحرية
    2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. TED امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء.
    Bu birçok yönden, ABD'deki siyahi sivil hak hareketinin zirve noktasıydı. TED وبطرق كثيرة، كانت هذه النقطة الفاصلة في تاريخ حركة الحقوق المدنية للسود في الولايات المتحدة الأمريكية.
    Öyle ki, sekiz yaşındaki kızımın sadece siyahi bir başkanı bildiği bir dünyada yaşıyoruz. TED نعيش في عالم حيث ابنتي ذات الثمان سنوات تعرف رئيساً أسوداً فقط.
    Yani hepsi siyahi olsaydı, bu da bir tesadüf mü olacaktı? Open Subtitles لو كانوا كلهم سود , هل كانت هذه مصادفة ايضا ؟
    Ama, gelirken, bir göle uğradım, birkaç taş sektirdim ve siyahi adam tarzı düşünmeye zaman buldum. Open Subtitles لكن في الطريق، عبرت بحيرة، تخطيت بعض الحجارة وكان هناك المفكر الاسود
    Buffalo'daki siyahi halk buna tepki olarak üçüncü bir siyahilik sergisini desteklediler: siyahi Sergisi. TED وكردة فعل، دافع المجتمع الزنجي الأسود عن العرض الثالث عن السواد: ما يسمّى بالمعرض الزنجي.
    Aman tanrım, sanırım bu siyahi olduğun için. Open Subtitles يا إلهي، اعتقد أن هذا بسبب كونك أسمر اللون
    Onuru ile harekete geçmiş 20 milyondan fazla Amerikalı siyahi için kabul ediyorum. Open Subtitles أقبل هذا التكريم من أجل أكثر من 20 مليون زنجي كانت الكرامة دافعهم.
    Asyalı erkekler ve siyahi kadınların bunlarda pek şansı olmadığını okumuştum. Open Subtitles قرأت أن الرجال الآسيويين والنساء السوداوات يحظون بأسوأ النتائج على التطبيقات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد