Birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu fark ettim ve daha sonra olan bir şey değildi, şimdi oluyordu. | TED | فهمت فجأة أن الأزمة في جسدي كانت الأزمة في العالم ، ولم تكن تحدث لاحقاً كانت ذلك يحدث الآن. |
Daha sonra izleyeceğiniz bale virtüözlerinden ve step dansçılarından çok hoşlanırız. | TED | نحن سعداء براقصي الباليه الموهوبين وراقصي الرقص النقري سوف ترون لاحقاً. |
Ve sonra yavaş yavaş etrafı dolandım, bazen kendimi biraz kayıp hissederek. | TED | بعدها ذهبت تدريجيًا إلى ما أبعد، شعرت بأنني ضائع في بعض الأحيان. |
ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız ya da sökmemiz gerekir. | TED | وبعدها ينسد المنفذ، فعلينا أن نغسل الأنابيب بالسموم، أو يكون علينا أن نحفرها. |
Şimdi görüyorum halbuki, hele bütün bu kuantum olaylarını öğrendikten sonra. | TED | و الآن أنا نادم, خاصة بعدما تعلمت كل الأمور الفيزيائية بنفسي |
Bush'un bağnaz sözleri, bir defalığına ağzından kaçırıp sonra geri aldığı sözler değildi. | TED | تعصب بوش لم يكن خطأ غير مقصود.. زلة لسان تراجع عنها بعد ذلك. |
Kişiselleştirilmiş veri ile başlamanız lazım, kişisel bilgi, bir bireye ait, sonra bunu o bireyin yaşantısı ile bağdaştırmanız gerekli. | TED | حسناً .. عندما تخصص المعلومات .. وتخصص النتائج التي تصدر من الافراد انت تقوم بهذه الحالة بربط هذه المعلومات بحياتهم |
Baş başa konuşabileceğimiz bir yere gidelim. Ben sonra gelirim. | Open Subtitles | . لنذهب لمكان نكون فيه وحدنا . سألاقيك هناك لاحقاً |
sonra, bebek olayından çok daha önce annenizin sizi sevmesini çok istediniz. | Open Subtitles | ثم لاحقاً ، قبل واقعة الدمية أيضاً لقد أردت منها أن تحبك |
Önce, Tarih Bölümü'nün, sonra da tüm işlerin yönetimini devralmana karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا أنك ستتولى أمر قسم التاريخ ، ثم كل العمل لاحقاً |
İ harfinde tekrar gözlerini kırptı, sonra T, sonra R ve A: Kitra. | TED | رمشت عيناه عند حرف الياء، بعدها على التاء، وبعدها الراء، ثم الألف: كيترا. |
sonra o gün neler olduğunu mümkün olduğunca doğru şekilde iletmeye çalıştık. | TED | بعدها حاولنا نقل ما حدث ذلك اليوم بأكبر قدر ممكن من الدقة. |
Birkaç yıl sonra, babamı bana gerçek bir zırh yapma konusunda ikna ettim. | TED | بعدها ببضعة سنين، أقنعت والدي في الشروع في صناعة بدلة درع مناسبة لي. |
sonra kendime bir numaralı inancımı hatırlattım: Tasarım dünyayı değiştirebilir. | TED | وبعدها ذكّرت نفسي بأولى قناعاتي: يستطيع التصميم الجرافيكي تغيير العالم. |
Daha sonra bunu buldum; büyük bir kavgayla Dünya Bankası'ndan ayrıldıktan sonra. | TED | ولقد عرفت السبب بعد ذلك بعدما تركت البنك الدولى بعد مناقشة حادة. |
Ağ sayfamızda bir süre boyunca bu fotoğraf durdu ancak bu fotoğrafı koyduktan sonra, artık iş başvurularının olmadığını farkettik. | TED | كانت لدينا هذه على موقعنا لفترة، لكننا أكتشفنا بعد وضعها على موقعنا ، لم يتقدم أي شخص لوظيفة بعد ذلك. |
2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. | TED | ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط. |
sonra devam etti ve bana dönerek dedi ki, "Sen Amerikalısın, | TED | واستمر في الشجب .. ومن ثم استدار نحوي وقال أنت أمريكي |
Ve iç savaş, baskı gibi olayların gelişmesi Soğuk Savaş'tan sonra azalmıştır. | TED | واحتمالات حصول الحروب الاهلية و حملات القمع انخفضت منذ انتهاء الحرب الباردة |
Kozmetik amaçlı kullanılan diğer implantlar da 10 yıl sonra aynı kaderi paylaşır. | TED | إنّ أجهزةً أخرى، كتلك المستخدمة لأغراضٍ تجميليّة، قد تلاقي نفس المصير خلال 10. |
Aslında, Hazlitt de muhteşem denemesinde daha sonra bunu kabulleniyor. | TED | وفي واقع الأمر، يعترف هازليت لاحقًا في مقالته الرائعة بهذا. |
Ve o parça yayınlandı, ve sonra bir başkasını yazdım, o da yayınlandı. | TED | و تلك القطعة تم نشرها و عندها كتبت قطعة اخرى و تم نشرها |
Yemek atıklarımı iç bir malzemeye dönüstürmek için bunların içine koydum. ki böylece saklayabiliyor ve sonra gübre haline getirilebiliyorum. | TED | أضع مخلفات الطعام في هذا المجفف، الذي يحول الطعام إلي مادة داخلية، أستطيع تخزينها ثم أحولها لسماد في وقت لاحق. |
sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında döndüğünü anladı. | TED | وقام حينها بتتبع هذه الأقمار لاستكشاف مسار كوكب المشتري واستنتج أن كوكب المشتري لا يدور حول الأرض وإنما حول الشمس. |
Ve sonra, gençken değişime uğramış uzun ömürlü mutantı göreceksiniz. | TED | وبعد ذلك سوف تُشاهدون المُتحولة طويلة العمر عندما تكون شابة |
Birkaç gün sonra, onlara bu sesi nasıl verebileceğimle ilgili bir fikirle uyandım. | TED | وبعد عدة ايام خطرت على بالي فكرة كيف يمكنني ان اوصل لهم صوتي |