ويكيبيديا

    "stres" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التوتر
        
    • الضغط
        
    • ضغط
        
    • إجهاد
        
    • الضغوط
        
    • الاجهاد
        
    • ضغوط
        
    • الإجهاد
        
    • القلق
        
    • الضغوطات
        
    • متوترة
        
    • الصدمة
        
    • متوتر
        
    • إرهاق
        
    • للتوتر
        
    Aşırı stres kan basıncını yükseltip kanamaya yol açmış olabilir. Open Subtitles التوتر الشديد قد يرفع ضغط الدم و الذي يسبب النزيف
    Ama stres yaratıp kalp krizine neden olacak her şey olabilir. Open Subtitles لكن قد يكون اي شيء يسبب التوتر مما يسبب النوبة القلبية
    (iltihap sökücü) Aynı zamanda stres altındayken damarlarınızın gevşemesini sağlar. TED كما أنه يساعد في إبقاء أوعيتكم الدموية مسترخية خلال الضغط.
    Kalbinizde bu hormonun reseptörleri var ve oksitosin kalp hücrelerinin yenilenmesine ve stres sebepli hasarları onarmasına yardım ediyor. TED فقلوبكم تحتوي على مستقبلات لهذا الهرمون، ويساعد الأوكسيتوسين خلايا القلب على تجدد والشفاء من أي ضرر ناتج عن الضغط.
    RH: Evet emin değildik. Demek istediğim tüm stres bu yüzdendi. TED ر.ه: صحيح،لم نكن واثقين. أعني، كان ذلك يضعنا تحت ضغط كبير.
    Kardiak stres testi, tüm vücut için manyetik rezonans, EMG CBC, glukoz testi. Open Subtitles فحص إجهاد القلب،تصوير رنين مغناطيسي كامل تخطيط كهربائي لعمل العضلات،عدّ الدم الكامل،معدّل السكر
    Yemenlilerin stres analizini yapabilmek için kapalı devre kameraları izliyor. Open Subtitles هو يراقب الدائرة المغلقة للكاميرات لكي يحلل التوتر على اليمنيين
    Doktorlar dedi ki, belki de stres buna sebep olabilir. Open Subtitles أتعلمين , ولكن الطبيبه قالت ان التوتر قد يكون سبب
    Sol taraf ağrısı anjina olabileceği anlamına geliyor ki stres bunu artırır. Open Subtitles الألم بالجانب الأيسر قد يكون بسبب الذبحة الصدرية و يسوء بسبب التوتر
    Tüm o yaşadığım stres ve sızlanmalarım yüzünden kendimi kanser etmiştim. Open Subtitles أن كل هذا التوتر اللعين وكل ذلك التذمر سببت لنفسي السرطان
    Aslında çoğu majör depresif bozukluk durumuna, öncelikle stres neden olur. TED في الواقع، إن أغلب حالات الاكتئاب ناجمة في البداية عن الضغط.
    Her akşam ofisimin kapısını kapıyordum ama kafamın içindeki kapı tamamen açık kalıyordu ve kapıdan içeri stres geliyordu. TED أغلق باب مكتبي كل ليلة، ولكن يظل الباب الذي في دماغي مفتوحًا على مصراعيه ثم يغمره طوفان الضغط العصبي.
    Sevgi ya da şefkat değil. Sadece stres atıcı seks. Open Subtitles لا أتحدث عن الحب أو العاطفة الجنس لتخفيف الضغط فقط
    Yeni Gine'deki Yolngu kabilesi Paava yaprakları yiyerek stres atıyor. Open Subtitles قبيلة يولنجو في غينيا الجديدة تأكل أوراق البافا لتخفيف الضغط.
    stres, baskı olmamalı, gereksiz yere güç sarfetmeni sağlayacak hiçbir şey olmamalı. Open Subtitles بدون تعب، أو ضغط لا شيء قد يتسبب بمجهود لا حاجة له
    İçkiler ve ilaçlar seni hissizleştirip travma sonrası stres bozukluğu semptomlarını iyice azdırıyordu. Open Subtitles كانت المُسكرات والمخدّرات تبقيانكِ خدرةً جاعلةً أعراض اضطراب إجهاد ما بعد الإصابة أسوأ
    Onları bana doktor verdi, stres için olduklarını söyledi, bilirsin? Open Subtitles الدكتـور اللي أعطانـي إياها يقـول لإزالة الضغوط ، أتعلـم ؟
    Sadece bir tane, büyük stres ya da memnuniyet anlarında. Open Subtitles اسمح لنفسي بتدخين واحدة فقط في أوقات الاجهاد أو الرضا.
    Yarığın neden olduğu stres eminim ki birçok ruh eşinin takışmasına neden olmuştur. Open Subtitles أنا واثقة أن ضغوط الفجوة تسببت .في مشاجرات بين الكثير من توأم الأرواح
    Şunu öğrendim ki duygusal stres çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark. TED وقد تعلمت أن الإجهاد العاطفي هو مسألة تتعلق أكثر بالحياة منه بالموت.
    Bu hastalardaki en yüksek iyileşme, stres seviyesinde, endişe bozukluğunda ve depresyonda azalmalardı. TED ومن أفضل التحسينات لهؤلاء المرضى والتي كانت تقلل من التوتر، واضطرابات القلق والاكتئاب.
    Fakat ayrımcılıktan kaynaklanan stres meselenin sadece bir yönü. TED لكن وعلى الرغم من ذلك، فإن الضغوطات الناتجة عن وطأة التمييز العنصري ليست إلا جانباً واحداً من جوانب متعددة.
    Tıbba hazırlık okuduğun için stres içindeydin, hatırladın mı? Open Subtitles كنتِ متوترة جداً, أتتذكرين؟ بشأن كونكِ طالبة تحضير للطب.
    Travma Sonrası stres Bozukluğu tedavisi görmüş. Metaamfetamin bağımlısı olmuş. Open Subtitles تمت معالجته في شوؤن المحاربين من اضطراب ما بعد الصدمة.
    stres altındayken beni tek rahatlatan şey oydu. Open Subtitles كان الشيء الوحيد الذي يهدئني عندما أكون متوتر
    Bilirsin, zorlama yok, stres yok. Sürekli sakin olmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنت تعرف ،مفيش إرهاق ،مفيش إجهاد أحاول أن أكون هادئ معظم الوقت
    Gülmek stres arttıran kortizon, adrenalin ve dopamin gibi hormonların seviyesini düşürürken endorfin gibi ruh halini düzelten hormonların seviyesini yükseltir ve tansiyonu düşürür. TED والابتسام يساعدك في تقليل الهرمونات الناتجة عن للتوتر مثل الكورتزول والادرلينالين والدوبامين ويرفع الابتسام دفق هرمونات السعادة مثل الاندورفين ويقلل بصورة عامة ضغط الدم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد