ويكيبيديا

    "ve bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • و
        
    • وذات
        
    • وواحد
        
    • وهناك
        
    • وفي أحد
        
    • ثم
        
    • وقد
        
    • وكان
        
    • وفجأة
        
    • ورجل
        
    • ولدينا
        
    • وعندما
        
    • ومن
        
    • والكثير
        
    • وبطريقة
        
    Ayrıca bu yerel otobüsler, şehir merkezine yaklaştıklarında, hepsi yan yana hareket eder ve bir ana cadde üzerinde büyük ölçüde birleşirler. TED و كلما سارت هذه الحافلات المحلية لتصل إلى قلب المدينة مرت كلها جنبا إلى جنب لتلتقي كلها تقريبا في طريق رئيسي واحد
    Böylece, eve gittim, günlük çalışma programı ve bir plan hazırladım. TED لذا ذهبت إلى المنزل ، أخرجت مذكرات التدريب، و وضعت خطة.
    ve bir gün, durup dururken, Jenny'den bir mektup geldi, Open Subtitles وذات يوم ذو سماء زرقاء صافية وصلتنى رسالة من جينى
    İki boyacı, iki karocu ve bir sıvacıya ihtiyacım var. Open Subtitles احتاج دهّان, اثنين كساء أسطح المنازل بالقرميد , وواحد للاجستا
    Bu harika, eğer bir ormandaysanız ve bir ayı varsa. TED وهذا شيء مذهل هذا إذا كنت في غابة وهناك دبّ
    Ve özellikle benim için karanlık bir günde Jason oturdu ve bir mail yazdı. TED وفي أحد الأيام الأكثر حلكة بالنسبة لي، جلس جيسون وكتب لي رسالة بريدية.
    Eğer bunu görüyorsanız ve bir bakteri iseniz bu sizin en kötü kabusunuzdur. TED إذا رأيت ذلك ، و كنت بكتريا، فإن هذا أسوأ كابوس مرّ عليك.
    Umarım bundan elli yıl sonra, insanlar benim tedavimi duyacak ve bir kişinin bu ilkel bilime nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler. TED لذا أتمنى أن يسمع الناس بعد 50 سنة بالعلاجات التي أخذتها و يشعروا بالفزع من أن أحدهم قد تحمل علم بدائي كهذا.
    Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. TED إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً.
    Beyninin kısayoldan gittiğini ve bir şeyler kaçırdığını fark ettin. TED أدركت أن دماغك اتخذ طريقًا مختصرًا و فوّت شيئًا ما.
    ve bir insanın hayatını kısmi göruntuleri fikri çok hoşuma gidiyor, TED و لقد أحببت حقا فكرة اللمحات الجزئية من حياة شخص ما،
    hayal edin, bir adadasınız, penguenleri görmeyi umut ediyorsunuz ve bir El Nino olayının tam ortasındasınız Ve hiç penguen yok. TED و يمكنكم ان تتصوروا أن تكونوا على جزيرة تأملون رؤية طيور البطريق في نفس وقت حدوث إل نينو و لا تجدونها
    ve bir gün, kontrol etmek için yine buraya uğradım. Open Subtitles وذات يوم، مررتُ للإطمئنان عليها في فترة ما بعد الظهر.
    ve bir gün, artık ileri gidecek bir şeyimiz olmadığını anladım. Open Subtitles وذات يوم، أدركتُ أننا لن نسعى لتحقيق أيّ هدفٍ بعد الآن
    Bir nötron, iki aşağı kuark ve bir yukarı kuark içerir. TED ويحتوي النيترون على كواركين سفليين وواحد علوي.
    ve bir kısmı da, bunların hepsini saldırı olarak değerlendiriyor. TED وهناك الجزء الآخر من الدماغ والذي يعتبر كل هذا كتهديد.
    ve bir gün hocam bana 25 metrelik bir havuzun diğer ucuna nefes almadan yüzmem gereken bir alıştırma verdi. TED وفي أحد الأيام طلب مني المدرب أن أقطع سباحة بركة بطول 25م دون أن آخد نفسًا.
    İşiniz bittiğinde vücudu geri getirebilirsiniz ve bir dahaki seansa hazır olur. TED لذلك عندما تنتهي، يمكنك اعادة الجسم ومن ثم يكون جاهزا لجلسة أخرى.
    Kartlar, en eski semboller arasındadır, ve bir çok farklı biçimde yorumlanmışlardır. TED البطاقات هي من بين أقدم الرموز، وقد تم تفسيرها بطرق مختلفة كثيرة.
    Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı ve bir fikri vardı. TED كان بائع سيارات من لوس انجليس ، وكان لديه فكرة.
    ve bir anda kendi istediklerini değil, onun istediklerini söylüyorsun. Open Subtitles وفجأة أنت لا تقولي الذي تعنيه، لكن الذي يعنيه هو.
    Yani sonun bizim gibi olacak güçlü, güzel capcanlı bir kadın... ve bir ayağı çukurda bir erkek müsveddesi. Open Subtitles إذاً، أنت مستعد لينتهي بك الأمر مثلنا الاثنين امرأة قويّة، جميلة، وحيوية ورجل عبارة عن صدفة جوفاء من الداخل؟
    Tabi hepimiz başarılı olman için buradayız ve bir sürü fikrimiz var. Open Subtitles من الواضح ,نحن كلنا هنا لنساعدك في النجاح ولدينا العديد من الافكار
    Sen ilk buluşmamıza gelmediğin gün tesadüfen o geldi ve bir içki içtik. Open Subtitles وعندما لم تأتِ في تلك المرة الأولى فقد كانت مارّة، جلستْ واحتسينا شرابا
    Rekoru kırıp, ayakkabı sponsoru ve bir sürü para kazanacağım! Open Subtitles سأحطم الرقم ،، وسأحصل على راعٍ للأحذية والكثير من الأموال
    Görünüşe göre patlama duvarı yarmış ve bir şekilde insanlar kızarmış. Open Subtitles يبدوا ان الإنفجار قام بفتح الجدار. وبطريقة ما كان الناس محترقين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد