Göze yakın bir tıkanma görüş problemleri ve retina tıkanmasına sebep olabilir. | TED | إذا حصل الانسداد بالقرب من العين سيؤدّي إلى اضطرابات بالرؤية وانفصال الشبكيّة. |
Yere yakın bir dizi göze ufuk sonsuza dek gidiyormuş gibi hissettirir. | TED | من مجموعة من العيون بالقرب من الأرض، يبدو الأفق وكأنه مد البصر. |
O gece, birbirimizi daha önce hiç hissetmediğimiz kadar yakın hissettik. | Open Subtitles | تلك الليلة , شعرنا بأننا قريبين لبعضنا اكثر من ذي قبل |
Görünüşü göre birkaç yıl aynı adreste beraber kalmışlar yani birbirlerine yakın olabilirler. | Open Subtitles | كانا يعيشان سوياً في نفس المبنى لعدد من السنوات، لذا قد يكونا مقربين |
Bende bu yatağı seçerdim, yangın söndürücüye en yakın olan bu. | Open Subtitles | انه المكان الذي كنت سأختاره ، على مقربة من طفاية حريق |
Şempanzelere tıklıyorum ve genetik olarak en yakın akrabamıza ulaşıyorum. | TED | أضغط على رابط الشيمبانزي وأتوصل إلى القريب الأقرب جينياً لنا |
İnsanların kendilerini sana yakın sanıp başından neler geçtiğini hiç bilmemeleri tuhaf şey. | Open Subtitles | الغريب أن يعتقد المرء أنه مقرب جداً من أحدهم لكنه يجهل تماماً مايعانيه |
Daha önce hiç bir silaha bu kadar yakın olmamıştım. | Open Subtitles | فانا لم اكن بهذ القرب من اطلاق نار من قبل |
Bu demek oluyor ki, yakın arkadaşlarınızın ve akrabalarınızın 5'te 2'sine bir çeşit kanser teşhisi konulacaktır ve onlardan birisi ölecektir. | TED | هذا يعني أن 2 من كل 5 أشخاص من أصدقائك المقربين وأقاربك سيتم تشخيصه بنوع من أنواع السرطان، وسيموت واحد منهم. |
Bütün bu olanlar seni kendime yakın tutmak istediğim için oldu. | Open Subtitles | كل ما حدث , حدث لأننى كنت أحاول إبقائك بالقرب منى |
Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. | Open Subtitles | أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا |
Sana yakın bir okula gelmeli ya da hızlı araba almalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحول لمدرسة بالقرب منك أو أحصل على سيارة سريعة |
Ama çoğu acı çektiklerini görmek için kurbanlarına yakın olmak ister. | Open Subtitles | لكن معظمهم يريدون ان يكونوا قريبين من ضحاياهم ليشاهدوهم وهم يعانوا |
Bak, zor olduğunu biliyorum. Ben de bana yakın insanları kaybettim. | Open Subtitles | ،انظر، أعرف أن ذلك صعب لقد فقدت أناساً مقربين لي أيضاً |
Muhtemelen bu ameliyatı eninde sonunda olmak zorundayım ama o zamana kadar ona yakın olmamı sağlayan tek şeyi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أعلم أني عاجلاً أم آجلاً سأخضع لتلك الجراحة لكن حتى ذلك الحين، لن أخاطر بفقدان الشيء الوحيد الذي يجعلني على مقربة منها |
Bu yüzden harekete geçmezsek, bugün bir şeyler yapmazsak, çok yakın bir zamanda, bazılarının tabiriyle zaman ayarlı tedavi bombasıyla yüzleşeceğiz. | TED | لذلك ما لم نتصرف ، ما لم نفعل شيئا اليوم فسنواجه في القريب العاجل ما أسماه البعض قنبلة الزمن بالنسبة للعلاج. |
Sen ateşli damat ve en yakın gay dostun karışımısın. | Open Subtitles | أنت كزوج مثير و صديقٌ مقرب منحرف الإثنان في واحد |
Bir seri katile o kadar yakın olmak. Çok tuhaf olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه شعور غريب أن تكون بهذا القرب من قاتل متسلسل |
Nihayetinde, despot eğilimleri en yakın arkadaşlarını bile ona düşman etti. | TED | في النهاية، نجح ميوله الاستبدادي في قلب حتى أصدقائه المقربين ضده. |
Lütfen koşmayınız. Mümkün olduğunca çabuk en yakın çıkışa yürüyün. | Open Subtitles | نرجوكم عدم الركض سيروا باسرع ما يمكنكم الى اقرب مخرج |
Biliyorsun, biz yakın arkadaşız ve öyle olmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | أنت تعلم نحن أصدقاء قريبون ونحن احتجنا ان نكون قريبون |
Ama çok derin ya da kemiğe çok yakın bir yara ne kadar çok çabalasanız da kanamayı durduramazsınız. | Open Subtitles | لكن بعض الجراح تكون عميقه جدا أو قريبه من العظم ومهما عملت عليها لا يمكنك ان توقف النزف للدماء |
Otoyol hızlanma şeridine yakın binaya bitişik park yeri bulunmalı. | Open Subtitles | ساحات توقف مرفقة مواقع بقرب الطرق السريعة على أرصفة محاذية |
İkinizin yakın olduğunu biliyorum fakat bu duygusal bir karar değil. | Open Subtitles | انظر، أدرك أنكما مقربان من بعضكما لكن هذا ليس قراراً عاطفياً |
Yüksek performanslı bilişim ağları ile ve yakınlarınızda olan diğerleriyle niyetlerini anlamak için sürekliye yakın şekilde iletişiminizin olması gereklidir. | TED | يجب أن يكون لديك اتصال شبه مستمر مع شبكات الحوسبة ذات الأداء العالي والشبكات الأخرى القريبة لكي تفهم ما يقصدون |
Ekip gittiğin o çocuk benim en yakın arkadaşım olur. | Open Subtitles | هذا الرجل الذى حطمتيه يصادف ان يكون صديقى المقرب حسنا؟ |