ويكيبيديا

    "yaptıkları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فعلوه
        
    • فعله
        
    • فعلوا
        
    • فعلته
        
    • يفعلوه
        
    • يقومون به
        
    • يفعلونها
        
    • مايفعلونه
        
    • فعلوها
        
    • مافعلوه
        
    • أفعال
        
    • أفعاله
        
    • ما يفعلونه
        
    • يصنعون
        
    • مافعله
        
    Düşünmemi sağladılar ve o kadınlara yaptıkları Walter ile ilgili yaptıkları... Open Subtitles ثم سأفكر كثيرا وما فعلوه بتلك النساء، وما فعلوا بأمر والتر
    yaptıkları şeyin cezasını çekmeleri için gücüm yettiğince her şeyi yapacağım. Open Subtitles وسأقوم بكلّ ما في إستطاعتي للتأكّد أن يدفعوا ثمن ما فعلوه.
    Hemen söyleme. Daha önce yaptıkları için ona iyi bir ders vereceğim. Open Subtitles لا تخبريه ليس بعد سأمزح معه لقاء ما فعله بي من قبل
    Beğenin ya da beğenmeyin, Jaffaların bu insanlara... ve binlercesine yaptıkları suçtur. Open Subtitles سواء اردنا او لا ما فعله الجافا بهؤلاء وآلاف أخرين هي جريمة
    Belki babamın bana yaptıkları yüzündendir ya da belki de annemin yaptıkları yüzünden. Open Subtitles ربما السبب هو ما فعله والدي أو قد يكون السبب ما فعلته والدتي
    Bana yaptıkları şeye tüm kalbim ve ruhumla nefret ediyorum. Open Subtitles . أنا أكره كُل ما فعلوه بى من أعماق قلبى
    Ve yaptıkları şey müzenin ziyaretçilerini saran boşluğun kalitesini artırmak üzere dahili inşa elementi yaratmaktı. TED وما فعلوه انهم أنشأوا مبنى متكامل من اجزاء لتحسن مدى المسافات والمساحات التي تحيط زوار المتحف.
    Üniversitesinde Fabian Monrose'nin laboratuvarında yaptıkları ve baktığınızda sezgisel bir şey ama şaşırtıcı türde. TED كان هذا مختبر فابيان مونسورس في جامعة كارولينا الشمالية، وما فعلوه كان شيء بديهي بمجرد رؤيته، لكن فيه نوع من المفاجأة.
    Ve sonra, Ekim ayında yaptıkları ise şuydu: Deri hücreleri aldılar, bunları kök hücrelere dönüştürdüler ve bunları karaciğer hücrelerine dönüştürmeye başladılar. TED ومن ثم ما فعلوه في أكتوبر هو أنهم أخذوا خلايا جلدية وحولوها إلى خلايا جذعية وبدأوا في تحويلها إلى خلايا كبدية.
    O gün, o adamın bana yaptıkları beni baştan aşağı değiştirdi. Open Subtitles ما فعله ذلك الرجل في ذلك اليوم جعلني أصبح شيئاً مختلفاً
    Lucille'e yaptıkları yüzünden çok sinirlenmiştim o yüzden işkenceyi biraz uzun tuttum. Open Subtitles لا زلت مذهول مما فعله بلوسيل لذا أَخذتُ وقتَي مَع ذلك الوغد
    Çünkü küçükler, güzel kokarlar ve tek yaptıkları yüzünü yalamaktır. Open Subtitles و رائحتهم جيدة, وكل ما يريدون فعله هو لعق وجهك.
    Yıllardır yaptıkları gibi takım olarak çalışarak boğazda yayılıp av arıyorlar. Open Subtitles يعملون كفريق ،كما فعلوا لعقود ينتشرون عبر المضيق بحثاً عن طريدتهم
    Yetimhanedeki bir çoklarına yaptıkları gibi beni de işe aldılar. Open Subtitles لقد جنّدوني منذ كنتُ في الملجأ، كما فعلوا مع الكثيرين
    Bilselerdi, bana yaptıkları gibi onu da daha güvenli bir yere naklederlerdi. Open Subtitles أعتقد أنهم سينقلونها لمكان أكثر حماية لو إكتشفوا الأمر كما فعلوا بي
    Onun yaptıkları yüzünden neler yaşadığım hakkında bir fikrin yok. Open Subtitles ليس لديك فكره عما مررت به بسبب ما فعلته هي
    yaptıkları işte o kadar iyiler ki bazen onlara fazla güveniyorum. Open Subtitles هم ماهرين جدا فيما يفعلوه أنا أعطيهم المنح فى بعض الاوقات
    Çocukların oynama şekline bakarsanız, bir şeyi açıklamalarını istediğinizde yaptıkları aslında bir takım deney gerçekleştirmek. TED لو أنك تأملت طريقة لعب الأطفال، أو حين تطلب منهم تفسير أمر ما، فما يقومون به هو في الحقيقة سلسلة من التجارب.
    Yalan söylemeye çalıştım ama yaptıkları şey sana boğuluyormuşsun hissi veriyordu. Open Subtitles لقد حاولت أن أكذب , و لكن يفعلونها بحيث يشعرونك بالغرق.
    İnsanların yaptığını sandığımız ve gerçekte yaptıkları şey arasındaki fark çok büyük. Open Subtitles الثغره بين مانعتقده ان الناس تفعله وبين حقيقه مايفعلونه لهو أمر شنيع
    Elizabeth: yaptıkları harika şeylerden birisi de, bizi sağlıklı yiyeceklerin dünyasıyla tanıştırmaları. TED إليزابيث: من الأشياء الرائعة التي فعلوها هو أنهم عرفونا على الأطعمة الصحية بمختلف أنواعها.
    Ama sen de biliyorsun, biz de biliyoruz ki, yaptıkları doğruydu. Open Subtitles لكن انتم تعلمون , وكذلك نحن ان مافعلوه كان الامر الصحيح
    Sadece ülkeme saldırılmamış, ama birdenbire, başkasının yaptıkları yüzünden bir vatandaştan bir şüpheliye dönüşmüştüm. TED لم يتعرض وطني لهجوم فحسب، ولكن في غمضة عين، أفعال أحدهم حولتني من مواطنة لمشتبه بها.
    yaptıkları, Yüzüğün her birimizi niye seçtiğini anımsatıyor. Open Subtitles أفعاله ستكون تذكرة لنا عن سبب اختيار الخاتم لكل منا
    yaptıkları şey, bizi psikologların ortak gerçeklik dedikleri şeye davet etmek. TED ما يفعلونه هو دعوتنا إلى ما يسميه علماء النفس الواقع المشترك.
    tarihi yazanlar sadece yaptıkları ... daimi çatışmalar aracılığıyla yaşam mücadelesinin altını çizenlerdir. Open Subtitles الذين يصنعون التاريخ بالتأكيد يصارعون من اجل الحياة خلال افعالهم انه الصراع الابدي
    Ama onun bana yaptıkları, birbirimize yaptıklarımız yüzünden ondan ayrılamadım. Open Subtitles لكنني لم أستطع تركه بسبب مافعله بي .. مافعلناه لبعضنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد