ويكيبيديا

    "yer" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حيث
        
    • مكانا
        
    • غرفة
        
    • أماكن
        
    • موقع
        
    • مكانًا
        
    • يأكل
        
    • مجال
        
    • مكانٍ
        
    • تأكل
        
    • الموقع
        
    • منزل
        
    • منطقة
        
    • بقعة
        
    • مقعد
        
    Bu genelde şehrinizdeki ilgili servis numarasını aradığınızda ulaştığınız yer. TED إنه على العموم حيث تصل حين تتصل ب311 في مدينتك.
    Bu Montparnasse Mezarlığının altında çekildi. Birçok ölü kemiklerin koyulduğu yer. TED وقد أخذت هذه تحت مقبرة مونتبارناس حيث توجد معظم التوابيت الصغيرة.
    Bu, Lampoon günlerinde çıkan tüm bir katalogdan alındı --yaklaşık 18 sayfalık bir katalog işin temelini aldığım yer. TED وهذا من كتالوج كامل يقع فى 18 صفحة أو نحو ذلك أعيد تشغيله في أيام لامبون حيث شذبت اسناني
    Bir yer bulup kazmalıyız. Ne kadar çabuk o kadar iyi. Open Subtitles يجب أن نجد مكانا لنحفره و كلما كان أبكر كان أفضل
    Neyse ki o göğsünde bir harf için daha yer var. Open Subtitles هو شيء جيد هناك غرفة على تلك صدر لك للرسالة الأخرى
    Evin çevresinde kolayca kaybolan şeyler için bir yer belirleyin. TED في جميع أنحاء المنزل، قم بتحديد أماكن لأشياء تضيع بسهولة
    Ve Hindistan, hastalığın en son ayakta kaldığı yer oldu. TED وفي الهند كان هناك مكان حيث فعل الجدري آخر أفعاله.
    Güç bazen de olumlu kardır. senin kazancın benim kazancım olduğu yer. TED القوة بامكانها أيضا أن تكون مجموع إيجابي، حيث مكسبك يصبح مكسبي أيضا.
    Rahibe manastırı babasız çocukları büyütmek için daha güzel bir yer. Open Subtitles لا يا أبي، الأديرة أيضاً حيث تذهب الأمهات العازبات لولادة أطفالهن
    Acaba evinden kaçan .ucuz midillileri bulabileceğim... bir yer var mı? Open Subtitles أليس هناك حظيرة، حيث يمكنك اختيار مهور رخيصة، ثم الفرار بها؟
    Rahatça konuşabileceğimiz öyle pek ortalıklarda olmayan bir yer bildiğini söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنها تعرف حانة خارج الطريق حيث يمكننا أن نتحدث
    Ve tam şurası, 320 km. İlerisi, dağdan çıkacağımız yer. Open Subtitles هناك، على بعد حوالي 200 ميل حيث سنخرج من الجبل
    Kızılderili kafa derisinin iyi para ettiği bir yer biliyorum. Open Subtitles أعرف مكانا يمكن البيع فيه فروة شعر هندية بثمن جيد
    Bana ondan bir yer verin. En kısa zamanda ayrılmak istiyorum. Open Subtitles احجز لى مكانا فى هذه, اريد ان اسافر بأسرع ما يمكن
    Üstelik burası çok dar. Dönecek kadar bile yer yok, heryerim tutuldu. Open Subtitles و، وراء أكثر من ذلك، ليس لدي أي غرفة للتحرك لي هنا،
    Pigalle'de küçük bir yer vardı, orada haftada en az iki kez yerdim. Open Subtitles هناك أماكن قليلة فى بيجال .. أكلت فيها مرتين أسبوعياً إنه جيد ..
    Tutuklandıkları yer, yanlış teşhis edildikleri yer, suç esnasında bulundukları yer. TED مكان الاعتقال ، ومكان التعرف الخطأ عليهم ، موقع المدعي عليهم.
    Günlük hayatımızda Dünya'yı daha küçük bir yer haline getirmek için ihtiyacımız var. TED نحن نحتاج هذا في حياتنا اليومية، من أجل أن نجعل العالم مكانًا أصغر.
    Evde bu kadar yemez ama burada her zaman çok yer. Open Subtitles هو لا يأكل الكثير في البيت ولكنه دائماً يأكل الكثير هنا
    Bu konseptin yer aldığı en etkileyici alanlardan bir tanesi ise makine öğrenmesi. TED من اكثر المجالات المذهلة التي تعمل فيها هذه الخاصية هو مجال التعلم الآلي
    Yaşamak için ne kadar güzel bir yer değil mi? Open Subtitles يا له من مكانٍ فخم بالتأكيد أليس كذلك يا عزيزاتي؟
    Mutfağına girip, size ait olmayan şeyleri yer, ...haddinize olmayan kapıları açar mısınız? Open Subtitles أتدخل المطبخ و تأكل طعاماً لا يخصك و تفتح أبواباً لحجرات لا تخصك؟
    nerde olduğunu görmek isterseniz. İşte Kuzey Carolina. Daha yakından bakınca göreceğiniz Bertie County, eyaletin doğu tarafında yer alıyor. TED لإعطائكم فكرة عن الموقع هنا ولاية كارولينا الشمالية ، وإذا كبرنا الصورة مقاطعه بيرتي تقع في المنطقة الشرقية من الولاية
    Baldızım sahilde bir yer almak istiyor. O bölgeyi sever misiniz? Open Subtitles ابنة زوجتي تريد شراء منزل على الشواطئ ما رأيك بالمكان ؟
    Bullpen'de (Yedek atıcıların ısındıkları yer) bile yaralı halde yatıyor olabilir. Open Subtitles لربما هو ينزف الآن في منطقة إحماء المناوب عن رامي الكرة
    Güvenli bir yer bulursa in yapması için güzel bir nedeni var. Open Subtitles هناكَ احتمال جيد أن يجلس دونَ تحرك لو عثرَ على بقعة آمنة
    Sadece bir yer boştu. Bu yüzden siz yarın döneceksiniz. Open Subtitles ولكن هناك مقعد واحد فقط, لذلك عليك أن تذهب غدا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد