"أخبرني" - Translation from Arabic to Turkish

• söyle
• söyledi
• Söylesene
• söylemişti
• anlattı
• anlat bana
• Söyleyin
• söylüyor
• dedi
• bahsetti
• bana bundan

- Hiçbir fikrim yok. - söyle yoksa kafanı koparırım!
ـ ليس لديّ أدنى فكرة ـ أخبرني وإلا سأفجر رأسك

söyle bana, Avram bir yerlerde iyi bir şeyler oluyor olmalı?
أخبرني يا أفرام بالتأكيد هناك في مكان ما أشياء جيدة تحصل

Dürüst olabilirsin. Sorun değil. Sadece gerçekten ne düşündüğünü söyle.
لا، أنت بأمكانك أخباري مباشرة حسناً، فقط أخبرني بالذي تعتقده

Demokrasimizin insanların demokrasisi olduğunu, bu nedenle hem insanlar gibi doğru olabileceğini hem de insanlar gibi yanlışa düşebileceğini söyledi.
أخبرني أن ديموقراطيتنا هي ديموقراطية الشعب. ويمكن أن تكون عظيمة كما للشعب أن يكون، لكنها غير معصومة كما الشعب أيضًا.

Bir ay sonra editörüm bana, siyasi karikatürlere tamamen son verdiklerini söyledi.
بعد شهر من هذا، أخبرني مُحرري الخاص كانوا ينهون الكارتون السياسي كله.

Söylesene, siz hükûmet müfettişleri hep yakışıklı ve taş gibi misiniz?
إذن أخبرني ، هل كلكم يا مفتشي الحكومة وسماء وقويو البنية؟

söyle bakalım, en son ne zaman psikolojik testten geçmiştin?
أخبرني ,عندما كنت آخر مرة كان لديك إختبار نفسي ؟

Beni her şeyimle istediğini söyle, fakat bunu şimdi söyle.
أخبرني بأنك تريد كل شيء، لكن عليك أن تخبرني الآن

söyle lan, lan yemin ediyorum sıkarım kafana iki tane.
أخبرني و إلا سأطلق رصاصتين في وجهك الآن و حالا

Bunu sen söyle Şef. Masanın arkasında oturup atmak tutmak kolay.
أنت أخبرني يا رئيس الشرطة لديك مطلّ رائع من خلف مكتبك

Eğer bunları işe almayacağım dersen, söyle ben istifa edeyim.
إذا لن توافق على توظيف هؤلاء أخبرني الآن حتى أستقيل

Bu para işinden bıktım. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle bana. Pekala.
لقد سئمت من موضوع المال فقط أخبرني ما يجب علي أن أفعله

söyle bana, sunağa geldiğin zaman çiçekleri oraya çivileyecek misin?
أخبرني عندما تذهب إلى المذبح هل ستقوم بتثبيت باقة الآزهار؟

söyle o zaman, ne zaman gerçek hayatta... işine yarayacak bir fikir buldun?
أخبرني متي في كل حياتك أتيت بفكرة و أستخدمتها و نجحت في أفادتك؟

Senin gibi birinin bundan böyle onu hiç alakadar etmediğini söyledi.
لقد أخبرني أن إخبرك أنه لن يهتم بك أكثر من هذا

Doktor bana ağrının aslında bir iyileşme belirtisi olduğunu söyledi.
أخبرني الطبيب أن ألمك يدل على تحسنكِ, اخرج يا ساتورنو

Sonunda orgazm oldum, ama doktorum yanlış türde olduğunu söyledi.
أخيراً وصلت للنشوة وقد أخبرني الطبيب أنها من النوع الخطأ

Söylesene, Wes böyle güzel bir daireyi neden bırakmak istiyorsun?
لذا، أخبرني ياويز، لماذا أردْت التخلي عن هذه الشُقَّةِ المُمتازةِ؟

Şey... bir zamanlar biri eski yüce kralların yukarıdan bizi gözetlediğini söylemişti.
حسناً أخبرني أحدهم أن عظماء الملوك السابقون هناك في الأعلى يشاهدوننا بإستمرار

Bana evlendiğini ve ne kadar zor bir durumda olduğunu anlattı.
و بالأخير أخبرني عن زواجه و عن الحفرة التي هو فيها

anlat bana Doktor. Bizim türümüz hakkında ne biliyorsun?
أخبرني إذاً، يا دكتور، ماذا تعرف عن جنسنا ؟

Onun canını yakabilir miyim? Lütfen! Onun canını yakabileceğimi Söyleyin bana!
هل بإمكاني أن آذيه ، أرجوك أخبرني انه يمكنني أن آذيه

Herkes havanın on beş gündür kuru ve güzel olduğunu söylüyor.
لقد أخبرني الجميع أنها كانت أمسية جيدة و جافة في البارحة

Küçük bir kuş gelip bana dedi ki Dwight, oğlunun doğumgününe gelemiyormuş.
مهلا , طائر صغير أخبرني بأن دوايت لايستطيع الحضور لعيد ميلاد ابنك

- Adını vermedi ama bana yeni evden ve olağanüstü vakum sisteminden bahsetti.
لم يُخبرني إسمه لكنه أخبرني عن المنزل الجديد والنظام الحديث للكنس بالمكانس الكهربائية

bana bundan biraz daha bahset, gördüğümüz ama dokunamadığımız, koklayamadığımız hologramlardan.
أخبرني أكثر عن قدرة الرسوم المجسمة أن تعطيك الرؤية ولكن لا يمكن أن تعطيك قدرة اللمس أو الشم.