"أخبرني بأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söyledi
        
    • olduğunu söyle
        
    • söylemişti
        
    • söyleyen
        
    • bana dedi ki
        
    • istedi
        
    • istememi söyledi
        
    • istediğini söyledi
        
    Dünyanın istediği son şeyin başka bir aktör olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرني بأن أخر ما يحتاجه هذا العالم هو ممثل آخر
    Sizin FBİ takımının bir başka vurucuya ihtiyacı olduğunu söyledi. Open Subtitles وقد أخبرني بأن قريقك الفيدرالي محتاجٌ إلى ضارب
    Lütfen sahte kan torbası olduğunu söyle ve kusursuz üçkâğıdı başardığını söyle. Open Subtitles أرجوك أخبرني بأن ماحدث مجرد لعبه من ألاعيبك
    Lütfen bu hikayenin yanlış olduğunu söyle, en azından bir parçasının. Open Subtitles أرجوك أخبرني بأن هذا الإتهام مُزيف، على الأقل جزء منهُ
    Bir gün, delirmeden önceydi bana silahının tek arkadaşı olduğunu ve birlikte gömülmek istediğini söylemişti. Open Subtitles ذات مرة أخبرني بأن سلاحه هو صديقه الوحيد ويريد أن يدفن معه
    Birileri ile konuşmamı, bir eylemin parçası olmam gerektiğini söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألم تكن أنت من أخبرني بأن أتواصل مع الأخرين وأكن جزء من الحركة؟
    Küçük bir kuş gelip bana dedi ki Dwight, oğlunun doğumgününe gelemiyormuş. Open Subtitles مهلا , طائر صغير أخبرني بأن دوايت لايستطيع الحضور لعيد ميلاد ابنك
    Sonra bana bişey almaya gitmek zorunda olduğunu söyledi Ve onu bulamıyorum Open Subtitles ثم أخبرني بأن عليه أن يذهب لفعل شيء ما ولا أستطيع أن أجده
    O bana hayatımda daha iyi bir amaç olduğunu söyledi. Open Subtitles و أخبرني بأن أحصل على هدف أفضل في الحياة
    Dün Coppertone, babamın orada gece bekçisi olduğunu söyledi. Open Subtitles أتعلم بالأمس كوبيرتوني أخبرني بأن والدي كان يحرس في الليل
    Ben bunu kediler üzerinde denerken o bunun Tanrıya karşı bir günah olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما حاولت فعلها مع القطط أخبرني بأن ذلك كان خطيئة تجاه الرب
    Sonra bu nazik bey bir sürü yalnız, zengin arkadaşları olduğunu söyledi. Open Subtitles الرجل اللطيف أخبرني بأن لديه الكثير من الأصدقاء الأغنياء الوحيدين
    Sadece hikayenin devamı olduğunu ...hâlâ bilmediğim birşeyler olduğunu söyle. Open Subtitles فقط أخبرني بأن هناك شئ مجهول في هذه القصة وأن هناك شئ لا أعرفه
    Lütfen bana Oyuncak Ördek'inde bir anti deprem aleti olduğunu söyle. Open Subtitles ايها الرأس المسطح أخبرني بأن درعك ربر داكي لديه أداة مضادة للزلازل مبنية بداخله
    Bana bunun turun bir parçası olduğunu söyle. Open Subtitles أخبرني بأن هذا هو جزء من الرحلة
    En azından kanıtın olduğunu söyle. Open Subtitles على الاقل أخبرني بأن الدليل معك
    Birisi bana burasının özgür bir ülke olduğunu söylemişti. Open Subtitles أتذكر بأن أحدهم أخبرني بأن هذه بلد الحرّية.
    İspanyol söylemişti herşeyini 7 numaraya yatır diye. Open Subtitles الاسباني أخبرني بأن أراهن بكل شيء على الرقم 7
    Bir ay mühletim olduğunu bana söyleyen sendin, Başkan Jin! Open Subtitles شخصٌ أخبرني بأن لديّ شهر واحد بلا مشاكل. لقد كانت أنت، أيها الرئيس جين.
    Küçük bir kuş bana dedi ki ısmarlama sırası sendeymiş. Open Subtitles طيرٌ صغير أخبرني بأن الجولة هذا اليوم على حسابك.
    Aslında, doğum gününü kutladığını iletmemi istedi. Open Subtitles في الحقيقة ، أخبرني بأن أقول لكِ عيد ميلاد سعيد
    Bana çocukları karakola götürüp işsizlik parası istememi söyledi. Open Subtitles أتعرف بم أخبرني؟ أخبرني بأن أذهب لمركز الشرطة وأن أتقدم بمذكرة
    Öyle, fakat Ray bunu gerçekten öğrenmek istediğini söyledi. Open Subtitles نعم ولكن راي أخبرني بأن هذا شيء تودين تعلمه حقاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more