"أمراً" - Translation from Arabic to Turkish

• şey
• çok
• şeyler
• şeyi
• emir
• birşey
• var
• emri
• şeydi
• değil
• ne
• de
• şunu
• olay
• olur

Hiç utanç verici bir şey hatırladığınızda ufak, tuhaf bir ses çıkardınız mı?
هل سبق وأن أصدرت صوتاً منخفضاً ، وغريباً عند تذكرك أمراً محرجاً ؟

Evet, oldu ve sahnede komedinin bir parçası olmak hoş bir şey değildi.
نعم,هذا ماحدث,ولم يكن أمراً مبهج أن تكون جزءً من عرض كوميدي على المسرح.

Her şey oldukça absürt ve son derece tatsız gelişti.
حسناً , لقد كان أمراً سخيفاً تماماً وغير سار جداً

Bondarchuk'un onları toplama fikrini heyecanla karşılaması bana çok ilginç geldi.
أجده أمراً مدهشاً أن أمين السر بوندارشوك شديد الرغبة في مطاردتهم

Bildiğiniz bir şeyler olabilir... ama en iyisi bunları açığa kavuşturmak.
قد تكون تعلم أمراً ما ولكن يجدر بك التأكد من معلوماتك.

Buna inanmak istiyorsun. Kaçmak senin için her şeyi kolaylaştırıyor.
أنتِ تحاولين إقناع نفسك بهذا حتى تجعلي هروبك أمراً سهلاً

Onlara emir buyurdu. Bir taellik altın bile eksik çıkarsa
أصدر إليهم أمراً بموجبه إن إكتشفوا أنّ قطعة ذهبية مفقودة،

Barbekü yapacağız, büyük bir şey değil. Gelmek ister misin?
إنّه مجرّد حفل شواء, ليس أمراً مهماً هل ترغبين بالمجيء؟

şey, Jack, bu yasadışı olmasın? Bilirsin, mahremiyet ihlali falan?
ألا يعتبر ذلك أمراً غير شرعياً أو اعتداءاً على الخصوصيّة؟

Hoş değil ama bir şey yapmazsak hafta sonuna kadar ölmüş olacaksın.
ليس أمراً جميلاً، لكن إن لم نفعل شيئاً فستموتين في نهاية الأسبوع

Onun için sadece bir şey yapmam gerekiyordu. ve şimdi işim bitti.
وجب أن أفعل أمراً واحداً من أجل ذلك الرجل وقد أنتهيت الآن

Zor bir şey değil ki bu, neden zaman kaybedeyim?
إنه ليس أمراً صعباً حتى , لماذا نضيع الوقت ؟

Ama bana bir şey olursa, sana daha kötüsü olur.
ولكن إن حصل لي أيّ شيئ سيحصل لكِ أمراً أسوأ

Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum.
بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً

Bana en küçük öksürüğü bile çok ciddiye alan ebeveynlerden birisi olacağını söyleme.
لا تخبريني أنك ستكونين تلك الأم التي تجعل من كل سعال أمراً جسيماً

Başkan bu yola başvurduğuna göre önemli bir şeyler olmalı.
من المؤكد أن أمراً مهماً قد حصل للرئيس ليفعل هذا

Zaten yapmıyorum, tatlım. Beni hiç bir şeyi dramatikleştirirken gördün mü?
بالطبع لا يا عزيزتي متى وجدتني قد جعلت من أمراً مأساة؟

İmzalı emir olmadan cephane veremem.
لا يمكنني صرف ذخيرة حية دون أمراً موقعاً

Ama Londra'da yalnız bir kadının tek başına ilerlemesinin kolay birşey olmadığını öğrendim.
لكني اكتشفت أن التجول وحيدة في لندن لم يكن أمراً سهلاً بالنسبة لامرأة

Biliyor musun? Bu hiç adil değil. Andy'nin o paraya ihtiyacı var.
أتعلمين أمراً إن هذا غير عادل , فآندي يحتاج هذا المال كثيراً

İki genç Denizcinin, felaketle sonlanabileceğini asla hesaplamadıkları sıradan bir emri uygulamasıyla bunun aynı olduğunu mu düşünüyorsun gerçekten?
أتظن حقاً أن هذا يشابه قضية ضابطين بحريين شابين نفذا أمراً روتينياً لم يؤمنا أبداً أن ينتهي بشكل مؤذي؟

Kuliste olmak, akrobatlar, aktörler, sihirbazlarla çevrili olmak insanı zehirleyen bir şeydi.
أن أكون في الكواليس محاطاً بالمهرجين، الممثلين و السحرة كان أمراً مؤلماً

Soldaki yani şeytan ikizin değişmeyen bir şekilde kötü olması ilginç değil mi?
أتدرون، أليس أمراً شيقاً، أن التوأم الشرير دائماً هو الذي يكون على اليسار؟

ne Ninth Ward ne de South Bronx yıkımı kaçınılmazdı.
لم يكن تدمير الجناح التاسع ولا جنوب برونكس أمراً حتمياً

şunu da belirteyim ki, hayatta mükemmel diye bir şey yoktur.
دعينا نوضح أمراً هاماً لا شئ مثالى فى الحياة

Bu gerçekten büyük bir olay değil ve ben kesinlikle büyümesini istemiyorum.
, انه ليس أمراً هاماً و لا أريد ان أجعله أمراً هاماً